Batı Afrika'nın Çekici ve Sıradışı Şehri: Lagos

Her yolculuk bir kararla başlar, en çok da önlenemez rutini kırma heyecanıyla...

Bilinmezliklerle dolu olduğunu duyduğum 17,5 milyon nüfuslu Lagos'a gitme kararimi aldigimda heyecanim daha da artmıştı.Dezavantajlarini avantaja cevirebilecek potansiyeli olan bir sehir Lagos, Nijerya'nin baskenti Abuja'dan sonraki ikinci buyuk şehri. Yıl boyunca hava sıcaklığı ortalama 28-30 derece civarında, Mart-Ağustos arasi en cok yağış alan dönem, bu donemin dışında da nemli bir havaya sahip.

Büyük bir lagün üzerine kurulu olan şehre adını Portekizliler vermiş, ana kara ve sonradan dolarak oluşmuş adalardan meydana geliyor.

İstanbul'dan Lagos'a direkt 6 saatlik ucuşun ardından Murtala Muhammed Havalimani'na varıyorsunuz. Gideceginiz otel ya da eve transfer icin şoförlü bir araç ayarlamakta fayda var, özellikle benim gibi yalniz seyahat ediyorsanız ve turist iseniz pek güvenli olmayabilir. Gözünüz korkmasın, önünüzde gerçek ve renkli bir şehir tecrübesi var!

Lagos dini açıdan çok yönlü, sayisiz kilise ve ibadet alani göreceksiniz. Agresif mizaçlarına rağmen Lagoslular inançlarına çok düşkün, hayatlarında iyi ya da kötü ne olursa isyan yerine metanetle karşılıyorlar. Nijerya'nin Müslüman kesimin malesef daha fazla şiddet yaşanıyor, bu da çoğunlukla oradaki kabilelerin güç savaşları nedeniyle süregeliyor. Hristiyan kesimi ise daha huzurlu. Diğer yandan yoksulluk seviyesi bizlerin tecrübe ettiğinden çok daha derin; ana karada camsız pencereler, elektriksiz odalar, ana karada suyun uzerinde alüminyumdan yapılmış küçücük kutu evler... Banana Island ve Victoria Island denilen ana karadan daha uzakta olan bölgelerde ise expat lerin yasadığı korumalı siteler yer aliyor, iki ayrı dünya!

Sokaklarda ilerlerken duvarlarda göreceğiniz "Beware of 419" yazilari dolandırıcılığın Lagos'ta ne kadar yaygın olduğunu gösteren bir uyarı. Şehirdeki gayrimenkullerin birden fazla insana satılması uzerine ciddi bir dolandırıcılık işliyor. Bir diğer yöntem ise telefonla arayıp ünlü bir kabilenin mensubu olduğunu anlatan kişi, çok parası olduğunu ve ona fidye gönderirse misliyle ödeme yapacağını söyleyen kişiler. 
 

Photo by storiesonacloud

Lekki otobanindan batıya doğru ilerlediğinizde Lekki Doğal Parkı'na ulaşıyorsunuz. Bu doğal parkın en dikkat çekici özelliği, ziyaretçilere herhangi bir kafes ya da çit sistemi kurmadan dogal hayati kendi ekosistemi icinde ziyaret edebilme şansı tanımasi. Ormanin icini yaklasik 2 saatte dolasabildiginiz tahtadan yapilmis bir yol uzerinde ilerliyorsunuz, bu sırada başınızın üzerinde gökyüzüne uzanan sık dallardan Mona maymunları geçiyor. Parka sabah saatlerinde gitmenizi tavsiye ederim, timsahlar ve pek cok hayvan yiyecek arayışında olacağı için inanilmaz bir deneyim yaşarsınız. Vahşi hayatla aranızda hiç bir engel olmadan, eşit şartlarda karşı karşıya olmanın adrenalini çok başka!

Lekki Conservatory - photo by storiesonacloud

Afrika el sanatlari ve ev aksesuarları satin almak isterseniz Lekki Pazari'na gidin. Bolca pazarlik yapmanın faydalı olacağını aklınızda bulundurun. Yerel sanatcilarin yaptığı yağlı boya ya da sulu boya resimler, el yapımı kolye bilezik gibi aksesuarları burda bulmanız mümkün. Giyim tarzınıza ilham verecek tonla renk ve modelde Ankara kumaşından kıyafetler diktirebilirsiniz. Karpuz kollu, üstü vücuda oturan, etekleri ise balık modeli olan elbiseler yapılıyor, saç icin türban benzeri bağlanan bir aksesuarı da var.  Zamanında Türkiye'den gelen bir kumaş olduğu icin adini baskent Ankara'dan almış.
 

Ankara kumaşları - photo by storiesonacloud

Art from Lekki market - photo by storiesonacloud

Nijerya, Afrobeat müziğin doğduğu ülke olduğu için müzikal anlamda da çok renkli. Fela Kuti bu muzik turunun yaraticisi, oglu Femi Kuti bu muzigi halen New Africa Shrine isimli kulüpte yaşatıyor, Afrobeat müziği dinlemek isterseniz mutlaka uğranması gereken bir yer.

Müziğin popüler örneklerinden D-Banj'ın albümlerini alın, farklı dalga müzik akımlarını keşfedin! 
https://www.youtube.com/watch?v=CQP-etYU1ps

Müziğe ek olarak Nolywood sinemasina da göz atmanızda fayda var.

Victoria Island'in ana caddelerinden Awolowo uzerinde alisveris icin pekcok dukkan bulabilirsiniz. Ayni cadde uzerindeki Jazz Hole'a gunduz kitap, cd alisverisi aksamustu ise canli caz muzigi dinlemek icin gidebilirsiniz. Oraya gittiginizde dukkanin icindeki posterlere goz gezdirin, ve yeterince sansliysaniz  dunyaca unlu Nijeryali  sanatci Keziah Jones'un canli performansini izleyebilirsiniz.

Bazı fiyatlarla ilgili örnek isterseniz, taksi yani Okada 50 naira, kucuk sise su 100 naira.

Yemek icin Victoria Island'da ozellikle expat lerin gittigi Lagoon Restaurant ve Fusion mutlaka aksam yemegi icin uğranmasi gereken iki nokta. Bu iki restoran birbirine cok yakın, su kenarina konumlu. Fusion adina yakisir bir kombinasyonla menusunde lubnan ve japon yemekleri bulunduruyor, her iki mutfak urunleri de leziz, yedigim en iyi sushilerden diyebilirim! Lagoon da ise bir hayli buyuk porsiyonlu deniz urunleri ve et barbekusu yapiliyor, her ikisi de inanilmaz lezzetli. Önyarginizi yenin, giderseniz mutlaka tadin!

Şu sıralar biraz tehlikeli olsa da gidip görebilmek "gerçek" bir tecrübeydi.

Gitmeden Karakoy'deki sinir liman işletmesinde sarıhumma aşısı olmak gerekli, beraberinde bir aşı karnesi veriyorlar, Nijerya'ya giderken yanınızda bu karne olmalı, aksi takdirde ükeye alınmayabilirsiniz.

Biraz macera ve gercek bir Afrika tecrubesi istiyorsaniz, orada yasayan bir tanidiginiz da varsa Lagos'a bir sans verin :) http://storiesonacloud.com/