Ülkenin en büyük Havalimanı Zürih-Klonten’e ülkenin giriş kapısı da diyebiliriz. Türk Hava Yolları'nın Zürih'e haftanın her günü 4 sefer karşılıklı uçuşu bulunmakta.Uçuş süresi ise yaklaşık 2 saat 55 dakika. 1953 senesinde hizmete giren havaalanı, ülkenin en büyük uluslararası havalimanı olma özelliğine sahip. Üstelik havaalanı ile kent merkezindeki ana tren istasyonu arası sadece 8 dakika mesafede.
Kenti gezmeye tren istasyonundan başlarsanız, dünyanın en prestijli caddelerinden olan Bahnhofstrasse karşınıza çıkacak. Yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğundaki bu cadde tren istasyonundan Zürih gölüne kadar uzanıyor.
İsviçre’nin ekonomik başkenti olarak anılan Zürih’te pek çok noktada takım elbiseli kişilere rastlamak mümkün. Malum burası Avrupa’nın en önemli finans merkezlerinden biri.
Eğer Zürih’te birkaç saatiniz varsa gezinize göl kenarında başlamanızı tavsiye ederim. Eğer vakit bolsa mutlaka nehir üzerinde düzenlenen tekne turlarına katılmalısınız. Göle dökülen Limmat nehrinin iki yakasını bağlayan Qual köprüsü üzerinden fotoğraf çekmek tüm turistler gibi sizin de ilginizi çekecek.
Bu bölgede yer alan pembe-turuncu renkli mermer sütunları, alçı süslemeleri ve kristal avizeleri ile dikkat çeken Sankt Peterkirche (Aziz Petrus Kilisesi), 13. Yy’a tarihlenen Zürih’in en eski kilisesi olmasının yanı sıra çapı 9 metrenin üzerinde olan dünyanın en büyük duvar saatinin yer aldığı nokta.
Kilise’nin yakınında yer alan 1757 senesinde şarap tüccarlarının yaptırdığı ve günümüzde Zürih’in en etkileyici yapıları arasında gösterilen lonca ve İsviçre Ulusal müzesinin seramik koleksiyonunun sergilendiği Zunfthaus zur Meisen’i görebilirsiniz. 1637’de şapkacılar ve keten dokumacıları loncasının yaptırdığı Zunfthaus zur Waag günümüzde restoran olarak hizmet veren etkileyici bir mekan.
400 – 500 senelik bakımlı evlerin sıralandığı Agustinergasse caddesi’de yer alan binaların bir kısmı antika dükkanı bir kısmı haute coutre mağazalarına kiralanmış.
Urania gözlem kulesi vakti olanların ziyaret etmesi gereken bir nokta. Bu binaya girerseniz içindeki cafede bulunan 600 kez büyütme özelliğine sahip olan teleskop ile kenti seyre dalabilirsiniz.
Günümüz dünyasının borsa ve finans merkezlerinden biri olan Zürih’te borsa çalışanlarının yoğun bulunduğu Börsen strasse görülmeye değer. Merkez borsa binası, İsviçre Ulusal Bankası ve pek çok önemli bankanın bulunduğu cadde üzerinde yer alan şık ve pahalı mağazalar ile dikkat çekiyor.
Fraumünster Kilisesi yerinde zamanında bir rahibe manastırı varmış. 13.yy’da ise manastırın üzerine bu kilise inşa edilmiş. Kilisenin en önemli özelliği Marc Chagall tarafından tasarlanan modern görünümlü vitrayları.
Bellevue Platz’da yer alan Cafe de l’Odeon, zamanında ünlü düşünürlerin hararetli tartışmalarını yaptıkları yerlerden en önemlisi. Vaktiniz olursa uğramalısınız. Goethe, Wagner, Lenin, Troçki, Einstein bu cafeye yolu düşenlerden sadece bir kaçı. Sizin neden düşmesin ki?
Burada biraz soluklandıktan sonra Bellevue platz’ta nehir boyunda yürümeye başlarsanız Limmat nehri üzerinde küçük bir adacık üzerine kurulmuş olan Wasserkirche ile karşılaşacaksınız. Camları Giacommetti tarafından yapılmış olan kilise oldukça etkileyici.
1100 – 1250 seneleri arasında 9.yy’dan kalma bir kilisenin üzerine inşa edilmiş olan Grossmünster katedrali’nin en önemli özelliklerinden biri İsviçre’de Almanca konuşan halk arasında Reform hareketinin ana kilisesi olması. 15.yy’da inşa edilmiş olan kuleleri 18.yy’da kubbe ile örtülmüş. Yine bu katedralin vitrayları da aynı Wasserkirche’de olduğu gibi Augusto Giacometti tarafından tasarlanmış.
Yine bu bölgede yer alan ve 1698 senesine tarihlenen Rathaus Belediye Binası, günümüzde halen Belediye ve kanton meclislerinin toplantı merkezi durumunda. Belediye Binasından nehir boyunca yürürken günümüzde çoğu hediyelik eşya dükkanı ya da restorana çevrilmiş olan eski lonca binalarını görebilirsiniz.
Gece hayatının kalbi ise nehir kenarında hafif raylı sistemin de geçtiği caddenin bir paralel caddesi olan Niederdorf Strasse’de atıyor. Akşam saatlerinde kalabalığın arttığı cadde üzerinde çok sayıda restoran, bar ve gece kulübü yer alıyor. Gündüz saatlerinde ise alışveriş yapabileceğiniz çeşitli dükkanlar da yer alıyor.
Zürih her zaman bir finans merkezi olarak anılsa da, tarihi ve kültürel zenginliği ile tahmininizden çok daha fazlasını vaadediyor.