Büyük Thar Çölünde Bir Gece, Jaisalmer

Hindistan’ın Rajasthan eyaletinde bulunan Jaisalmer şehri, çölde deve safarisi yapmak için en uygun duraklardan biri. Bu şehrin öteki ismi Altın Şehir. Şehre yaklaşırken sebebini anlıyoruz: Çöl atmosferi ve şehrin ortasına kurulu sarı surlarla çevrili büyük kale tüm şehri portakal-sarı bir renge boyuyor. Jaisalmer Kalesi duvarları şehri ikiye bölmüş durumda. Kale içi, şehir içinde ayrı bir şehir. Kale kapısından içeri girince, küçücük labirent sokaklar, pek çok turistik kafe, mağaza, otel ve seyahat acentelerinin olduğu bir mini-şehir ile karşılaşıyoruz. Turistik olmasına rağmen surlarla çevrili tarihi kale içi, yapısı bozulmamış binaları ve sokaklarıyla başka bir dünyadaymış hissi veriyor bize. Kalenin dışında ise halkın çoğunluğunun yaşadığı, daha az turistik, daha çok kaotik bir şehir var. Kalacak otel konusunda kararsızlığa düşüyoruz. Rehberimizin yazdığına göre Jaisalmer Kalesi, elverişsiz kanalizasyon sistemi sebebiyle son yıllarda tehlike altında, 1993′ten bu yana üç tane kale burcu çökmüş. Kanalizayon ve atık sistemindeki bozukluğa kale içinde yer alan otellerin dikkatsizliği ve düşüncesizliğinin de sebep olduğu ve bu nedenle kale içindeki otellerde kalınmamasının iyi olacağı yazıyor rehberde. Ama kale içindeki otantik Jaisalmer de bizi çoktan büyülemiş durumda. Kale içinde bir kaç otel gezdikten sonra yolumuz Jain Temple’ın hemen yanındaki Mud Mirror Otel’e düşüyor. Otel’in sahibi Suraj, bize 2 No.lu odayı gösteriyor, bayılıyoruz. Üstelik de fiyat çok uygun (gecelik iki kişilik oda fiyatı 300Rupi, yani 5 Euro!). Ama içimiz rahat değil, Suraj’a rehberde okuduğumuz kale içi otellere dair eleştirileri soruyoruz. Hemen dert yanmaya başlıyor ve bunların, kale dışındaki rakip otellerin uydurması olduğunu, kendisinin de yıllardır kale içinde yaşadığını ve asla kaleye zarar vermeyeceğini, otelinin ne kadar düzgün bir kanalizasyon sistemi olduğunu anlatmaya başlıyor.
İkna olup (ya da olmak isteyip) odayı tutuyoruz ve sırt çantalarını odaya bıraktığımız gibi, kendimizi dışarı atıyoruz yine. Ertesi gün icin çölde deve safarisi ayarlamamız lazım.

Çöl Safarisi, tur firmalarını devre dışı bırakıp kendi kendimize yapamayacağımız aktivitelerden birisi ne yazık ki, bu yüzden başlıyoruz acenteleri dolaşmaya. Fiyatlar ve sunulan programlar genelde her acentede birbirinin aynı, bu sebeple en sonunda bize güvenilir gibi görünen ve hemen ertesi sabaha kalkışlı 6 kişilik bir grup olduğunu söyleyen, rehberimizin de önerdiği Ganesh Travels’ın sunduğu safaride karar kılıyoruz. Bir gece kalışlı iki tam günlük safari turuna kişi başı 9 Euro gibi bir ücret ödüyoruz (sabah-öğle-akşam yemekleri dahil).

Ertesi sabah erkenden safari grubumuzla buluşuyoruz. 20-30 yaş arası batılı turistler tur arkadaşlarımız. 3 tane tur rehber-görevlimiz var, iki gün boyunca develerimizi sürmede yardımcı olup, çöl yemekleri pişirecekler bize.

Büyük Thar Çölü öyle sapsarı uçsuz bucaksız bir kum deryası değil, çalılıklarla dolu, yer yer çöl köyleri ve insanlarıyla karşılaşılan, daha çok sarı-yeşil bir bozkır kasabasını andıran yerlerden geçiyoruz.

Öğle ve akşam yemeklerini rehberlerimiz yaktıkları ateş üstünde pişiriyorlar, karışık sebzeli Thal ve pirinç pilavı. Tabii bir de Chapati ekmeği (bizim lavaş ekmeklerine benzer, yine ateş üstünde pişirilen ekmekler).

Bütün günü deve üstünde hoplaya hoplaya geçirdikten (güneşin en tepede olduğu öğle saatlerinde çalılık gölgesinde siesta yapıyoruz ama) sonra nihayet geceyi geçireceğimiz mola yerine geliyoruz.

Sarı kumlar üzerine güneşin batışını seyretmek benim için çöl safarisinin en favori kısmı oldu.

Akşam yemeğini yedikten sonra büyük bir ateş yakıp grupça etrafına toplanıyoruz, rehberlerimiz bir kaç tane geleneksel çöl şarkısı söylüyor, biz turistler aramızda Hindistan gezisi tavsiyelerini paylaşıyoruz (Normalde gezi planımızda olmayan Rishikesh’i, buradaki İspanyol arkadaşların tavsiyesi üzerine turumuza ekledik ve benim tüm Hindistan gezimizde en sevdiğim, hatta aşık olduğum şehir Rishikesh oldu). Geceyi uyku tulumları içinde, yıldızların altında uyuyarak geçiriyoruz. Ertesi gün kahvaltıdan sonra yine develerin üstünde yola düşüyoruz. Akşama doğru safari son buluyor, tur cipleri bizi çölden alıp Jaisalmer’e geri götürüyor.

Biraz daha güzelim Jaisalmer kale içi sokaklarını dolaşıp, alışveriş yaptıktan sonra turdan arkadaşlarımızla son bir akşam yemeği yiyerek, bizi Jaisalmer’den Bikaner’e götürecek trene biniyoruz.

Çöl safarisi yapacak olanlara öneri: Bu safarilerin  4-5 günlük, bir haftalık, 10 günlük olanları da mevcut. Bize bir gece iki tam gün yetti de arttı bile. İlk gün ve gece heyecanlı ve değişik, ama sonrası hep aynı manzara, deve üstünde uzun süre kalmanın vücutta yarattığı kramplar da cabası.

*** Şilan Küçükokur Bartel'in diğer gezi yazılarını http://seyahatgunlukleri.wordpress.com/ adresinden de takip edebilirsiniz.

ŞİLAN KÜÇÜKOKUR BARTEL

Yazar Hakkında

ŞİLAN KÜÇÜKOKU…

Uzun yıllar İstanbul'da pazarlama profesyoneli olarak çalıştıktan sonra, plazalara ve kurumsal hayata veda ederek Berlin'e yerleşti.