Nepal’in başkenti Katmandu ile ikinci büyük kenti olan Pokhara arasındaki Terai bölgesinde bulunan Chitwan Milli Parkı ziyaretçilerine harika bir doğal yaşam sunuyor. Nepal’in en ünlü ve en büyük doğal yaşam alanı olan 932 km2’lik Chitwan Milli Parkı içerisinde çok çeşitli bir vahşi yaşam mevcut.
Hindistan ve Nepal’ de bulunan bu tür vahşi doğa alanları Afrika’nın uçsuz bucaksız düzlüklerinin aksine çok sık ve derin bir orman florası ile kaplı ve buradaki vahşi yaşam ziyaretçilerini fazlasıyla etkiliyor. Burada yapılan safariler; turistler, safari ve doğa sevenler için bambaşka. Milli park içerisinde “Fillerle Orman Safarisi” yapmak inanılmaz bir deneyim! Ayrıca yine jeeplerle orman içerisindeki safari de mutlaka denenmesi gereken önemli bir aktivite. Milli parkın en önemli özelliği ise nesli tükenmekte olan Bengal Kaplanları’nın burada bulunuyor olması. Daha da fazlası var elbette ve alan içerisinde kanolarla nehirde timsah gözleme keyfini yine burada yaşayabiliyorsunuz. Ulaşım ise Katmandu’dan veya Pokhara’dan kalkan Chitwan otobüsleri ile sağlanıyor. Katmandu’dan 160 km kadar uzaklığı olsa bile, Nepal’in dağlık bir arazide olması sebebi ile ulaşım yaklaşık 5 saati alıyor. Buraya isterseniz paket turlarla gelmek mümkün ve turistlerin büyük çoğunluğu benim de yaptığım gibi paket turlarla buraya geliyor. Bireysel olarak da buraya gelmek mümkün ancak bireysel olarak gelmenin ise gerek maddi, gerek zaman açısından pek bir esprisi yok.
Ben paket turumu Pokhara’dan gelip Katmandu’ ya dönmek üzere 3 günlük olarak aldım ve 8000 Rupi yani yaklaşık 40 Dolar gibi bir para ödedim. Konaklama parasına bile denk gelmiyor neredeyse, o kadar da uygundu hani. Paket tur deyince tabii buraya ulaşım, geri dönüş, konaklama, milli parka giriş, fil üzerinde orman safarisi ve kano ile nehir turları dâhil olacak şekilde bir paket tur veriyorlar. Hatta ilk gün buranın yerel köyü olan ve geleneklerini hala sürdüren Tharu Kültür Köyü’nü gezi ile başlatıyorlar. Ayrılmadan bir akşam önce ise Tharu Kültür Şov’u da izlemek bu paketin içinde yer alıyor. Yani dört dörtlük bir safari sizi bekliyor.
İster 2 günlük, ister 3 günlük, isterseniz 1 haftalık ya da 10 günlük turlar tamamen sizin istediğinize göre şekillendiriliyor. Dediğim gibi fiyatlar ise inanılmaz uygun ve çok özel bir yer. Yerel halk çok cana yakın ve insana güven veriyorlar. İnsanın daha uzun kalıp asla sıkılmayacağı yerler içerisinde doğa harikası bir yer burası. Benim vaktim kısıtlı olduğu için, fil üzerinde orman safarisi ve kano ile nehir gezisini ancak 1 gün yapabildim. Buranın florasında bulunan dev cüsseli silk cotton türü ağaçların içerisindeki harika safaride çeşitli geyik türlerini ve diğer vahşi hayvanları görme imkânı buldum. Jeeplerle orman içine 3-4 gün dalıp Bengal Kaplanları’nı görmeyi de çok isterdim ama umarım bir gün nasip olur bu dediğim. Kim bilir?
Chitwan’da kaldığım otel (Lodge)
Chitwan’daki unutulmaz ama biraz da komik anım ise en unutulmazlarım arasında diyebilirim. Fil safarisine gideceğimiz günün sabahı tam bir faciaydı kısacası. Sabah çok erken saatte gittik ormana gireceğimiz toplanma bölgesine. Daha uyanamamış kendime bile gelememişim ki orada bulunan köyün ufak ama akıllı çocukları ellerinde sepetler ve içerisindeki muzlarla turistlerden önce yerlerini almışlardı. Amaçları sepetteki muzları turistlere satmak elbette. Biri yanıma geldi ve sordu yok almayacağım dedim. Sonra diğeri geldi ona da almayacağım dedim. İçimden de diyorum sabah sabah ne muzu ya! Kim yer ki sabah sabah bu muzu? Sonra çocuk dolanıyor ve 1-2 satın alan var falan neyse… Yeniden bana doğru yöneliyorlar ve artık bu saçmalık neyin nesi diyorum kendi kendime sabah sabah. Ufak kız çocuğu da tekrar alır mısın diye sorduğunda yok ben yemeyeceğim dediğimde ise haylaz kız çocuğunun gülümsemesi beni kendime getiriyor. Aman Allah’ım! O ses! Bunlar sizin için değil, bunlar fillere yedirmeniz içinnnn! Offff bu anı unutamıyorum. Rezillik! Oysa turistler bu muzları satın alıp safari esnasında fillere ikram ediyorlarmış. E artık Ufuk Akkuş’ un bittiği andır! Neyse gün çok güzel, safari harikaydı. Çok güzel fotoğraflar çekiyorum ve mutlu bir şekilde safariden dönüyoruz.
Ben bu arada sabahki olayı düşünüyorum. Hem düşünüyorum hem gülüyorum kendime. Artık geri dönmek üzere bizi kaldığımız otele götürecek araçlarımıza yürüyoruz. Burada araçlar Türkiye’ye göre farklı ve sağdan direksiyonlu. Yani trafik tersten işliyor bize göre. Ama alışkanlıktan olsa gerek ben aracın sol tarafından binmem gerekirken sağ tarafına dolanıyorum. Ulan nerede bu aracın kapısı! : ) Anlaşıldı ben hala kendime gelememişim… Chitwan hiç aklımdan çıkmayacak bu tatlı anılarıyla…