Trebizat Nehri üzerindeki Kravica Şelaleleri, kesinlikle görülmeye değer bir yer. Bu şelalenin hemen dibinde bir kafe restoran bulunuyor. Suyun 20-30 metre yükseklikten ve 5-6 ayrı yerden düşmesi gayet güzel bir görüntü veriyor.
Şelaleler döküldüğü yerde doğal bir havuz oluşturuyor. Bosna Herseklilerin piknik yapmak ve güzel vakit geçirmek için geldikleri en önemli yerlerden.
Kravica şelalesi’nden ayrıldıktan yarım saat sonra küçük bir köye geldik. Bu köy oldukça enteresan. Horasan erenlerinden Sarı Saltuk öldüğü zaman 8 tabut hazırlatmış. Bu tabutları değişik ülkelere gömmüşler. Sarı Saltuk, bu 8 tabuttan birinin içerisindeymiş. 2 tabut Rusya’ya, 2 tabut Romanya’ya, 1 tanesi bu köye gömülmüş. Diğer 2 tabutun tam olarak nereye gömüldüğü net değil. İddiaya göre asıl cesedin olduğu tabut bu köye getirilerek gömülmüş ve burası türbe yapılmış.
15.yy’dan beri burası Bektaşi tekkesiymiş ama şimdi Nakşibendi ilgileniyormuş. Burada bir de Osmanlı evi ve müze yapılmış.
Köyün içinde otobüsümüz park etti. 600-700 metre yürüdük. Köyün içinde her yer nar ağaçları ile dolu. Köyden geçen coşkun bir de ırmak var. Irmağın kenarında ise eski bir su değirmeni bulunuyor. Yine ırmağın kenarında bir başka yerde ufak bir alabalık tesisi var.
Irmağın üzerindeki köprünün ayağında karşı kıyıda yanları açık 300-400 kişi kapasiteli bir restoran var. Biz de bu restorana oturup, burada alabalık yedik. Oturduğumuz yerin karşısı çok yüksek kayalıklardan oluşuyor. Irmağın çıkış yeri bir kayalığın dibi. Mağara gibi bir boşluk var, orada suyun debisi oldukça yüksek bir su çıkıyor. Yani yetişkin biri bu suda karşıdan karşıya geçmeye kalkışsa geçemez ve akıntıya kapılır.
Yemekten sonra köprüden geçtik ve kayalığın dibine doğru yürüdük. Kayalığın tam dibinde 60-70 metrekarelik 2 katlı ahşap Sarı Saltuk’un türbesi bulunuyor. Buradaki ev ahşap işlemeli. Hemen önünden merdiven ile suyun kayanın dibinden çıktığı yere inilebiliyor. Ama kaya, mağara boşluğu arkaya ne kadar gidiyor görünmüyor. İçi oldukça karanlık. Ara sıra içeriden yarasa ve bazı değişik kuşlar uçuşuyor, bu deliğe girip çıkıyorlar.
Bu türbede duvarlara asılı duran, üzerinde Fatih Sultan Mehmet resmi bulunan Osmanlıca yazılmış çerçeveli ve Türkçeye de tercüme edilerek sergilenen Fatih’in 28 Mayıs 1463 tarihli bir fermanı yer alıyor. Fermana bir çok madde yazılmış ama içinde esas olan ; “Gayri Müslimler kiliselerde istediği kadar ibadet yapabilir. Hiç bir şekilde kiliselere ve gayri Müslimlere zarar verilmeyecektir” Ve maddeler genellikle azınlıklara karşı hoşgörülü olunması konusunda hazırlanmış.
Dubrovnik’te otel tavsiyesinde bulunmak gerekirse, UNESCO tarafından korunan Eski Kent'e 500 metre mesafede ki Apartments Ante , Stradun Kordonu'na ise 600 metre mesafede yer alan kaliteli bir otel. Konumu itibariyle de şehir merkezinin içinde. Bu otelin yanında Dubrovnik'in tarihî merkezinde çeşitli otantik taş binalarda yer alan Old Town City. Otel, yakınlarında ki birçok plaja ve alışveriş noktaları ve restoranların bulunduğu Stradun Caddesi’ne ise 50 metre mesafede bulunuyor. Eğer konaklama konusunda düşük bir bütçeye sahipseniz birçok kültür merkezine yakın bir konumda bulunan Rooms Fiorovic’I uygun fiyatları ve imkanlarıyla tercih edilebilirsiniz. Ayrıca Dubrovnik’te ki diğer oteller için buradan booking.com’a girerek Dubrovnik otellerine göz atabilirsiniz.