Msc Magnifica İle Dalmaçya Kıyıları: Dubrovnik

MSC Magnifica’daki beşinci günümüz (Bari'den başladığımız yolculuğumuzda şimdiye kadar Katakolon, Mykonos ve Atina'yı gördük), gemi içerisindeki çeşitli etkinliklerle, daha çok da yemek yemekle geçiyor. Gemi turlarının en kötü tarafı yemek yemeğe zaafı olanlar için tehlikeli olması. Bugünkü seyir esnasında Ithaca Kanalı’ndan geçip Corfu Adası yakınlarından seyrederek Dubrovnik’e doğru yol alıyoruz.

Dubrovnik’e sabah 9 gibi geliyoruz. Burada da geminin hazırladığı muhtelif turlar var. Bizim Dubrovnik’e ikinci gelişimiz. Önceki gelişimizde iki gün kalmıştık bu sevimli şehirde. Şehrin içini oldukça detaylı gezmiştik. Bu defa köy hayatını da görelim diyerek Konavle&Dubrovnik şehir turunu aldık. Doyurucu muydu derseniz, olmazsa olmaz değil. Bence çiftlikte geçireceğiniz zamanı şehir içinde değerlendirebilirsiniz. Limandaki taksilerle 10 Euro’ya Pile Kapısı’na gelebilirsiniz veya terminalin arkasındaki otobüslerle çok daha ucuza da gelebilirsiniz Pile Kapısı’na.

Biz önce Konavle bölgesinde Novakovle ailesinin çiftliğine konuk olduk. Meyve ağaçları, lavanta bahçeleri arasından geçip çiftlik evine geliyoruz. Taş bina eski geleneksel eşyalarla dekore edilmiş. Çiftlikte yaşayan aile bize ev yapımı şarap, limonata, peynir, jambon ikramı yaparak geleneksel müzik eşliğinde iki kişilik bir dans gösterisi yaptı.

Çiftlik sonrası Pile kapısına geliyoruz. Dubrovnik surlarla çevrili, çok keyif alabileceğiniz, sevimli bir şehir. Şehri çevreleyen surların yüksekliği 11 metre imiş. Ancak 1453 Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasından sonra Osmanlı korkusu ile surlar 2-3 metre daha yükseltilmiş. Surların uzunluğu ise 1980 metre.

Pile Kapısı üzerinde şehrin koruyucu azizi Aziz Vlas’ın heykeli var. Aziz Vlas’ın mezarı Sivas’ta. Pile Kapısı girişindeki iki harita oldukça etkili. Bu haritalarda sur içindeki binaların Sırp bombardımanı öncesi ve sonrası görülüyor. Bombardıman sonrası binaların büyük kısmı yanmış. Pile kapısından girdiğiniz gibi 15. yüzyıla tarihlenen Onofria Çeşmesi’ni görüyorsunuz. Çeşme adını Dubrovnik’e ilk su tesisatını yapan kişiden almış. Çeşmeye Fakirler Çeşmesi de deniyor. Cadde sonuna doğru bir de Zenginler Çeşmesi var. Onofria Çeşmesi’nin karşısında Franciscan Manastırı ve manastır müzesinde 1317’ye tarihlenen dünyanın en eski eczanelerinden birini, tıbbi kitap ve tıp aletlerini görebilirsiniz. Ayrıca eski şehri anlatan boyamalar ilginizi çekebilir.

Stradun Caddesi boyunca sıralanan binalar en fazla üç katlı. Hepsinin alt katları hediyelik eşya satan mağazalarla dolu. 1667’deki büyük depremden sonra şehrin belediye başkanı tüm binaların dış cephelerinin aynı yapılması kuralını getirmiş. Ancak orada yaşayan bazı zenginler zenginliklerinin ölçüsünü dış cepheye yansıtmak istemişler, bu talep üzerine başkan binaların dış yüzeyine yalnızca aile arması işlenmesine müsaade etmiş. Bu yüzden cadde üzerinde bazı bina yüzlerinde armalar görüyorsunuz.

Stradun Caddesi’ne yürürken zaman zaman daracık ara sokaklara dalın, pişman olmayacaksınız. Bu sokaklar fotoğraf meraklıları için bir hazine. Caddenin sonuna geldiğinizde Avrupa’nın ikinci en büyük sinagogu yer alıyor. 

Şehir yürüyerek çok rahat keşfedilebilir. Sponza Sarayı, Rektörler Sarayı, Orlando Heykeli hep yürüyerek keşfedeceğiniz birbirine çok yakın noktalar. Dubrovnik dünyada cumhuriyet rejiminin ilk kabul edildiği yer. Kentin kulesi (Lourijense) üzerinde “Yeryüzündeki bütün altınlar için bile özgürlükten vazgeçilmez” yazıyor: “Non bere pro toto libertas venditur auro” Özgürlüğün kıymeti ancak böyle anlatılır. Bir de Rektörler Sarayı’ndaki (Başkanlık Sarayı) “Kişisel çıkarların asla halkın çıkarları önüne geçemez” ifadesi de çok hoşumuza gitti. Darısı başımıza.

Özgürlük timsali Orlando Heykeli’nin 51,2 uzunluğundaki dirseği uzunluk ölçüsü birimi olarak kullanılmış. Cadde üzerinde rengarenk papağanlarla bahşiş karşılığı güzel fotoğraflar çektirebilirsiniz.

Surlar üzerinde yaklaşık bir saatlik yürüyüş turu yapmalısınız. Şehre önceki gelişimizde sur üzerinde yaptığımız yürüyüş hafızamızdan silinmedi. Burada çok güzel fotoğraf kareleri alacağınızdan eminim.

Şehri kuşbakışı görebileceğiniz bir başka seçenek ise teleferik. Ne yapın yapın bu güzel şehri kuşbakışı fotoğraflayın.

Dubrovnik kendi para birimi Kuno kullanıyor. 1 Euro 7,5 Kuno. Euro pek çok yerde geçiyor ama bazı yerlerde Kuno istiyorlar.

Dubrovnik için 5-6 saat yeterli değil, bence buraya iki gün ayırmalı. Örneğin önceki gelişimizde gittiğimiz liman bölgesi de çok keyifli. Buradan çevredeki adalara motor gezileri düzenleniyor, önceki gelişimizde gitmiştik. Sahilde ilerlerken Karantina Binası’na geliyorsunuz. Zamanında şehre böyle elinizi kolunuzu sallayarak giremiyormuşsunuz. Şehre gelenler 40 gün bu Karantina Binası’nda bekletilip 40 gün sonunda sağlıklı ise şehre alınıyormuş. Hatta Evliya Çelebi de buraya geldiğinde 40 günlük karantina süresi çok uzun geldiğinden şehri görmeden geri dönmüş.

Dubrovnik’in eski adı Ragusa. 13. yüzyılda bir dönem Osmanlı himayesine girmiş. 1667'de geçirdiği büyük depremle büyük yıkıma uğramış. Şehir UNESCO tarafından koruma altına alınmış.

Şehir Sırpların saldırısı sonucunda 12 Aralık 1991’de 128 gün susuz ve elektriksiz kalmış.

Dubrovnik’e gemi ile gelirseniz limana girerken ve çıkarken fotoğraf makinelerinizle birlikte güvertede hazır olun, manzara çok keyifli. Gemi Dubrovnik’in sembolü olmuş olan çelik halatlı köprünün yakınındaki limana yanaşıyor. 2002 yapımlı köprüye eski belediye başkanı Fraya Tujman’ın adı verilmiş. Bu köprü 40 bin metrelik mesafeyi 518 metreye indirmiş. 14 milyon dolara mal edilen köprü, halk arasında çeşitli şaibelere yol açmış (14 milyon dolar nedir ki, biz Türklerin dişinin kovuğuna yetmez.)

Gemimiz saat 15’te Dubrovnik limanından ayrılıyor. Rotamızı 309 mil mesafedeki Venedik’e doğru yöneltiyoruz.

MSC tarafından sunulan bu turun detaylarını görmek ve satın almak için tıklayın.

SERİNİN DİĞER YAZILARI İÇİN: MSC MAGNIFICA İLE DALMAÇYA KIYILARI: BARİ
https://gezimanya.com/GeziNotlari/msc-magnifica-ile-dalmacya-kiyilari-bari
MSC MAGNIFICA İLE DALMAÇYA KIYILARI: KATAKOLON
https://gezimanya.com/GeziNotlari/msc-magnifica-ile-dalmacya-kiyilari-katakolon
MSC MAGNIFICA İLE DALMAÇYA KIYILARI: MYKONOS
https://gezimanya.com/GeziNotlari/msc-magnifica-ile-dalmacya-kiyilari-mykonos
MSC MAGNIFICA İLE DALMAÇYA KIYILARI: PİRE-ATİNA
https://gezimanya.com/GeziNotlari/msc-magnifica-ile-dalmacya-kiyilari-pire-atina
MSC MAGNIFICA İLE DALMAÇYA KIYILARI: VENEDİK https://gezimanya.com/GeziNotlari/msc-magnifica-ile-dalmacya-kiyilari-venedik

NURHAN YILMAZ

Yazar Hakkında

NURHAN YILMAZ

1951 İstanbul doğumluyum. Yıl içinde dönüşümlü olarak Sinop, Bodrum ve İstanbul’da yaşamaktayım.Küçük yaşlarda babamın mesleği gereği, Türkiye’nin pek çok farklı şehirlerinde yaşadım.