Giden herkesi bilinmeyen bir hüzünle karşılayan Kaya Köyü, hem tarihi hem dokusuyla Şirince’ye çok benziyor. Fethiye’nin 8 km güneyinde bulunan bu köy tarihte "Lebessos and Lebessus" olarak biliniyor. Daha önce Likyalıların ve Yunanların yaşadığı bu köy, 1923 Türk-Yunan nüfus mübadelesi sonrası terk ediliyor ve günümüzde ise müze kent olarak kullanılıyor. Eski nüfusu 25.000 iken, şu an sadece civar restoran ve dükkan çalışanları kadar...
Kayaköy'e Ulaşım
Fethiye Hisarönü'nden kalkan dolmuşlarla buraya ulaşmak mümkün. Yine dönüşte her 10 dakikada bir bulunan dolmuşlar ya da halk otobüsleri kullanılabilir, hava çok sıcak değilse Likya yolundan 6 km kadar yürünebilir.
Giriş, müze kartla ya da 5 TL karşılığında yapılıyor. Fakat giriş ve çıkışa müdahale edilemediği için orada bulunan görevli kimseden para istemiyor.
Evler, taş Yunan evleri. Zamanında hiçbir ev, diğerinin güneşini kesmeyecek şekilde dizayn edilmiş. Köy içerisinde Taksiyarhis (yukarı kilise) ve Panayia Pirgiotissa (aşağı kilise) adlı kiliseler, okul, şapel, hastane, gümrük binası görülebilir. Son zamanlara kadar içinde yaşanılan tek bir ev bulunuyor. Kapı ve penceresi olduğu için gözünüzden kaçması mümkün değil.
Köy, sonradan keşfedilen Likya yolunun üzerinde bulunuyor. UNESCO bu köyü, "Barış ve Kardeşlik Köyü" olarak adlandırıyor. Fakat evlerin neden yağmalandığı, yıkık, dökük ve pencerelerinin dahi olmamasını sorarsanız; nedeni hiç de kardeşlik öyküsü değil. Mübadele sonrası Yunanlar köyü terk edince, geri gelecekleri korkusu ile Türkler tüm köyü talan ediyor, Yunanların kalan eşyalarını kırıp parçalıyor. Çalabilenler kapı ve pencereleri çalıyor ve sonuçta böyle bir görüntü karşınıza çıkıyor.
Peki neden buraya yerleşmemişler? Çünkü burada yaşayan Rumlar geçimlerini bağcılık ve sanatla sağlarlarmış. Onlar buradan gidince, tarımla uğraşan Türkler ise taşlık arazide tarım yapamayacakları için yerleşmek istememiş.
Dahası bunla da kalmıyor. 9 Eylül 2014 yılında Türk hükümeti, bu köyü 49 yıllığına kiralamayı planladığını ve buranın bir kısmını otel ve turist ihtiyaçları için karşılanacağını duyuruyor.
Detaylı bilgi için Mihriban Tanık'ın "Zamanın durdugu yer: Kayaköyü" adlı belgeseli izlenebilir.