Mavi Dünya
Özgürce rüzgarla birlikte dans edebileceğiniz bir tatil kavramı olarak yelkenli tekne tatilinden bahsetmek istiyorum bu yazımda sizlere.
Kaptanlık eğitimi içeren veya sadece tatil kapsamında değerlendirmek üzere iki opsiyonlu olan yelkenli tekne turlarından günün yarısı eğitim olacak şekilde, kalan yarısı da tatil yapabileceğimiz bir versiyonu oluşturduk biz kendi planımızda. Ankara Kaptan aracılığıyla 6 kişilik takım ve kaptanımızla maviliklere doğru yola çıktık.
Karadan Ayrılmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
Yelkene yerleşmeden bir gün önce bol bir market alışverişi yapmanız ve teknede kalacağınız süre boyunca yiyecek içeceklerinizi tüketilecek mantığa göre stoklamanız gerekiyor. Yaz aylarında özellikle kalabalık ekipler için bol miktarda su önemli rol oynuyor.
Tekneye girdiğinizde fark edeceksiniz zaten, her küçük alan bölmeli ve kapalı şekillerde dizayn edilmiş. Tüm iç hacmin verimli kullanımı için ve teknenin kuvvetli rüzgarlar karşısında yelkeninden dolayı yana yatma durumlarında, malzemeler, tekne içerisindeki hiçbir parçanın uçmasına, dağılmasına izin vermeyecek şekilde kilitli dolaplarda tutulabiliyor. Kendi eşyalarımızı ve alışverişten gelenleri yerleştirdikten sonra yola çıkmaya hazırdık biz.
Koy Koy Gezerken
Fethiye sahilinden ayrıldıktan sonra masmavi sularda rüzgarın bizi götürdüğü hızla keyifle seyrettik. Planladığımız şekilde günümüzün ilk bölümü tekne eğitimi ile geçti ve ikinci yarısında akşama doğru ilk noktamız olan Küçük Sarsala Koyu’na vardık.
Teknemizi buraya demirledikten sonra denizin tadını çıkardık ve duş-wc kullanımı için limandaki işletmenin olanaklarından faydalandık.
Akşam olduğunda yemek için mezelerin bol sunulduğu limandaki işletme mekanında keyifli bir sofrada buluştuk. Uğradığımız tüm koylar karadan ulaşımın zorlu olduğu ve genellikle denizden tekneyle ulaşım sağlanan mekanlar olduğundan dolayı her koy bir işletme mekanı tarafından kapatılmış durumdaydı. Ankara Kaptan ile gitmenin avantajı ile indirimden faydalansak da fiyatlar tekneli bir tatil düzeyinde yüksek olacaktır.
Denizde Bir Gece
Ertesi gün ikinci koyumuz Bedri Rahmi Koyu’na demir attık. Tekne seyahatinde dilerseniz bir limana yanaşabilir, dilerseniz limanın yakınında kendiniz demir atıp teknenizi kayalıklara bağlayabilirsiniz. Limana yanaştığınız durumda tekneden ücret alan işletmeler olabilir fakat biz bu şekilde bir uygulamaya denk gelmedik. Yanaştığınız limandaki işletmeden yeme içme ve alışveriş yapmak durumunda kaldığınız için sanıyorum bu şekilde bir bağlayıcılık oluşturmuş limanlardaki işletmeler.
Bedri Rahmi Koyu’nda geçirdiğimiz gece kendimiz demirlediğimiz için yemeğimizi tekne içindeki mutfakta, tura çıkmadan önce yaptığımız alışverişle hazırladık. Tekne mutfağı her araç gereci içerse de su ve deterjan kullanımı ve pratik bir gezi olması açısından çok komplike yemekler yapmamanızı öneririm. Pratik ve lezzetli bir akşam menüsü önerimiz, bizim gibi hazır taco kabukları içerisine kıyma kavurma ve dip sos yapmak olabilir.
Teknedeki önemli noktalardan birisi su tüketimi olduğu gibi bir diğeri de bulaşık yıkama saatine dikkat etmeniz gerektiğidir. Tekne mutfak suyunu anında denize boşalttığı için akıntının olduğu ve denize girmediğiniz bir bölgede mutfak bulaşıklarını halletmeniz faydalı olacaktır.
Kendi demirlediğimiz ve teknede geçirdiğimiz geceden sonra ertesi sabah tekrar yola çıktık, giderken kısa bir mola vererek Bedri Rahmi’nin 6 gizli hayvan figürü barındıran sanat eserini inceledik ve denizdeki rotamıza Boynuz Bükü’ne doğru devam ettik.
Boynuz Bükü’ne vardığımızda yine bir limana yanaştık ve ilk işimiz sınırlı bir kullanım alanımız olduğundan dolayı bir gece önceden biriken çöpleri boşaltmamız oldu.
Boynuz Bükü hafif gölet gibi, ayağımı suyun içerisinde yere değdirmek istemeyeceğim balçıklı bir koydu. Sazlıkların arasından yüzebileceğiniz küçük, sevimli bir alan. Karaya çıktığımızda ferah bir yeşillik karşıladı bizi. Akşam yemeği için Boynuz Bükü Liman işletmesinde yine keyifli bir gece geçirdik ve teknemize yeterince su aldıktan sonra ertesi sabah tekrar yola koyulduk.
Leziz Bir Liman: Göbün Kralı
Göbün Koyu konakladığımız diğer koylara göre biraz daha küçüktü. Akıntının az olduğu dar koylar temizlik açısından biraz sıkıntılı olabiliyor. Suyu kontrol ederek yüzmek gerekebiliyor. O açıdan çok da hoşuma gitmese de limandaki işletmede çok uygun fiyata yediğimiz harika meze ve harika ötesi balık sofrası bizi çok mutlu etmişti. Göbün koyuna gittiğinizde mutlaka Göbün Kralı hikayesini dinlemelisiniz.
Tatil bitiminde yine teknemizi Fethiye sahiline demirledik ve kapanışı mutlaka uğramanızı önereceğim Balık Pazarı’nda yaptık. Tezgahlardan seçtiğiniz balıkları pişirtebilir veya direk seçtiğiniz bir mekana oturabilirsiniz.
Yeni bir yazıda görüşmek üzere,
Sevgiyle.
