İspanya'nın az tanınan şehirlerinden biri olan Murcia'dayız. Yaklaşık 450.000 nüfusu ile ülkenin 7. büyük şehri ve adı ile anılan özerk bölgenin de başkentidir. Segura Nehri kıyısında kurulmuş olan şehir, tarihi yapıları ve Murcia Üniversitesi (Universidad de Murcia) ile ülkenin aslında önemli bir turizm ve eğitim kentidir. Valencia'dan yaklaşık 220 km uzaklıkta olup araba ile yaklaşık 2,5 saatte veya tren ile yaklaşık 3 saatte ulaşım mesafesindedir.
Şehir içi ulaşım: Tek hatlı bir tramvay, otobüs ve taksi yaygın kullanım araçlarıdır. Şehirdeki tüm turistik noktalar yürüme mesafesinde ve oteller de genellikle şehir içinde oldukları için rahatlıkla yürüyerek keyfini çıkarabilirsiniz. İhtiyaç duyarsanız, otobüsler ve güzergahları için buraya, tramvay içinse buraya tılayarak bilgilere ulaşabilirsiniz.
Gezilecek yerler: Turistik bölge, Plaza Circular ile Segura Nehri arasında yaklaşık 1 kilometrelik mesafede bulunmaktadır. Plaza Circular'a 2 dakika yürüme mesafesindeki otelimizden çıkıp nehre doğru gitmek için önce Gran Via Alfonso X el Sabio Caddesi'ni kullanıyoruz. Cadde yolun başındaki Kral Alfonso X el Sabio'nun heykeli ile başlıyor. Cadde boyunca Noel pazarlarına göz atıyoruz ve ayrıca yol üzerindeki iki müzeden önce Murcia Arkeoloji Müzesi'ni (Museo de Arqueologia / MAM) sonra da girişin ücretsiz olduğu Santa Clara Müzesi'ni (Museo de Santa Clara) ziyaret ediyoruz.
Caddenin bitimi Santo Domingo Meydanı'na (Plaza Santo Domingo) çıkıyor, burası aynı zamanda bir diğer ünlü cadde Traperia'nın (Calle Traperia) başlangıcıdır. Meydanın karşısında Santo Domingo Kilisesi (Church of Santo Domingo), devamındaki güzel bina Almodovar Sarayı (Palacio Almodor) ve sol kolda meşhur Murcia Casino (Real Casino de Murcia) bulunuyor.
Traperia Caddesi'nin sonu bizi şehrin simge yapısı Murcia Katedrali olarak da bilinen Santa Maria Katedrali'ne (Iglesia Catedral de Santa Meria) ulaştırıyor. 1394-1465 yıllarında inşa edildiğini öğrendiğimiz Katedral, 09.00-18.00 saatleri arasında açık olup giriş ücretsizdir. Yanında ise Katedral Müzesi (Museo de la Catedral) bulunmaktadır.
Katedral'in bir cephesi Kardinal Belluga Meydanı'dır (Plaza del Cardenal Belluga). Meydanda en güzel bina olarak Piskoposluk Sarayı (Palacio Episcopal) bulunmaktadır. Bugün de piskoposluğun resmi konutu olarak kullanılmaktadır. Meydan çevresinde bir sanat okulu da dahil mimari yapısı ve tarihi özelliği ile pek çok binanın yanında, neden bunu yaptıklarını anlayamadığımız, modern yapı ise Belediye Binası'nın (Ayuntamiento) ek binası bulunmaktadır.
Piskoposluk Sarayı'nın yanından nehir yönüne geçiyoruz. Bu güzel meydan Glorieta Espana ve önündeki güzel mimarili bina Belediye Sarayı'dır (Ayuntamiento). Caddeden karşıya geçiyoruz ve Segura Nehri'ndeyiz. Nehir kenarında bir süre oturup dinleniyoruz ve nehir üzerindeki köprülerden en eskisi olan Puente de los Peligros'dan karşıya geçiyoruz. Bir süre karşı yakada da yürüyoruz ancak burası turistik bölge olmadığı için geri dönüp köprüye geliyoruz.
Otelimize dönüş yoluna geçiyoruz ve dönüş yolu olarak şehrin en önemli ana caddesi olan Gra Via Escultor Francisco Salzillo'yu tercih ediyoruz. Caddenin iki tarafında da çok sayıda mağaza bulunuyor. Yol üzerinde bulunan Ramon Gaya Müzesi'ni (Museo Ramon Gaya) görüyoruz ve Union Building and the Phonix gibi mimari harikası binalar eşliğinde otelimize dönüyoruz.