Ölüm gerçekleştiğinde ölü yakını kadınlar dışarı çıkıp, zılgıt çekerek ölümü haber veriyorlar. Tüm mahalle kadınları toplanarak zılgıt eşliğinde, yasa iştirak ediyor. Ölü yakını erkekler hemen Nil’in batısındaki mumyalama işlemi yapan kişilerle pazarlık yapmaya gidiyorlar. Mumyalama işlemini yapanların Nil nehrinin batısında olmasının nedeni, yaşam güneşin doğduğu taraf olan Nil’in doğusunda olduğu için, ölülerin ikametgahının güneşin battığı taraf olan Nil’in batısında olduğuna inanıyorlar. Mısır’da hava çok sıcak olduğundan ölü bekletilmiyor.
Ölü defin işi o dönemde Mısır’da önemli bir ekonomik sektör oluşturmuş. Mumyacılarla lahdin hangi ağaçtan yapılacağı, mezarda ölü yanına konulacak kutsanmış eşyaların kalitesine göre seçimi, cenazeye katılarak ağlayıcı kadınların sayısı gibi pek çok şeyde mutabık kalınarak ücret pazarlığında anlaştıktan sonra, cenaze sahipleri ölülerini bir hasıra sararak mumyacılara teslim ederlermiş.
Heradot ve Sicilyalı Diodoros’un yazdıklarına göre ölen kişi genç ve güzel bir kadınsa mumyacılara 3-4 gün sonra teslim ediliyormuş. Nedeni ise mumyacıların içinde Nekrofili yani ölü seviciliği yaygın olduğundan, ölü bekletilerek cenazenin çirkinleşmesi bekleniyormuş. Heradot’a göre mumyacılar halk tarafından pek sevilmeseler de, yaptıkları iş çok zor ve irite edici bir iş olduğundan çok da hor görülmüyorlarmış.
Eski Mısır’da mumyacılar başlarına çakal maskesi takıyorlarmış. Bunun sebebi ise çakal’ın ölü yiyen bir hayvan olması. Mısır’da çakal, mumya tanrısı imiş.
Mumyalama işlemi için ölü, önce 2-3 gün tuzlu suda bekletiliyor. Daha sonra hafif meyilli bir taşın üzerine yatırılıp, iç organları çıkartılarak özel işlemden geçiriliyor. İyice temizlendikten sonra iç organlar “Kanope” denilen vazo şeklindeki kaplara konulup, hava almaması için reçine sürülerek kapakları kapatılıyormuş.
Vücudun içi iyice yıkanıyor. Kafatasına delik açılarak veya burun deliklerinden girilerek kafatasının içi de boşaltılıyor. Mısır medeniyetinde beyin, yaşam için pek bir şey ifade etmiyor. Ama kalp çok önemli, kalp temizlendikten sonra vücuttaki yerinde bırakılıyor.
İşlem bitince, ölü yine 3-4 gün tuzlu suda bekletiliyor. Daha sonra güzel kokulu yağlar ve baharatlarla ovulan kadavranın gövde boşluğuna baharat (kimyon, karabiber), aromalı değişik yaprak ve otlar, Nil çamuru ve samanla karıştırılıp bedenin içi ve baş bölgesi dolduruluyor.
Vücuttaki kesilen yerler palmiye yapraklarından çıkarılan liflerle dikiliyor. Burun deliklerine karabiber taneleri, göz içlerine çakıltaşı dolduruluyor. Göz bebeği boyanıyor. Sürmeler çekiliyor. Böylece gerçeğe yakın bir şekle sokuluyor. Ölü beden birkaç gün güneşte kurutuluyor.
El ve ayak parmaklarına zenginliğine göre yüzük ve mücevherleri takılıp, önce el ve ayak parmakları, boyun, kol, bacak, yüz ve en sonra tüm vücut yaklaşık 2 km uzunluğunda keten bezlere sarılıyor. Hava almasın diye kumaş araları hep reçineleniyor. İç organlarının bulunduğu “kanope”ler ve değerli eşyaları da lahitlerin içine yerleştiriliyor.
Kahire'de konaklamak isterseniz şehrin gezi noktalarına çok yakın, uygun fiyatlı otellerden Rotana Palace Hostel ve Sakan 252 en çok tercih edilenler arasındadır.