Orta Amerika’nın en büyük ülkesi olan Nikaragua, 129.495 kilometrekarelik bir alana sahip. Kuzeyinde Honduras ve güneyinde Kosta Rika ile komşu olan ülkenin batısında Büyük Okyanus, doğusunda ise Atlantik Okyanusu yer alıyor. Nikaragua’nın 62.400 kilometrekarelik alanı tamamen kereste ormanları ile kaplı. 50 çeşide yakın ağacın olduğu ülkenin en sık rastlanan türleri ise çam, meşe, maun ve sedirdir.
Yaklaşık 6 milyon kişinin yaşadığı ülkenin başkenti, Managua Gölü kenarında kurulmuş olan Managua.
Başkentte 1,2 milyon kişi yaşıyor. Toplam nüfusun % 40’ı şehirlerde geri kalanı kırsal alanda yaşıyor. Nikaragua’daki diğer önemli şehirler; Puerto Cabezas, Leon, Granada, Esteli, Chiandega ve Matagalpa. Ama bu şehirler arasında en turistik olanları; Granada ve Leon.
Cumhuriyet ile yönetilen Nikaragua’da başkanlık sistemi var. Ülkenin resmi dili İspanyolca, para birimi ise Cordoba. Ama kur çok değişken.
Ülke ilk olarak 1502 senesinde Kristof Kolomb tarafından keşfedilir. Bu sırada ülkede faklı pek çok etnik grup yaşamaktadır; Miskitolar, Sumu-Mayagnalar, Lenkalar, Sıtiabalar, Chorotegalar, Matagalpalar, Nicaraolar, Guatuzolar ve Chontaleler.
Ancak İspanyollar bölgeye gelip yerleşimler kurmaya başlayınca zaman içinde bu gruplar asimile olur. Nikaragua’nın İspanyollardan bağımsızlığını kazanması 1821 senesine rastlıyor. Ama ülke kısa bir süre sonra Meksika ile daha sonra Orta Amerika Birleşik Devletleri ile birleşir. 1838’de bağımsız bir Cumhuriyet olur. Ancak bundan sonra da liberaller ve muhafazakârlar ülkenin idaresini ele geçirmek için mücadeleye girişirler. Amerika deniz kuvvetleri özellikle 20. yüzyıl başlarında ve 1926-1933 arasında Nikaragua’yı defalarca işgal eder. Ülkede bir kısım bu durumu kabullenir ancak günümüzdeki halk kahramanı Cesar Agusto Sandino bu duruma karşı çıkar ve çevresinde topladığı kişilerle birlikte silahlı mücadeleye başlar. Çünkü ona göre Amerikan askerleri ülkeden tam anlamı ile çekilmeden ülke bağımsız sayılamaz.
Nihayetinde Amerikan askerleri ülkeden çekilir, ama çekilmeden burada kendi gözetimlerinde Nikaragua Ulusal Muhafızları Birliğini kurarlar. Bu birliğin başına da kendilerine yakın olan Somoza’yı getirirler. Aslında Anastasio Somoza Garcia, Amerikalılara çalışmaktadır. Bu nedenle Sandimo bu muhafız birliğinin de ülkeyi terk etmesi için yeniden mücadeleye başlar. Ancak 27 Şubat 1934 tarihinde Somoza, Sandimo’yu oyuna getirerek öldürtür.
1 Ocak 1937’de yapılan seçimlerde Anastasia Somoza iktidarı ele geçirir. 1956’da vurularak öldürülünceye kadar iktidarda kalıp, ülkeyi diktatörlük ile yönetmiştir. İktidarda kaldığı sürede sadece Nikaragua’nın değil tüm Orta Amerika’nın en zengin kişisi haline gelmiş. Herkesten alıp kendi varlığına kattığı için “Kurutucu” lakabı takılmış.
1956’da öldürülünce yerine oğlu Luis Somoza Debayle gelir. Ancak 1967’de kalp krizi geçirip ölür. O nedenle yerine kardeşi Anastasio Somoza Debayle geçer. Somoza ailesinin sonunu 1972 senesinde yaşanan Managua depremi getirir. Şöyle ki, Aralık 1972’de yaşanan depremde yaklaşık 6 bin kişi hayatını kaybetmiş ve ülke çok büyük ekonomik zarara uğrar. Ülke halkına yardım etmek için dünyanın pek çok yerinden deprem için milyonlarca dolarlık yardım gönderilir. Ancak biraz zaman geçince Somoza ailesinin gönderilen yardımları kendi kişisel hesaplarına aktardıkları ortaya çıkar. Halk tepki gösterir. Ancak buna rağmen Somoza 1974’te anayasayı değiştirir ve yeniden başkan seçilir. Aynı dönemde Sandinista milli kurtuluş cephesi de güçlenmeye ve devlet için önemli bir tehlike arz etmeye başlar. 1978 senesinin başlarında Prensa gazetesinin rejimin ateşli muhalifi olan başyazar öldürülür. Bu olay Somoza rejimine mal edilir ve ülke genelinde greve neden olur. 1979 Haziran’ında Sandinista gerillaları Kosta Rika’da sürgünde bir hükümet kürara ve rejime karşı son askeri hareketi başlatırlar. Yavaş yavaş tüm kentlerde yönetimi ele geçirmeye başlarlar. 17 Temmuz’da Managua’yı da ele geçirir ve yönetimi devirirler. Böylece 45 sene süren Somoza rejimi son bulur. Yönetime Marksist Sandinista lideri Daniel Ortega gelir. Ama 1980’lerde yapılan seçimi kaybeder. Başa Milli Muhalefet Birliği’nden Videta Barrioi de Charmorro gelir. Çünkü o dönemde ABD gizli örgüt kurup ülkedeki yönetimi yıpratır ve 14 partiden oluşan Milli Muhalefet Birliği’ni destekleyerek Ortega’nın kaybetmesini sağlar. Sonraki seçimlerde Daniel Ortega başa gelir. Ve Bu dönemde Somoza ailesinden kalan tüm varlıkları kamulaştırır. Yabancı şirketlere tanınmış olan ayrıcalıkları kaldırır. ABD bu durumdan memnun olmadığı için bir dönem Nikaragua’ya ambargo uygular. Zaten ABD’nin iç işlerine burnunu sokmadığı neredeyse hiçbir Orta Amerika ülkesi yok. Son 50 senede ABD’nin bu bölgeye 1000’in üzerinde darbe girişimi düzenlediği söyleniyor.
Ülke, Orta Amerika’nın Haiti’den sonra en fakir ikinci ülkesi. Ülke ekonomisinde tarım ve hayvancılığın yeri büyüktür. Kahve, pamuk, et, şeker ve kimyevi ürünler ihraç malları arasında yerini alır. Şeker sanayi, yemeklik yağ üretimi, plastik sanayi, tekstil sanayi, kimyasal ürünler, çimento sanayi, meşrubat ve alkollü içkiler, et ve süt mamulleri en önemli imalat sanayileri arasındadır.
Ayrıca Nikaragua’da altın, gümüş ve bakır madenleri bulunmaktadır. Bu madenlerden çıkarılanlar genelde ihraç edilmektedir.
Nikaragua’nın en fazla ticaret yaptığı ülkeler arasında Venezüella, Almanya, Japonya, Kosta Rika, Guatemala ve bir zamanlar kendisine ambargo uygulayan ABD yer alır. Başlıca ithal malları arasında makine ve aralar, kimya malzemeleri, ham petrol ve gıda maddeleri yer alır.
Ülkede en yaygın ulaşım karayoludur. Nikaragua’daki karayolunun uzunluğu 14.977 km. Ancak bu yolun sadece % 10’u asfalt. Demiryolu oldukça sınırlı. 300 kilometre ve ülkede sadece tek bir havaalanı var, o da başkent Managua’da.
Ülkede okuma-yazma oranı % 70’dir. 1000 kişiye 13 öğretmen düşer ve öğretmenlerin çoğu Küba’dan getirilmiştir. Halk arasında İngilizce bilen çok az. Ama pek çok İspanyolca Okulu var ve fiyatları çok uygun.
Ülkenin Karayip kıyılarında ilk oturan yerliler Miskitolardır. Bu kıyı şeridine halk arasında Mosquito da denir. Karayip kıyılarında yerleşmiş olan diğer etnik gruplar ise Sumu-Mayagnalar ve Ramalardır. Yine Karayip kıyılarında 19. yüzyılda İngilizler tarafından Afrika’dan köle olarak getirilen kişilerin torunları da yaşamaktadır.
Ülkenin büyük çoğunluğu melezlerdir. Jamaika soyundan gelen yerlilerin sayısı da ülkede hiç az değildir, yaklaşık 70.000 kişidir. Nikaragualıların büyük çoğunluğu Roma Katolik’i iken Jamaika soyundan gelenler Protestan’dır.