Orta Amerika’nın yüzölçümü olarak en büyük ülkesi olan Nikaragua’nın nüfusu yaklaşık 6 milyon kişidir. Nüfusun %20’si ise başkent Managua’da yaşamaktadır.
Ülkenin kuzeyinde Honduras, güneyinde ise Kosta Rika yer alır. Bu bölge ilk olarak 1502 senesinde Christopher Columbus tarafından keşfedilmiştir. 17. Ve 18. Yy’larda ise büyük bölümü İspanyollar tarafından sömürgeleştirilmiştir. 1838 senesinde ayrı bir cumhuriyet olmuştur.
Ülkede yaşanan en büyük doğal felaketler deprem ve zaman zaman yaşanan kasırgalardır.
Ülkenin hem başkenti hem de en büyük kenti olan Managua, Managua gölü kıyısında yer almaktadır.
Managua’ya ulaştığımız gibi ilk olarak kendimizi bir et restoranına attık. Meşhur etlerini tatmak için de kendimizi usta ellere teslim ettik…
Nikaragua Honduras'tan sonraki en fakir ikinci Latin Amerika ülkesi. Sanayisi yok gibi. İlk dört ihraç ürünü altın, kahve, puro ve et... Altın beni ilgilendirmiyor, kahvesini denedim müthiş, puroyu yarına bıraktım, etlerini de şimdi deniyorum.
Güney ve Orta Amerika ülkelerinde et yediğim zaman cidden üzülüyorum. Çünkü arada müthiş bir fiyat-kalite farkı var. Saman gibi etlere dünyanın parasını veriyoruz. En son İstanbul'da bonfilenin kilosu 36 liraydı. Burada aynı paraya 20 kilo et alabiliyorsunuz! Zira kemiksiz 1,5 kilo et sadece 1,75 dolara satılıyor...
Etin yanında tabii ki biralarla dünya turum devam ediyor…El Salvador birası Pilsener sertti.
Honduras birası Port Royal daha yumuşaktı.
Nikaragua Tona'sı ise kız birası:)
Yemek sonrasında dinlenmek ve geceyi geçirmek için Hotel Alhambra’da kaldım. Ertesi sabah erkenden Managua ve çevresindeki turumuza başladık.
Nikaragua 1924 yılında ABD tarafından işgal edilmiş. İşgale karşı Santino isimli bir çiftçi sadece 30 kişiyle bir direniş başlatmış. Kısa zaman içinde 30 kişi 50.000 kişiye ulaşmış ve ABD güçleri geri çekilmek zorunda kalmış. Bugün şehrin en yüksek tepesinde işte bu çiftçinin silueti durmakta...
Kentte görülmesi gereken diğer önemli noktalar ise 1972 senesinde depremden büyük hasar görmüş olan Managua katedrali, eskiden ulusal saray olan ama günümüzde pek çok sergiye de ev sahipliği yapan müze, özellikle akşam saatlerindeki ışıklandırması ile göze çarpan Rotonda Ruben Dario çeşmesi, çeşmenin yanında yer alan yeni katedral ve La Paz Parkıdır.