Pekin Gezisi: Yasak Şehir, Cennet Tapınağı, Tiananmen Meydanı

Büyük maceranın sonuna geldik… Bugün gezimizin son günü, gece yarısı kalkıyor bizi İstanbul’a götürecek uçağımız. Bu nedenle günümüzü dolu dolu geçireceğiz, Pekin’deki UNESCO Dünya Kültür Miraslarını göreceğiz; Yasak Şehir, Yazlık Saray, Cennet Tapınağı ve tabii Tiananmen Meydanı. 
Yasak Şehir - Şehir merkezindeki bu saray, Ming ve Qing hanedanları zamanında Çin İmparatorluğu'nun en önemli imparatorluk sarayı olarak kullanılan saray. Şimdilerde 74 hektarlık alanda dünyanın en büyük sarayı olma özelliğine sahip ve bir müze olarak kullanılmakta. Şehrin merkezinde bulunan bu saray, bir cariye iken ilk veliahdı doğuran Kraliçe Zixi’nin yaşadığı Yasak Şehir. 500 yıl imparator ve çevresine ev sahipliği yapmış. 8.707 odalı 980 yapının tümü, 1987 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne eklenmiş ve UNESCO tarafından dünyada korunmuş en geniş antik ahşap yapılar bütünü olarak tescillenmiş. Yasak Şehir içinde yer alan sarayları, avlulu evleri, imparatorluk bahçelerini, heykelleri gezerken sanki gerçek değil de bir masal şehrinde gibi hissedebilirsiniz.

“İsmi neden Yasak Şehir diye merak edenlere için kısa bir bilgi; Orijinali “Mor Yasak Şehir”miş. Zi "mor" Kutup Yıldızı'na gönderme yaparken, imparatorun ikametgâhı olan Yasak Şehir de bu yıldızın yeryüzündeki yansıması. Mor renk imparatorluk rengi olduğu için bu rengi sadece imparator kullanılabiliyormuş. Jin veya "yasak" ismi de imparatorun izni olmadan kimsenin saraya girememesi ve terk edememesi. Cheng ise duvarlarla çevrilmiş şehir anlamına gelmekte imiş.”

Kuzeyden güneye 961 metre ve doğudan batıya 753 metre uzunluğu ile 72 hektarlık bir alanı kaplayan Yasak Şehir, dünyada halen var olan en geniş saraylar topluluğu. Etrafındaki savunma duvarları altta 8 metre ile başlayıp üst kısımda 6 metre. 4 cephede de kapısı bulunan surların güney cephede bulunan Meridyen Kapısı’nı sadece imparator kullanırken, kuzey cephedeki kapı Tanrının Kudreti Kapısı. Yemyeşil bahçesinde, yaşları 100 ile 300 yıl arasında değişen birçok ağaç ve değişik türden birçok bitki yanı sıra birçok hayvan heykelleri bulunuyor. Binalar elbette müthiş, ihtişamlı, ancak çatılardaki işlemeler görülmeye değer.

Yazlık Saray - Kubilay Han döneminden bugüne kalan Yazlık Saray (Summer Palace), 1750 yılında inşa edilmiş. Çin’in en büyük ve en iyi konunmuş imparatorluk bahçesi olma özelliğine sahip. Üzerinde bulunduğu arazinin büyük bölümü göl ve nehirlerden oluşmakta, krallara layık oldukça süslü teknelerle bir tur yapıyor ve sarayı nehirden farklı açılardan görüntüleyerek güzel fotoğraflar çekiyoruz.

Bahçesinde gezerken, oldukça süslü dekorasyonları ile uzun Çin koridorları, ahşap üzerine Çin kültür ve sanatıyla yapılmış resimleri, kasırlar, oymalarıyla adeta Çin tarihinin içinde dolaşırcasına, kendinizi o tarihlerde yaşıyor gibi hissedebilirsiniz.
 

1908’de 74 yaşında ölen Kraliçe Zixi 47 yıl taht yönetiminde kalmış. Tacında bulunan taşların arasındaki büyük bir okyanus incisi öldüğünde ağzının içine konarak gömülmüş, 1927’de mezarı açıldığında ağzının içinde bulunan bu inci Zixi’nin mücevherlerinin de içinde bulunduğu Çin koleksiyonunun en değerli parçalarından. Daha sonra gittiğimiz bir mağazada bize inci kremi satmaya çalışan bayanlar bu kraliçenin güzellik ve genç görünme sırrının bu inci kremi olduğunu söylediklerinde, biz kadınlar birer kutu aldık elbette. Çin ve Mısır kültürlerinde; öğütülmüş saf inci tozu, E vitaminleri, buğday tohumu yağı (Tricikum Vulgare Germ Oil), mısır yağı, üzüm çekirdeği yağı gibi maddeler içeren inci tozu, güzellik için olduğu kadar sağlık içinde kullanılmış. Sivilcelere, aknelere iyi geldiği gibi cilde sağlıklı ve güzel bir görünüm de veriyormuş.

Tiananmen Meydanı - (dünyanın en büyük meydanı) Sarayın bahçesi ve Tiananmen Meydanı’na çıkan kapıları o kadar kalabalık ki birbirimizi kaybetmemek için kol kola giriyor ve “Dağ Başını Duman Almış” marşını söyleyerek birbirimizi kaybetmeden meydana doğru ilerlemeye çalışıyoruz. Oldukça geniş büyük bir meydan burası. Büyük bir panoda 2008 Pekin Olimpiyatları’nın amblemi, 5 kıtayı temsil eden bebekler ve “One World One Dream” tabelası dikkat çekiyor. Mao’nun mezarını ve Parlemanto Binasını da gördükten sonra Cennet Tapınağı (Temple of Haven)’nı görmeye gidiyoruz.

Cennet Tapınağı - Sırada Cennet Tapınağı var. Gidip görmeye değer, hatta gerekli yerlerden biri, zira burası Pekin’in simgelerinden biri. Ming ve Qing mimari sanatının en güzel örneği olarak kabul ediliyor. O devirlerde cennetin dairesel, dünyanın da kare olduğuna inanıldığı için; Cennet Tapınağı bu inanca göre kuzeyi daire, güneyi kare şeklinde inşa edilmiş. Kırmızı kare zemin üzerine oturtulmuş, büyükten küçüğe yuvarlak mavi katlar, her katta ayrı çatı yükselirken, yeryüzü kare, cennet ise yuvarlaktır; yani dünyanın üzerinde cennet yükselir inancı vurgulanmış. Parçaların birleştirilerek oluşturulduğu binaların inşasında herhangi bir metal (çivi gibi) kullanılmaması da bu yapının bir başka özelliği.
 
Ağaçların, altın renkli çatıların, çatıdaki ve içerideki işlemeler göz kamaştırıyor, bahçe ise ismi gibi “Cennet”. Bir zamanlar imparator hasat döneminde buraya gelip dua eder, insanlar bu tapınakta cennete kurban olarak sunulurmuş.

21 gün süren muhteşem gezimiz burada tamamlanmış oluyor. Bavullarımızla çıkıyoruz otelden, zira uçağımız gece yarısı hareket edecek. Pekin’e gelip Pekin Ördeği yemeden olmaz elbette, akşam yemekte Pekin Ördeği var. Ördekler bütün olarak geliyor ve aşçılarımız bizlere bir şov yaptıktan sonra kesip servis yapıyorlar. Türkiye’deki lezzetler biraz daha farklı olsa da oldukça lezzetli. Yanında sake içmeden de olmaz elbette. Uçağımızın kalkmasına epey vakit var, bu zamanı hep birlikte masaja giderek değerlendirmeye karar veriyoruz, oradan da doğruca havaalanına…

İnanılmaz bir 20 gün geçirdikten sonra dönme zamanı geldi. Her ne kadar Çin’de ne bulacağım, göreceğim, nelerle karşılaşacağımı bilmeden gitmiş olsam da her bir tarafı efsanelerle dolu, mistik, yemyeşil, cennet köşeleri olan bambaşka bir Çin buldum. Beni çok etkileyen ve unutamayacağım bir gezi olarak anılarımdaki yerini alıyor. Çin’e gitmek Pekin, Şanghay’a gitmek değil; tabiat harikaları, dünya mirasları olan, enteresan, mistik ve gizemli ve çok büyük bir ülke. Bu sadece bir Güney Çin gezisi idi, en önemli yerlerini sığdırmaya çalıştık 20 güne ama eminim göremediğimiz bir o kadar yer daha vardır. Tüm Çin’de ise daha gezilecek, görülecek çok yer var eminim. Sizlere de Çin’e gitmenizi, ancak büyük şehirlerin yanı sıra mutlaka Dünya Mirası Listesi’ndeki bu çok özel ve tabiat harikası yerleri kesinlikle tavsiye ederim.
 Her güzel gezi ve seyahatten sonra ülkeme, evime dönmek yine çok güzel…

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.