Pekin ve Dev Pandalar

Bugün rotamızda Pekin’deki Nesli Tehlike Altında Olan Hayvanlar Merkezi var. Burası özellikle ayıgiller familyasından olan dev pandaların korunma altına alındığı yer. Buraya gitmek için “Giant Panda” da diyebilirsiniz, çünkü bu merkezin adı da “Giant Panda” olarak geçiyor.

Dev pandalar beyaz postu üzerinde iri siyah benekleri olan oldukça iri ve tembel bir ayı türüdür. Küçük pandalardan farkı bu türün sadece bambu ile beslenmesidir. O nedenle dev pandalara bambu pandası da denir.

Çin’deki dev pandalar dünyada en çok soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvan türlerinden birisidir. Bu nedenle Çin’de pek çok büyük merkezde pandaları koruma merkezi var. Koruma altındaki hayvanat bahçelerinde yaklaşık 100 kadar dev panda yaşamaktadır. Dev Pandalar, Çin’in Yangtze Havzası’nda Sichuan, Shaanxi, Tibet ve Gansu gibi bambu ormanlarının yoğun olduğu bölgelerde yaşarlar. Pandaların neslinin tükenmesindeki en büyük tehditlerden biri Çin’deki bambu ormanlarının giderek yok olmasıdır. Günümüzde Çin’de doğal ortamında yaşayan yaklaşık 1000 tane panda bulunmaktadır. Ancak özellikle 1973 -1984 arasında Asya’daki yabani pandaların nüfusu yaklaşık % 50 azalmıştır.

Yangtze havzası bioçeşitlilik açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biridir. Burada nesli tehlike altında olan sadece pandalar değil, pek çok hayvan ve bitki türü bulunmaktadır.

Çin’de dev pandaların ana vatanı olarak kabul edilen Sichuan’ın başkenti Chengdu’ya 10 kilometre mesafedeki Futou Dağı’nda 106 hektar alan üzerine kurulmuş bir panda üreme araştırma merkezi var. 1997 senesinde kurulmuş olan bu merkezde günümüzde 67 tane panda yaşıyor. Yine Sichuan eyaletinde dağlık arazide, 9 bin kilometre kareyi geçen doğal bir yaşam alanı da oluşturulmuştur pandalar için. Dev pandaların üçte birine ev sahipliği yapan bu panda sığınağı UNESCO tarafından Dünya Mirası Alanları Listesi’ne alınmıştır.

Shanxi kurtarma ve üreme merkezi ise 2001 senesinde açılmış. 104,7 hektar alan üzerine kurulmuş olan bu merkezde doğal ortamında yaralı bulunmuş 36 tane panda tedavi edilmeye çalışılmış. Ama bunlardan sadece 12 tanesi hayatta kalmış. Günümüzde ise bu merkezde 10 tane panda yaşıyormuş.

Pandaların ilk bulunuş hikâyesine gelelim : ) 1869 senesinin bahar aylarında Fransız misyoner Armand David, Sichuan bölgesinde dolaşırken değişik bir hayvan görür. Bu hayvan aynı ayıya benzemektedir. Ama postu beyaz üzerine iri siyah beneklidir. O nedenle bu hayvana önce siyah-beyaz ayı adını verirler. Ama yüzü bir kediye benzediği için daha sonra kedi ayı anlamına gelen “Mao Xiong” demeye başlarlar. Ama yazılırken bir yanlış anlaşılma olur ve “Xiong Mai” olarak yazılır, yani ayı kedisi. Dev pandanın adı Çinceye ayı kedisi anlamına gelen Xiong Mai olarak geçmiş olur.

Tarih boyunca Çin’in sembolü Çin Ejderhaları’dır. Ancak 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dev pandalar da Çin’in resmi olmayan ulusal sembolü haline gelmiştir. Ayrıca eski Çin ve Japon uygarlıklarına göre pandalar kutsal hayvanlar olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca bu sevimli hayvan 1961 yılından beri Dünya Doğayı Koruma Vakfı’nın (WWF) da sembolüdür. Vakıf pandaların nesillerinin tükenmesini engellemek için çalışmalarına devam etmektedir.

Pandaların ortalama ömürleri 15-20 sene. Üremeye başlama yaşları ise 6,5-7,5. Çiftleşme zamanları Mart ortası ile Mayıs ortası. Hamilelik süreleri ise 5 ay. Anne panda doğum yaptığında genellikle bir bazen ise 2 yavru doğurur. Yavrular ise annenin ağırlığının % 01’i kadar yani 150 gr civarında olur. Doğduğunda tüysüzdür ve gözleri kapalıdır. Gözleri doğumdan birkaç hafta sonra açılır. Anne pandalar bebeklerine çok düşkün ve sevecendir. Hatta hayvanlar âleminde en şefkatli anneler olarak gösterilir. Dişi pandalar erkeklere göre biraz daha küçüktür. Yetişkin pandaların boyu yaklaşık 1,5 metre uzunluğundadır.

Bebek pandalar 6 haftalıkken görmeye, 3 aylıkken yürümeye, 5 aylıkken koşmaya ve bambu yemeye başlar. Ama 1,5 yaşına gelene kadar annesinin yanında takılır. 1,5 yaşındaki bir panda yaklaşık 50 kilogramdır.

Dev pandaların bir diğer özelliği ise pençeleridir. Biri başparmak olmak üzere toplam 6 parmakları vardır. Bu başparmak ise oldukça küçüktür, hatta buna yalancı parmak da denir. Ancak pandaların bambuları yemesinde yardımcı olur.

Dev pandalar, bilimsel sınıflandırmada etçil sayılsa da günlük besininin neredeyse tamamı bambudan oluştuğu için aslında bir otçul hayvandır. Ancak etçil canlıların sindirim sistemine sahiptir ve selülozu sindirecek enzimlere sahip değildir. Bu nedenle bir günde 12-14 saat boyunca 12 ila 38 kg arasında bambu ve bambu filizi yiyen pandalar çok az enerji ve protein alırlar. Bu nedenle de oldukça tembel hayvanlardır.

Bazen pandaların sudan sarhoş oldukları söylenir. Genelde bambu yedikten sonra nehir kenarına giden pandalar su içtikten sonra nehir kenarında uzunca bir süre yatarlar. Bazı uzmanlar suyun pandaları sarhoş ettiğini, bazıları ise hasta ettiğiniz savunurlar.

Pandalar kendi alanlarını ve sahip oldukları bölgeyi aynı köpekler gibi işeyerek belirtirler. Genelde kaya ya da ağaç altlarına işeyen dev pandalar bu bölgeyi sahiplenirler. Genelde tek başlarına yaşarlar. Sadece çiftleşme dönemlerinde birkaç ay birlikte dolaşırlar.

Saldırgan değillerdir ancak yine de çiftleşme dönemlerinde daha agresif olurlar.

Korunma altındaki bu pandalar zaman zaman farklı organizasyonlar için farklı ülkelere de dönemsel olarak gönderiliyormuş. 1949’dan beri özellikle Sovyetler Birliği, Kuzey Kore, Çin ve Amerika Birleşik devletlerinde özel bir diplomat gibi birleştirici ve barışçı bir görev üstlenmiş. 1984 senesinde Olimpiyat organizasyonu komitesinin bir etkinliği için bir grup panda Los Angeles’a seyahat ettirilmiş.2005 senesinde dev panda, 2008 dünya olimpiyatlarının 5 maskotundan biri olarak seçilmiş.

Pekin’deki bu merkezde ise 2008 Olimpiyatları için çocuklara kil üzerine dev panda ve olimpiyat temalı resimler çizmelerini istemişler.

Bu merkezde yapılan kil tabletleri kullanarak çok renkli bir duvar oluşturmuşlar. Bu bile görülmeye değerdi.

Pekin konaklama açısından birçok seçenek sunan bir şehir. Burada pahalı ve ekonomik oteller arasından birkaç otel tavsiyesi verilecek olursa, Beijing Regal Hotel Wangfujing düşünülebilir. Otel konum olarak şehrin en önemli alışveriş caddesinde olmasının yanında Pekin Sanat Müzesininde tam karşısında bulunuyor. Bu otele alternatif olarak da oldukça ekonomik bir otel olan 161 Hotel, bütçesi kısıtlı olanlar için tercih edilebilecek bir otel. Konum olarak ise Tiananmen Meydanı ve Jingshan Parkına 10 dakikalık bir yürüme mesafesinde. Eğer turistik ve tarihi mekanlara daha yakın olmak istiyorsanız, Davul Kulesi, Shishahai Parkı, Gong Wang Fu ve Ditan Parkına yürüyerek ulaşabileceğiniz Bamboo Garden Hotel hem ekonomik hem de lokasyon olarak elverişli otellerden biri. Pekin’de ki diğer otel seçenekleri için isterseniz buradan booking.com’a girebilir ve rezervasyon yapabilirsiniz. 

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni