Şair ve Filozoflar Kenti Şiraz

İran İslam Cumhuriyeti'nin güneyinde yer alan Şiraz, Fars eyaletinin de merkezi durumunda. Yaklaşık 2 milyon kişilik nüfusa sahip olan kent, bulunduğu bölgenin en önemli ticaret ve turizm kentidir.

Şair ve filozoflar kenti olarak bilinen Şiraz, İran’ın diğer şehirlerine göre daha yeşil ve çiçekli. Kentte çok sayıda bahçe bulunuyor. Bunlar arasında en önemlileri İrem Bahçesi, Afif abad bahçesi ve Delgosha bahçesidir.

Şehirdeki en önemli tarihi anıtlardan biri Kur'an Kapısı'dır. Kentin girişinde yer alan kapı günümüzden yaklaşık bin yıl kadar önce yapılmıştır. Kapı adını Zend’li Kerim Han’ın bazı kutsal kitapları bu yapının üst katında bir odaya koymasından sonra almıştır. Bir inanışa göre seyahate giden biri bu kapının altından geçerek yola çıkarsa Şiraz’a sağ salim geri dönermiş.
   
Şehri ikiye bölen Kerim Han-e Zend bulvarı boyunca pek çok tarihi ve turistik mekânlar bulunmakta. Kent, tarihte bir çok kez İran'a başkentlik yapmış. Aynı zamanda tarihte Pers İmparatorluğu'nun ve Safavi Hanlığı'nın da başkenti olduğundan bünyesinde bir çok tarihi eser barındırmakta.

Kerim Han Kalesi şehrin sembolü. Tamamen tuğlalarla örülmüş ilginç bir mimariye sahip olan kale oldukça heybetli. Kalenin girişindeki yazıtta Farsça “Şiraz’a gelen bir gezgin uzun süre Kerim Han sarayının güzellik ve ihtişamını övmekten kendini alamaz” sözü yer almakta. Kale duvarlarının yüksekliği yaklaşık 14 metre. İç avludaki geniş bahçede Kralın özel dua mekânı ve özel hamamı bulunuyor. Binanın vitrayları, minyatürleri ve ahşap işlemeleri görülmeli. 4 tarafındaki kulelerden biri aynı Pisa kulesi gibi eğik.

Kale ziyareti sonrasında Vekil Pazarı’na geliyoruz. Vekil Pazarı yine Kapalıçarşı benzeri her türlü alışveriş yapabileceğiniz bir yer.

Buradaki halı tablolar ilginizi çekebilir.

Zend’li Kerim Han tarafından 1773 senesinde yaptırılmış olan Vekil Camii ise mozaik ve çinileriyle dikkat çekiyor.İki büyük avlusu olan caminin mihrap bölümü tamamen mozaik kaplı. Ve bu mihrap bölümü 48 sütunla desteklenmiş bir kubbenin altında yer alıyor. Bu caminin girişi ücretli. Cami girişlerinin ücretli olması bana biraz tuhaf geldi.

Şah-e Çerağ (Işıkların Şahı) türbesi ise Şiiliğin en önemli ziyaret yerlerinden biri. Türbenin iç duvarları küçük aynalarla mozaik şeklinde işlenmiş. Bu nedenle ışık yansımaları çok güzel. Bu türbeye giriş ücretsiz.

Şiraz’da görülmesi gereken yerlerden bir diğeri de Hafız’ın türbesi. Hafız 1324-1391 yılları arasında yaşamış olan bir halk kahramanı.

İranlılara göre her evde bulunması gereken 2 şeyden 1’i Kuran-ı Kerim, diğeri ise Hafız’ın bir kitabı.

Hafız’ın türbesi geniş bir bahçe içinde bulunmakta olup, pek çok İran’lı tarafından ziyaret edilmekte.

Akşam saatlerinde türbe aydınlatılarak hoparlörden Hafız’ın şiirleri okunuyor.

Gezginlerin Şairi olarak bilinen Sadi 1209-1291 yılları arasında yaşamış. Bostan ve Gülistan en önemli eserleridir. Sadi’nin türbesi, ise yine Şiraz’ın en çok ziyaretçi çeken yerlerindendir.

Ayrıca türbenin bahçesinde pek çok İranlı aile piknik yapmakta. Piknik burada her yerde mümkün. Nevruz dolayısı ile yine her yerde 7 “S” ile başlayan nesnelerin teşhir edildiğini gördük.

Sadi’nin türbesinden sonra 2004 yılında UNESCO tarafından koruma altına alınmış olan Pasargad antik kentine uğruyoruz.

Burası Akamenid imparatorluğunun eski başkenti. Bu şehir Keyhüsrev’in, Med hükümdarı Astyages’e karşı MÖ 550 senesinde kazandığı zafer sonrasında savaş alanına yakın olduğundan imparatorluğunun başkenti ilan edilmiş. 1. Darius tahta geçtikten sonra başkenti Persepolis’e taşınmış.

Etrafta 2-3 tane at arabası var ve bunun vasıtasıyla etrafta tur atabiliyorsunuz.

Yine develere binerek de antik kentte dolaşabiliyorsunuz.

Kentin adı, Perslerin en büyük kabilesini oluşturan Pasargadlardan türemiş olduğu tahmin ediliyor.

Oldukça tahrip olmuş olan antik kentte en sağlam kalan yapı kral II. Sirus’un mezarı. Beyaz renkli büyük kireçtaşı bloklardan yapılmış olan mezar, altı basamaklı bir kaide üzerinde yer alıyor.

3192 m2 alan  üzerine kurulu olan antik kentte bazı yazılı kaya ve kabartmalar hakkında da çok net bilgi alamadığımdan paylaşamıyorum.

Dönmeden önce çevrede kurulmuş olan çadırlara uğruyoruz. Çeşitli el yapımı ürünlerin satıldığı bu çadırların önünde 7’den 70’e bir çok İranlı el sanatlarını sergiliyor.

Ve bu çadırlarda her gelen ziyaretçiye çay ikramı yapılıyor.