Selanik, Kavala ve İskeçe Karnavalı

Bir gün internet sayfama şöyle bir gezi programı düştü "İskeçe Karnavalı" merak ettim tıkladım. Önümüzdeki günlerde11 Mart gidiş 13 Mart karnaval, sonra  ülkeye dönüş.

Program güzel,fiyat uygun. Eşimle gitmeye karar verdik. O zamana kadar böyle bir karnavaldan haberim yoktu. Neyse uygun bulduğum bir turdan  alışımızı yaptıktan sonra günün gelmesini bekledik. Ve beklenen gün Kadıköy Evlendirme Dairesi'nin önünde bekleyen tur araçları...Otobüsümüzü bulup yerleştik gece yolculuğu ve uzun bir yolculuk...

Karnavala'ya çok talep vardı çeşitli turlardan çok sayıda araçla konvoy halinde yola çıktık. Sabaha karşı Yunanistan gümrüğünde İpsala'da idik gece boyunca ara ara uyumuştuk. Uzun bir bekleyişten sonra gümrükte verilen pozla Yunanistan'a girişimizi belgeledik.


İlk durağımız Kavala idi.Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın memleketi Kavala! Güzel,şirin mi şirin, kasaba havasında denize nazır. Karşıda Taşoz Adası, mavi lacivert bir deniz ve güzel bir liman...



Mola! Otobüsten iniş rehberle birlikte Kavalalı Mehmet Ali Paşa heykeline çıkış. Tepede  her iki taraftan denize görebilen bir konumda heykel. Yanında kilise. Onun da manzarası harika; gümüş rengi denizin üzerinden Taşoz Adası'nı gözetliyor gibi...
 



Kavalalı Mehmet Paşa'nın önce Osmanlı'ya bağlı bir Mısır valisi iken kuvvetlenip, Osmanlı'ya savaş açan bir komutan haline geldikten sonra uzun savaşlardan sonra tekrar son zamanında Osmanlı'ya bağlılığını bildiren komutan... Yaşadığı konak da hemen heykelinin karşısında dışardan küçük gibi ama 2 Euro verip girdim gezmek için. Tam bir Osmanlı konağı. Girişte taşlık, üst katlarda oturma, misafir ve yatak odaları... Odalar küçük ama şirin,aynı Safranbolu konakları gibi. Konak;Taşoz  Adası deniz manzaralı. Pencereler ahşaptan yapılmış örme panjurlarla kaplanmış. İstanbul'a ilk taşındığımda Horhor'da otururken Fatih'ten Saraçhane'ye giderken bu şekilde pencereleri olan pek çok ahşap bina süslerdi caddeyi. Şimdilerde o binalar artık tamamen yok, tarihimizle bağımız hızlı bir şekilde modernleşme adına yok ediliyor, tarihi değerlerimiz heba olup gidiyor.



Rehberimizin verdiği bir saatlik süreyi hızlı bir şekilde fotoğraf çekmeler ve hediyelik dükkan ziyareti ile bitirmek üzere iken, yine Osmanlı camisi iken kiliseye çevrilen bir binayı da gezme ile bitirip Selanik'e doğru yola koyulduk. Yolda yağmur başkadı ve rehberimizin tarihi bilgileriyle Yunanistan'ın Ege Denizi'nde 350 tane adası bulunduğunu öğrenmiş olduk.Ege'de büyük sınırı olan güzel ülkeme düşen ada sayısı ise 4'de kalmıştı. Ne hazin bir sonuç.



Güzel İzmir'imizin kardeşi sayılan ve benzetilen Ata'mızın doğduğu şehir olan Selanik'e akşama doğru yağmur altında vardık. Vakit kaybetmeden hemen Ata'mızın evini ziyaret ettik. Yağmur altında ıslanma pahasına sırada uzun süre bekleyerek, sıramızın gelmesini bekledik. Daha önce gezenlerden ve rehberimizin  söylemine göre evin eski halinden eser kalmamış, tamamen fotoğraf ve vizyon gösterileri olan 3 mumdan heykel. Atamız, annesi Zübeyde Hanım ve Atamızın gençliği... (Mumdan heykellerinden başka bir şey bırakılmamış.)



Otobüsle şehrin panoramik gezisi, Osmanlı eserlerinin görülmesi beyaz kule, Bizans sur kapıları. Selanik'in en iyi pastanesinin önünden geçerek merkez bankasının görkemli binasının sahipsiz gibi içi boşaltılmış kuru bir bina olarak kalması ve otele varış.



Akşam Yunanistan'ın olmazsa olmazı tavernaya gidiş. Güzel bir Yunan müziği eşliğinde deniz ürünlerinden oluşturulmuş güzel bir akşam yemeği ve küçük küpler içinde masaya bırakılan tatlı şaraplar ve Yunan klasiği Buzuki. Ertesi gün İskeçe'ye yolculuk.


Yine bulutlu ara, ara yağmurlu bir hava ile Kavala'nın meşhur kurabiyecisine geldik. Ücretsiz ikram edilen demleme çay ve kurabiyelerimizi yedikten sonra eş dosta kurabiyelerimizi aldık tekrar yolculuk ve İskeçe!



İskeçe çok küçük bir yer  dağın eteğinde kurulmuş karnaval geçit caddesi dümdüz meydana çıkıyor. Meydanda yine bir kilise ve caddeye ara ara kurulmuş dev hoparlörlerden müzik ve karnaval konuşması geliyor. Karnavalcılar henüz hazırlanma aşamasında grup grup, rengarenk özel kıyafetli makyajlı gençler geçiyor. Bazen değişik süslenmiş arabalar, gençler, değişik kılık ve kıyafetteİ yüzler boyanmış neşe içinde. Poz poz foto çekiyoruz gençlerle çektiriyoruz. Hava buz gibi aşırı soğuk ama biz hazırlıklıyız buna rağmen yine çok soğuk.



Yavaş yavaş ortalık kalabalıklaşmaya başladı, müzik gittikçe hızlandı öyle ki nerdeyse kalp ritmini bozacak kadar yüksek bir müzik hoparlörlerinden yanından uzaklaşıp, arka sokağa gidip küçük bar tarzı kafelerde birşeyler içmek için oturduk. Maalesef servis çok yavaş. İçeceklerimiz siparişten yarım saat sonra geldi nerdeyse. Sonra tekrar karnaval gösterilerini izlemek, bol bol foto, video çekimi. Ve verilen saatte otobüslere dönüş güzel bir günün ardından Yurda dönüş.

Kavala'da görülmesi gereken yerler: 

Batı Trakya‘nın en önemli merkezlerinden biri olan Kavala’nın tarihi MÖ 600’lü yıllara kadar dayanıyor. Taşoz’dan göçen göçmenler tarafından Neapolis (Yeni Şehir) adıyla kurulan Kavala, 1387’den 1912 yılına kadar Osmanlı toprağı idi. Bugün şehrin nüfusunun büyük bir kısmını Yunanlılar oluşturuyor. Özellikle 1923 yılında gerçekleşen nüfus mübadelesi sırasında Kapadokya’da yaşayan Rumlar buraya yerleştirilmiş. Bugün yaklaşık 60 binlik nüfusu ile Batı Trakya’nın en büyük merkezlerinden biri. 

Şehre girer girmez zaten Osmanlı Dönemi'nden kalma Su Kemeri sizi karşılıyor. Kanuni Sultan Süleyman tarafından şehrin su ihtiyacını karşılamak için yaptırılmış bu kemer, şehrin belki de en görkemli yapısı.

Eski şehre doğru giderken karşınıza ilk olarak Aziz Nikolai Kilisesi çıkacak. Aslında burası 1530 yılında İbrahim Paşa adına Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan bir cami.

Yol boyunca tüm yapılar gerçekten göz ziyafeti sunsa da bazı yapıların doğal olarak tarihsel değeri çok daha yüksek. Bunlardan biri de İmaret. 18 kubbeli tipik bir Osmanlı yapısı olan İmaret içerisinde 2 medrese, 2 mescit ve bir imaret yani düşkünler evinin olduğu bir kompleks.

Selanik'te görülmesi gereken yerler:

1. Atatürk’ün Evi

Ve tabi ki ilk görülmesi gereken yer Ata'mızın doğduğu ev. Selanik'in Aya Dimitriya Mahallesi'nde Apostolu Pavlu Caddesi üzerinde pembe boyalı ev. Bitişiğinde Türk Konsolosluğu bulunmakta.

2.Selanik şemsiyeleri

Sahilde bulunanMakedonia Palace Hotel’den 3 km sonra yolda göbek olarak bulunan Selanik’in simgelerinden birisidir. 1997 yılında Avrupa Kültür Başkenti Selanik için Giorgos Zongolopoulos tarafından yapılmış.

3.Tsimiski Caddesi

Tsimiski Caddesi, İstanbul Kadıköy yakasındaki Bağdat Caddesi gibi. Sadece ölçek olarak küçük olan caddede trafik ortadan akarken sağlı sollu bulunan mağazalarda alışveriş yapma imkanı bulabilirsiniz.

4.OTE Tower

İlk olarak  Yunan telekomu olarak hizmet veren kule bugünlerde gsm operatörü Cosmote tarafından kullanılmakta. 360 derece dönen kafeteryası bulunmakta.

5.Aristotle Meydanı

Aristotle Meydanı’nın mimari yapısı sizi büyüleyebilir. Meydanın her 2 yanındaki bina ve geniş alana sahip meydan.

6.Beyaz Kule

Beyaz Kule, Osmanlı Dönemi'nde zindan olarak kullanılmış, şehir daha sonra Yunanlılara geçtiğinde geçmişin izleri silinmesi için beyaza boyanmış. Adını da buradan almış.

İskeçe: İskeçe Türk nüfusunun yoğun olduğu yer.

Karnavalın hikayesine gelince... Hz. Meryem'in oğlu İsa'nın ileride peygamber olacağına ilişkin söylentiler artar ve o dönemki yöneticilerin kulağına gider. Hz. Meryem'e de oğlunun bulunup katledileceği haberi gelir. Mahalle halkı İsa'nın askerler tarafından bulunamaması için çocukların hepsinin yüzünü boyarlar, tanınmaz hale getirirler. Çünkü ha bugün ha yarın askerler gelip İsa'yı öldürecektir. Her neyse 10 günün sonunda bu haberlerin asılsız olduğu ortaya çıkar. İsa ve diğer çocuklar boyalardan temizlenip "temiz pazartesi" gününe banyo yapmış mis gibi girerler. İşte mart ayının ortasındaki son pazar günü İsa'nın hayatının kurtulmuş olmasına ithafen bütün halk deliler gibi eğlenip yüzlerini boyarlar, dans ederler, sevinç çığlıkları atarlar. geceleyin de banyolarını yapıp temiz pazartesiye adım atarlar. 

Neler alınabilir:

Kavala'dan mutlaka kurabiye, eğer Yunan tarihi ile ilgili iseniz hediyelik eşya satan dükkanlardan Yunan filozofları tanrı ve tanrıçalarının heykellerini satın alabilirsiniz. Fiyatları uygun. Yunan tanrıçası Demeterin heykelini 5 Euroya satın aldım. 1 Euroya magnetler ve bir kurşun kalem satın aldım.

Selanik'te gezme sansımız olamadı arabayla dolaşabildik. Ama akşam yemeğimiz çok güzeldi. Rehberimiz zeytin yağlarının çok güzel olduğunu satın almamızı önerdi. Almadım ama salatada zeytin yağı muhteşemdi. Simit, kuru yemişleri ve sakızlı kahvesi alınabileceklerden.

Ben alış verişimi free shopa bıraktım ama yoğunluktan alış veriş şansı bulamadığım için bişey alamadan dönmüş oldum.

Kalınacak otel olarak Biz Holliday İnn'de kaldık tavsiye ederim güzel temiz ve nezih.

Dönüşümüz turla olmadığından Dedeağaç'ta ki (Aleksandropolis)  Aya Yorgi restoranında akşam yemeğimiz deniz ürünlerinden oluşan bir yemekti. Vakit bulursanız mutlaka uğrayın manzarası sunum ürünlerin lezzetleri ekmekleri, tatlıları muhteşem.

Birgül

Yazar Hakkında

Birgül

Klasik bir ifade ile,emekli olduktan sonra gezmeye başladım.Eşimle birlikte özellikle yurt dışı gezilerimiz oldu.Orta yaşımızda  uzakları gezelim görelim dedik.