Tur Otobüsüyle Selanik - Halkidiki - Thassos

Bir Instagram hesabının yaptığı 2 kişilik Selanik turu çekilişi kız arkadaşıma çıktı. Turla gezmeye çok karşı olmama rağmen hayatımda 2. kere tura katıldım. İlki de pasaport yarışma programından kazandığım Batum turuydu. Yani gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim hayatımda hiç tura para vermedim :)

Bir tur şirketiyle yolculuğumuz Kadıköy’den saat 19.30’da başladı. Sınıra kadar bomboş yollarda çok konforlu bir yolculuk yaşadık. Şansımıza büyük otobüste sadece 25 kişiydik ve yollar bomboştu. Sınırdan geçerken tüm yolcular aşağıya iniyor, hızlıca pasaport kontrolünden geçip Türk freeshopunda ihtiyaç ve alışveriş molası veriliyor. Uyku sersemi 30 dakika geçirilen vakit sonrası otobüse binilerek uykuya devam ediliyor. Buradaki freeshop çok ucuz değil. Alışverişinizi Yunan freeshop’undan yapmanızı öneririm.

Kısa sürede Yunan sınırından geçtikten sonra saat sabah 06.00 civarı yol kenarında bir istasyonda kahvaltı molası veriliyor. Biz önceden Türkiye’den kruvasan götürdüğümüz için orada sadece 2 kişiye denemelik 1 dilim börek alıp yedik. Domuz ürünü içermediği için tüm ürünleri tercih edebilirsiniz. Börek idare eder lezzetteydi. Yola çıkmadan Türkiye’den pastaneden birkaç yiyecek almanızı önerirm. Sabah 07.30 gibi Selanik'e giriş yapıyoruz. Selanik’teki binaların çirkinliği ve eskiliğini görüp şaşırdıktan sonra Kordon’a iniyoruz. Tüm Kordon’u arabayla geçip Aristoteles Meydanı civarında 30 dakikalık fotoğraf molası veriyoruz. Bu saatte sadece inanmış abilerin ve ablaların koşu yaptığı sahilde uyku sersemi yol kıyafetleriyle çekilen fotoğrafların ardından Atatürk'ün bir dönem okuduğu ilkokul ve bir kiliseyi ziyaret için mola veriliyor.

Cumartesi sabah ayin vardı. Kısa bir gözlem ardından otobüsteyken gördüğümüz Mikkel adındaki yerel kahveciye gittik. Yolumuz üzerinde sağımızda bir süpermarket vardı. Oradan 2 gün boyunca otobüste atıştırmalık tatlı tuzlu bir sürü şey aldık. Size de öneririm burayı. Çok farklı krakerler ve lezzetli kruvasanlar oldukça uygun fiyata satılıyordu.

Mikkel’de frappe deneyip otobüsümüze geçiyoruz. Otobüsle Selanik merkezde yapılan küçük turda rehberimizden turistik noktalar hakkında bilgi alıp Halkidiki’ye doğru yola koyuluyoruz.

Sueno Beach

11.30 civarı Sueno Beach’e giriş yapıyoruz. Saat 14.00’e kadar deniz çok güzeldi sonra dalga çıktı ve keyifsizleşti. Denizi yatık ve güzel gördüğünüz an bol bol yüzün 1 saat sonra bozarsa pişman olursunuz. Sueno’da öğlen yemeğinde karidesli makarna tercih ettim. Makarna ve sosu sıradan olsa da porsiyon büyük, içerisinde kullanılan karides oldukça lezzetli ve doyurucuydu. Bu plaj çok hoşuma gitmedi. Eminim Halkidiki’de çok daha güzel plajlar vardır ama maalesef turla gidince rehberin tercihlerine uymak zorunda kalıyorsunuz.

https://2.bp.blogspot.com/-3VxHvPS_yh8/Wxt4bJf_gPI/AAAAAAAAA90/dj5VF1FknlMReMaHU3VRicdnprj6lLYMwCLcBGAs/s320/IMG_1373.JPGAtatürk'ün evi

Buradan 16.00 civarı çıkıp Atatürk'ün evini ziyarete gidiyoruz. Duygu dolu anların ardından çıkıp evin karşısında Türk çayı içmeyi tercih edenler oldu. Biz hemen evin sokağının başındaki marketten Hellas bira aldık ve köşede oturduk. Bu bira benim çok hoşuma gidiyor. Denemenizi öneririm.

Daha sonra turun ucuz olmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri olan ucuz otelimize gitmek üzere yola koyuluyoruz. Şehre 12 kilometre uzaklıkta olan Hotel Alexandros maalesef hayatımda kaldığım en kötü oteldi. Hemen yanında olan Hotel Perinthos daha düzgün bir yer olmasına rağmen şehre olan uzaklığı gezimizi ciddi derecede olumsuz etkiledi. Rehber akşam isteyenlerin 35+10 euro karşılığında taverna turuna katılabileceğini, isteyenlerin ise 10 euro karşılığında şehir merkezi transferini kullanabileceğini söyledi. 12 kilometre yol için taksi 18 euro alıyor. Git-gel 36 euro yapar. Biz iki kişi olduğumuz için sadece transfer teklifi bizim için mantıklıydı. Saat 21.10’da Ladadika bölgesinde iniyoruz. Şans eseri rehberin ayarladığı PALATI tavernasında bir gün öncesinden yaptığım rezervasyonum vardı.

Palati Tavern

Kız arkadaşımla 20 dakika menüyle cebelleştikten sonra daha önceki Yunanistan tecrübelerime güvenerek siparişimiz veriyorum.

1. Fried calamari: Benim hayatımda yediğim en iyi kalamarlardandı. Büyükçe bir kalamar kızartılıyor. Oldukça büyük ve lezzetli. Yanında getirdikleri sos da güzel

2. Deniz mahsüllü salata: İçerisinde kalamar, ahtapot ve karides olan bir peynirsiz Greek salata. Tüm deniz mahsulleri az pişmiş ve soğuk olarak servis ediliyor. Ben çok sevdim ama kız arkadaşım deniz mahsullerini sert buldu ve beğenmedi.

3. Fried zucchini (kabak): Gecenin favorisiydi. Abartma canım altı üstü kabak kızartma demeyin. Bolca servis edilen caciki’yle beraber o kadar güzel gidiyor ki.

4. 20’lik Barbayanni: Bir sürü seçenek arasında en iyisi dediler. Fiyat 7 euro. 4 euro’luk bile ouzo var tercih etmek isteyenler araştırıp bunlardan iyi olan varsa söyleyebilir.

https://1.bp.blogspot.com/-DuxSNcdOfBw/Wxt4a622DjI/AAAAAAAAA9w/y-iagKb3lfQo2ey1JD51u-O41ReLdtqywCLcBGAs/s320/IMG_1384.JPG
Kızarmış kabak

https://3.bp.blogspot.com/-TF5qsq_JlIs/Wxt4chnW6rI/AAAAAAAAA98/46QcDMJZsMM3gcGWl61IPu-RC8MrHf2CQCLcBGAs/s320/IMG_1385.JPG
Kızarmış kalamar

Bu masaya toplamda 36 euro verdik. Porsiyonlar o kadar büyük ki 4 kişi çok rahat doyardı bu yemekle. Turdakiler buluşma saati olan 00.30’a kadar bu tavernada eğlenmişler. Biz biraz taverna eğlencesini gözlemledik biraz dans ettik daha sonra Selanik’i gece görmek için buradan ayrıldık.

https://2.bp.blogspot.com/-YnrByoDs7Q0/Wxt4bj9zsRI/AAAAAAAAA94/EdxlP8Vu0NEpQb6f8VBtKYWq3Gco-HDTwCLcBGAs/s320/IMG_1377.JPG

Palati'nin hemen çaprazında Alaçatı’daki barlar kıvamında oldukça cool bir yer vardı. İçerisi dolu, kapısında güzel giyimli gençler sıra bekliyordu. Çok vaktimiz olmadığından sadece dışardan bakıp Ladadika’da gezmeye başladık. Sokaklar oldukça kalabalıktı ve güzel barlar ve tavernalarla doluydu. Sokakların bitiminde mekân çıkışı atıştırmalıkları, kızartmalar yapan birçok büfe var. Gece geç saatte döner veya şiş yemek için tercih edilebilir. Sahile çıkıp Kitchen Bar’a kadar yürüdük. İzmir çimlerdeki ortamın aynısı buradaki limanda vardı. Burada üniversiteli gençler bakkaldan aldıkları biraları Kordon’u izleyerek içiyor ve sohbet ediyorlardı. Maalesef çok büyük bir fark var burada yeşillik yok. Herkes beton üzerinde oturuyor :(

https://3.bp.blogspot.com/-58rrSgoPoo4/Wxt4dWumxJI/AAAAAAAAA-A/FostIvuZBkIyLqFcfHCTAW7_E8zVegyuwCLcBGAs/s320/IMG_1390.JPG

Selanik'in gece görüntüsü İzmir Kordon’a çok benziyor.

Burada zeytin ağaçlarıyla birkaç fotoğraf ardından Kordon’da Aristoteles Meydanı’na kadar yürüdük. Bu meydan ergenlerin şakalaşıp eğlendiği bir meydan haline gelmişti. Meydandaki Electra Palace Hotel’in teras barı listemde olmasına rağmen daha fazla gezmek için girmedik. Keşke girseymişiz. Mesafe düşündüğümden çok daha yakınmış ve buluşma yerine erken gitmiş olduk. Buluşma yerinde diğer tur şirket otobüslerini bekleyen Türklerle karşılaştık. Türk çalgıcılar fırsatı görerek İzmir Marşı eşliğinde herkesten bahşiş alma peşine düştü. Bir an kendimi İstiklal Caddesi’nde sandım :)

Ertesi sabah 07.00’de uyandık, kahvaltı edip 08.00’de otobüse bindik. Turla gezmenin en nefret ettiğim yanı erkenden kalkıp gezmek zorunda olmak. Thassos Adası için yola koyulduk. Yol üzerinde Kavala kurabiyesi satın aldık. Tadı gerçekten çok güzel. Kavala’dan Thassos Adası için feribota bindik. Feribot hayatımda gördüğüm en lüks ve konforlu feribottu.

Tarsanas Beach

Yolculuk çok zevkliydi. Thassos’ta indikten sonra limana en yakın beach’lerden TARSANAS'a götürüldük. Thassos’ta o kadar güzel beach’ler olmasına rağmen denizi çok da güzel olmayan liman kenarında feribot atıklarının içerisinde yüzmenin ne anlamı vardı diye düşünüp düşünüp sinir oldum. Allah'tan yemekleri ve müzikleri güzeldi. Birer kadeh roze şarap söyledik (3 euro), birkaç bira sonrasında çıkmaya yakın yemek faslına geçtik.

-Thassos salatası
-Fried calamari: Palati’nin aksine burada baby kalamarlar çok pişirilerek servis ediliyor.
-Kreminidokeftedes (Mücver): Daha önce Sakız Adası’nda yediğim daha güzeldi. Caciki iyiydi ama mücver çok kuru ve lezzetli değildi. Bu parayı vereceğinize seafood yani deniz ürünleri söyleyin.
-Bira (4 euro)

https://2.bp.blogspot.com/-gvTuwBrxYNM/Wxt4fVfJGNI/AAAAAAAAA-E/DQySI5O9mH8VISEpbNA0A8xPfCsoJTBXACLcBGAs/s320/IMG_1399.JPG
Thassos salatası

https://4.bp.blogspot.com/-9UsUN1rpI4g/Wxt4gIZrvbI/AAAAAAAAA-I/pT1VG1E2nZot9JNcaetjueVwJQW_amstwCLcBGAs/s320/IMG_1400.JPG
Mücver

https://4.bp.blogspot.com/-Z3nyGiwH4jI/Wxt4iBWZscI/AAAAAAAAA-M/duDGLgz2eqY5jvDdDDUz0-vs5bZ2RI8LACLcBGAs/s320/IMG_1401.JPG
Kızarmış baby kalamar

Dönüşteki feribotun sanırım çalıştırıcısı farklıydı ve Eskihisar-Topçular feribotu kıvamında bir şeydi. İyi olan kırmızı kötü olan sarı unutmayın :D

https://2.bp.blogspot.com/-5h_TFBdEFyg/Wxt4ibqGLBI/AAAAAAAAA-U/e_35omPKFs8Of6NfBRAAxa5kFr7GX-z-QCLcBGAs/s320/IMG_1407.JPG
Porto Lagos Gölü

Turun son durağı Porto Lagos Manastırı’ydı. Dini yapılara çok ilgim olmadığı için gölü izleyerek ve Türk abinin sattığı erikleri yiyerek yarım saat geçirdim. Bu tura katılmak zorunlu maalesef.

Buradan çıktıktan kısa süre sonra Yunan sınırına vardık. Türkiye’nin uyguladığı gümrük kurallarını aşmamaya dikkat edin. Polis bagajlardan seçmece yapıyor, aynı zamanda otobüs x-ray’den geçtiği için yakalanmanız durumunda başınız ağrır. Freeshop alışverişinden sonra derin bir uyku ve İstanbul’dayız.

Turla Selanik için özet bilgiler

-Bu turun en büyük artısı fiyatı ve konforu. Konaklama hariç olarak, İstanbul’dan Selanik’e gidiş dönüş otobüs bileti, Halkidiki transferi, Thassos Adası feribotu ve ada içi transferi bile düşündüğünüzde bu tur, ulaşım ücretlerinden bile ucuza geliyor. Gayet konforlu otobüslerle İstanbul içinde 3 ayrı noktadan tura dâhil olabiliyorsunuz. Bu sayede otogara gitmenize gerek kalmıyor.

-Tur programına her daim uymak zorundasınız. İnternetten çok araştırdığınızda rehberin yönlendirdiği mekânlar/beach’lerden çok daha iyileri olduğunu görüyorsunuz. Bu da moralinizi bozuyor. Sadece güzel vakit geçirmeye odaklanın. Şikâyetlerinizi tur sonuna saklayın.

-Bu turları şehre küçük bir bakış olarak düşünmeli daha sonra kendi başınıza gelmeye deyip değmeyeceğine karar vermek için bir fırsat olarak görmelisiniz. Bu kadar kısa bir sürede hiçbir yeri sindire sindire gezemezsiniz sadece fikir edinirsiniz.

-İngilizceniz yoksa rehberin düzenlediği ekstra taverna turuna katılmanızı öneririm. Türk damak tadına ve domuz hassasiyetine uygun olarak hazırlanan fiks menüde farklı farklı ürünlerden tatma fırsatı edinirsiniz. Aksi takdirde Türkçe menü sunan restoranlarda kötü yemeğe talim olursunuz. Zaten bir geceniz var yemek için 20 euro için zehir etmeyin.

-İngilizceniz varsa internette güzel bir araştırmayla çok iyi yerlerde akşam yemeği yiyebilir, şehrin gece hayatına dâhil olabilirsiniz.

-Porsiyonların çok büyük olduğunu unutmayın. Bizim gibi 2 kişiye 4 çeşit yemek söylemeyin kalır, atıldığına acırsınız. İdeali 4 kişiye 2 yemek 1 salata olmalı.

-Öğlen yemekleri tur rehberinin götürdüğü beach’lerde alınmak zorunda. Bu zorundalık durumu başlarda beni sinir etse de nasıl olsa bu turu defalarca kendi başıma yapacağım şimdi tatilden zevk almaya bakayım diye bir kafaya girdiğim anda her şey daha da güzelleşti. Kaldı ki hem SUENO Beach’te hem de TARSANAS Beach’te yemekten çok memnun kaldık.

-Tur satın alırken şehir merkezinde otel opsiyonu varsa kesinlikle tercih edin. Bu sayede cumartesi akşamüstü saat 17.00’den ertesi sabah 08.00’e kadar özgür olursunuz. Sırf ucuz olsun diye şehir merkezinden uzak otelde kalırsanız tur kafilesiyle otelden 08.30’da çıkmak ve gece 12.30’da dönüş için otobüse binmek zorunda kalırsınız. Sadece transfer için bile kişi başı 10 euro verirsiniz.

-Kabak kızartması, kızarmış kalamar, kızarmış karides, mücver, Greek salata, tzatziki en sevdiğim Yunan yemeklerinden. Yanına da Barbayanni ouzo veya Mythos bira.

-Alışverişinizi Yunan freeshop’una saklayın.

-Yolculukta yemek üzere yanınıza bir şeyler alın. Cumartesi sabahı kahvaltı için simit poğaça çok iş görür. Öncesinde İstanbul’dan alın, tesiste de çay alırsınız. Kraker ve kruvasan gün içerisinde açlığınızı bastırmaya yarayabilir.

-Yanınızda powerbank bulundurun. Şarj aletinizi de oturduğunuz koltukta tutun. Koltuğun altında priz mevcut.

-Gece çok geç saatte İstanbul’da olacaksınız. Eve transferinizi düşünerek arabanız varsa transfer noktasına yakın bir yere park edin. Gece gece toplu taşıma çok zor oluyor.