Çanakkale’de yaşanan savaş ve kazanılan destansı zafer hakkında ilkokul çağlarımızdan beri detaylı bilgiler aldık, ayrıca bilgisini arttırmak isteyenler için internette detaylı yazılar mevcut. Teorik olarak iyi fakat pratikte eksik olduğumuz için muhakkak Gelibolu Yarımadası’nı gezmek gerekiyor. Bunun için yapılması gerekenler çok basit; bir araç ayarlıyorsunuz İstanbul’dan yaklaşık 3,5-4 saat mesafede yer alan Eceabat’tan turumuza başlıyoruz.
Eceabat’a gelmeden yeni restore edilen Akbaş Şehitliği bizleri karşılıyor. Bu bölge hastane kompleksi olarak kullanılmış, yaralıların ilk tedavileri yapıldıktan sonra cephe gerisine sevk edildiği bir aktarma merkezi görevi görmüş. Bu şehitlik, çarpışmalar sırasında yaralanan ve kurtarılamayıp şehit düşen 1213 Mehmetçik anısına yaptırılmıştır. Dik taşlara 459, rölyefin etrafındaki duvara ise 754 şehidin isimleri yazılmış.
Yolumuza Eceabat istikametinde sürdürüyoruz ve şehrin girişinde tabelalar bizi tarihin derinliklerine doğru götürüyor. İlk durağımız 2012 yılında açılan Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi. Tatil ve 18 Mart günü yoğun olacağından online rezervasyon yaptırmak gerekecektir. Her saat başı 11 canlandırma odasının gezileceği tur başlıyor ve yaklaşık 1 saat sürüyor. İndirimli bilet 3 TL, tam bilet 13 TL olduğunu hatırlatarak canlandırma odalarının etkileyiciliğinden bahsetmeye başlayabilirim. Sırasıyla; Harbe Giriş, Nusrat Mayın Gemisi, İtilaf Devletlerinin Muharebe Planları, Mecidiye Tabyası, Kara Muharebelerine Hazırlık, Dönüm Noktası, Siper Muharebeleri, Gök Kubbeden Gelibolu, Çanakkale Geçilmez, Hatıralar ve 1915’ten Günümüze salonlarında 3 boyutlu gösterimler ve hazırlanan simülasyon ve animasyonlar ile Gelibolu’da yaşananları, öncesi ve sonrasını etkileyici bir şekilde anlatılıyor. Her ne kadar son salon olan “1915’ten Günümüze” salonunda mevcut hükümetin propagandası yapılıyor olsa da böyle bir merkezin kazandırılması gerçekten çok önemli. Gurur dolu bir şekilde ayrıldım.
Destan Tanıtım Merkezi’nin tam karşısında yol ikiye ayrılıyor. Ya Abide tarafına ya da savaşın çetin geçtiği bölgeye yani Conkbayırı bölgesine gidilebilir. Tavsiyem, Tanıtım Merkezi’nde aldığımız bilgileri yerinde incelemek. Bu güzergahtaki ilk durak; Mehmetçiğe Derin Saygı Anıtı. Yaralı bir İngiliz subayını kucağında taşıyan bir Mehmetçik’i sembolize eder. Kendisi de Anzak Kolordusuyla Çanakkale’de savaşan Avustralya Genel Valisi Richard Gavin Gardiner tarafından Mehmetçik’i öven sözlerine ithafen 1992 yılında yapılmıştır. Bu bölgeden sonra karşımıza, adını savaştan alan Kanlısırt bölgesi ve Kanlısırt Yazıtı çıkacak. Bu yazıtta Anzak askerleri ile yapılan çatışmada 1520 şehit ve 4750 yaralı verilmesine rağmen Kanlısırt bölgesinin nasıl kahramanca savunulduğu belirtiliyor.
Sırasıyla; Kırmızı Sırt, 125. Alay siperleri ve tünelleri, Yarbay Hüseyin Avni Bey mezarı ve Çataldere Şehitliği, Bomba Sırtı ve 27. Alay Siperleri, Kesikdere Şehitliği’nden sonra Anzak şehitliği olan Lone Pine bizi karşılıyor. Atatürk’ün dediği gibi, artık bu toprakların evlatlarının mezarlığının düzeni ve temizliği bizi imrendiriyor. Her yıl 25 Nisan’da burada ölen Anzak askerlerinin torunlarının anma töreni yaptığını biliyoruz.
Çanakkale kara savaşlarının en çetin yaşandığı bölgede, başından sonuna dek savaşmış ve alaykomutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey dahil 25’i subay olmak üzere 1817 şehit veren kahraman 57. Alay’ın şehitliğine gidiyoruz. Son restorasyonu 2012’de yapılmış sembolik bir şehitliktir. Şehitliğin yanında Türk Askerine Saygı Anıtı da yer almaktadır. Ayrıca şehitliğin içinde Balkan ve Çanakkale Savaşları’na katılmış, Conkbayırı’nda gazi olmuş, Dumlupınar’da İstiklal Madalyası almış en yaşlı gazi Hüseyin Kaçmaz’ın heykeli de bulunuyor.
Sıradaki durak; Conkbayırı ve Atatürk Anıtı. Bu bölgede Atatürk’ün gözetleme yerini, saatinin parçalandığı yeri görebilirsiniz. Bu yüksek tepeden düşman ordularının Arıburnu’ndan yaptığı çıkarmayı hayal edip, bu tepeye kadar nasıl ilerlediklerini derin derin düşünebilirsiniz. Konumun öneminin farkına varıp, süngüler ile düşmanın ilerlemesini durdurmak için nasıl bir savaş verildiğini gözünüzün önüne getirebilirsiniz. Cennet manzaranın savaş sırasında nasıl bir hal aldığını düşünmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Ayrıca burada Atatürk anıtı ve Stonehenge’i andıran yerleşim düzeni ile Conbayırı Savaşları’nı anlatan yazıtlar mevcut. Bence Conbayırı bölgesi, savaşı gerçek anlamı ile hissedebileceğimiz, bu tarih turumuzun en can alıcı noktası.
Yarbay Mustafa Kemal’in “Arıburnu Kuvvetler Komutanı” sıfatı ile karargahını kurduğu, Fahrettin Altay’ın bir emir kağıdında belirttiği ve Mustafa Kemal’în cevap olarak “Kemalyeri’nden 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal” diye yanıtlayarak kemalini bulduğu yerin adı Kemalyeri’dir. Kemalyeri’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün, komutasındaki askerlere söylediği bir sözün yazılı olduğu yazıt görülebilir. Destan Tanıtım Merkezi’nden başladığımız, Conkbayırı sapağına saptığımız güzergah tekrar Destan Tanıtım Merkezi’ne gelmemizle son buluyor. Şimdi Abide sapağına sapıyoruz.
Şimdiden söyleyeyim bu noktadan Abide 25-30 km mesafede. Neyse ki Conbayırı güzergahında olduğu gibi Abide yolu da çok düzgün. Yolumuzun üstünde Alçıtepe bölgesi var, bu bölgede Zığındere Şehitliği, Sarıtepe Şehitliği ziyaret edilebilir. Alçıtepe köyünün içinden geçerek Abide-Seddülbahir ayırımına geliniyor. Zaman kısıtlığından dolayı Seddülbahir’i es geçerek Abide’ye doğru ilerledik.
Çanakkale Boğazı’nın girişinde yer alan, Çanakkale-İzmir yolundan bile görülebilen, 42 metre boyundaki Abide; Çanakkale Savaşı sırasında memleketin dört bir yanından gelip şehit düşen 59408 Mehmetçik anısına dikilmiştir. Abide bünyesinde ayrıca Yaralı Asker Anıtı, Mustafa Kemal Çanakkale’de Anıtı ve 45 metre uzunluğunda bir rölyef bulunmaktadır. Çanakkale Savaşı sırasında şehit düşen Mehmetçiklerin isimlerinin bulunduğu sembolik mezarlar 2007 yılında ziyarete açılmış. Ülkenin en büyük anıtı olan Abide, Çanakkale Geçilmez destanını hatırlatırcasına Ege’nin serin sularına karşı durmakta.
Abide ziyaretimizden sonra yol bizi tekrar Alçıtepe Köyü içinden Seddülbahir-Kilitbahir sapağına çıkarıyor. Zamanımız olmadığı için Kilitbahir istikametinde ilerliyoruz. Yolumuzun üstünde bulunan Şahindere Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği, Havuzlar Şehitliği, Mecidiye Tabyası ve Seyid Onbaşı Anıtı görülebilir.
Yazımın başında da belirttiğim gibi Çanakkale Destanı hakkında teorik olarak çok bilgimiz var, pratik olarak çok eksiğiz. 1 gününüzü ayırarak rahatlıkla gezilebileceğiniz bu bölgeyi, Destan Tanıtım Merkezi’nin etkileyici sunumu ve savaş alanının içinde dolaştığınızı bilerek incelediğiniz takdirde o dönem yaşananları çok daha rahat anlamanıza yardımcı olacaktır.