Xi'an ve Terra Cotta Askerleri

Nasıl Gidilir?

Xi'an’a Türkiye’den direk uçuş yok. Uçakla Xi'an-Şangay arası 2 saat 40 dakika, Xi'an-Pekin arası ise 2 saat 10 dakika. Eğer Pekin’den gelecekseniz saate 300 km hıza ulaşan hızlı tren de uçağa alternatif bir seçenek. Hızlı tren ile Pekin – Xi'an arası yaklaşık 5 saat sürüyor.

Surlarla Çevrili Kent

Etrafı 12 kilometre uzunluğunda ve 12 metre yüksekliğindeki surlar, zamanında kenti düşmanlardan korurken günümüzde Xi'an eski kent bölgesi ile yeni yerleşim arasındaki çizgiyi net bir şekilde çiziyor. 4 farklı yönde kapısı olan surların asıl girişi eski şehrin doğu tarafında. Kentin bu derece korunaklı olmasının nedenlerinden biri Çin'in dört büyük tarihi başkentinden biri olması. 3100 senelik tarihe sahip olan kent kitaplarda karşımıza Ming Hanedanı’ndan önce Chang'an olarak çıkıyor.

Eski şehir merkezinde görülmesi gereken en önemli yerlerden biri 1380 yılında yapılmış olan Zil Kulesi (Bell Tower of Xi’an), diğeri ise daha büyük ve gösterişli olan Davul Kulesi (Drum Tower of Xi’an). Ming Hanedanlığı döneminde haberleşmek için kullanılan Zil ve Davul kuleleri tüm Ming şehirlerinde var.


 
Kentteki yapılaşma o dönemin şartları da düşünüldüğünde hayret verici. Tüm ana yollar ve bulvarlar kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda uzanıp birbirini dikine kesiyor. Kent içi ulaşımda otobüsler ve tuktuklar yaygın olarak kullanılıyor.
 
Çin Tapınağı Formunda Cami

Xi'an’da oldukça kalabalık bir Müslüman nüfus var. Bunların büyük bölümünü ise Hui Müslümanları oluşturuyor. Sayılarının yaklaşık 50 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. Kentte bu kadar geniş bir Müslüman grubun olmasının en önemli nedenlerinden biri 651 senesinde Tang Hanedanı’ndan İmparator Gaozong’un İslam dinini kabul etmesi ve böylece bu bölgede Müslümanlığın yayılması. Bu nedenle kentte 7 tane camii ve Müslüman mahallesi var. Xi'an’daki camiler arasında en popüler olanı Büyük Cami. Şimdiye kadar pek çok seyahatimde farklı ülkelerde camiler gördüm ama bunlar arasında en enteresan olanı Xi'an’daki Büyük Camii’yi Müslüman olanlar ücretsiz girip gezebiliyorlar.

12.000 metrekare alan üzerinde kurulmuş olan cami 742 senesinde yapılmış. Ama bugünkü haline 14. yüzyılda gelmiş. Baktığınızda Çin mimarisi göze çarpıyor. Sanki Çin tapınağı formunda bir camii gibi. Yine diğer Çin yapılarında olduğu gibi bu yapıda da çatıda imparatorun koruyucusunu temsil eden ve kötü ruhları engellediğine inanılan ejderha figürleri var. Camide kubbe ve minare olmaması da diğer camiler ile farklılaşan bir diğer özelliği. Camii duvarlarında Arapça ve Çince yazılmış Kur’an sureleri dikkat çekiyor.

Büyük Yabankazı Pagodası

652 yılında Tang Hanedanlığı zamanında yapılmış olan Wild- Goose Pagoda yani Büyük Yabankazı Pagodası da kentin uğrak noktalarından. Zamanında Hindistan'dan getirilen Budist sutraları ve heykelcikleri saklamak için yapılmış olan pagoda savaşlar sırasında epey hasar görmüştür. Günümüzde 7 katlı olan pagodanın yüksekliği 64 metre.

Çin'in ilk tarihi başkenti olan Xi'an aynı zamanda tarihi İpek Yolu’nun da başlangıç şehri. Bu kentte mutlaka uğranması gereken noktalardan biri de İpek yorgan imalathanesi. Bu imalathanelerde ipekböceğinin kozadan çıkışından ipek kumaş yapımına kadar tüm aşamaları öğrenebilir, ipek kumaştan yapılma ürünlerden satın alabilirsiniz.
 
Terra Cotta Savaşçıları

Xi’an’da mutlaka görmeniz gereken yerlerin en başında Terra Cotta Askerleri gelmektedir. Aslında Çin’i pek çok ziyaret eden kişi için Xi'an’a gitmenin tek sebebi bu muazzam orduyu görmek. Yılda 2 milyonun üzerinde turist ağırlayan Terra Cotta Askerleri ya da diğer bir değişle Terra Cotta Savaşçıları, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde olmasının yanı sıra bir de bu yeraltı heykel ordusu dünyanın 8. harikası olarak kabul edilmekte. 

Biz otelden 2 kişilik özel bir araç ayarlayarak yaklaşık 35-40 dakika süren yolculuk sonrası Terra Cotta Savaşçıları’nın bulunduğu bölgeye ulaştık. Araçtan indiğimiz gibi pek çok kişi rehber ister misiniz diye etrafımıza toplandı. Bir tanesi ile anlaştık. Ancak kendisi rehber değil. Hemen telefona sarılıp birini aradı. Bize de 5 dakika beklememizi söyledi.

Xian konaklama açısından birçok seçenek sunan bir şehir. Burada pahalı ve ekonomik oteller arasından birkaç otel tavsiyesi verilecek olursa, Shaanxi Tarih Müzesi'ne ve Giant Wild Goose Pagoda'ya 10 dakika mesafede bulunan International Elite Hotel tercih edilmesi gereken bir otel. Eğer ekonomik bir otel arıyorsanız hemen hemen aynı konumda bulunan, Çan Kulesi’ne 5 dakika mesafede ki International Exhibition Business Hotel düşünebileceğiniz bir diğer otel. Otel kent merkezinde ki konumuyla şehrin imkanlarından yararlanabileceğiniz bir lokasyonda yer alıyor. Bu otele alternatif olarak da, Renmin Meydanına 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde bulunan Mercure Xi'an on Renmin Square otelini tercihleriniz arasına koyabilirsiniz. Xian’da ki diğer otel seçenekleri için isterseniz buradan booking.com’a girebilir ve rezervasyon yapabilirsiniz.

Gerçekten 5-6 dakika sonra takım elbise içinde bir kadın boynunda rehber kokartı ile yanımıza geldi, fiyatta da anlaştık. Yanlış hatırlamıyorsam 2,5 saat sürecek tur için 2 kişi toplam 40$ civarında ödeme yaptık. Tabii sonradan anladık ki burada tüm rehberler aynı formayı giyiyorlarmış.

Rehberimiz önde biz arkada yürümeye başladık. Etrafta çok sayıda hediyelik ürün satan tezgâh var. Buradan sonra rehberimiz giriş ücretlerimizi ödedi ve Terra Cotta Askerleri’ne bizi götürecek olan minik golf arabası benzeri elektrikli araçlara binmek için sıraya geçtik.

Ama ne sıra! Sıraya girme konusunda Çin milleti bizden daha kötü. Herkes birbirini ite kaka öne geçmeye çalışıyor. Rehber yanımızda olmasa hala aracı bekliyor olabilirdik. Neyse ki bindik ve yeşillendirilmiş alan içerisinde yaklaşık 5 dakika yol aldık.
 
İşte günün en heyecanlı anı, Terra Cotta Askerleri ile tanışma! En büyük olay bu binanın içinde.

1974 yılında bir köylü bu bölgede oluşan kuraklık nedeniyle su bulmak için toprağı kazarken tamamen tesadüf eseri burayı bulmuş. Burayı ilk Çin imparatoru Qin Shi Huang daha hayattayken M.Ö. 210 tarihinde yaptırmış.

İlk Çin imparatoru Qin Shi Huang tarafından pişmiş çamur ve bronzdan yaptırılmış binlerce toprak asker heykelinin her birinin yüz ifadesi birbirinden farklı.

Bir futbol sahasına yakın büyüklüğü olan mezarda 8000 asker, 130 savaş arabası ve 150 süvari atı, 10000’den fazla bronz silah bulunmuş. Buradaki askerler rütbelerine göre giydirilmiş ve duruş pozisyonları krallarını saldırıya karşı korur vaziyette.

Burası 20. yüzyılın en önemli arkeolojik buluntusu olarak gösteriliyor. Aynı zamanda o tarihlerde Qin Hanedanlığı’nda heykeltıraşlık sanatının ne kadar fazla gelişmiş olduğunu gösteriyor. Tahminlere göre Terra Cotta Ordusu’nun yapımında 700 bin kişi çalıştırılmış.
 
Heykellerin yapımında sarı nehirden getirilen kil kullanılmış. Önce 2 taraflı kalıp yapılmış ve kil bu kalıplara doldurulup, 900 derecelik fırınlarda pişirilmiş. Kalıptan çıkarıldıktan sonra ince detayları verilmiş. Ardından boyanmış. Ancak burada boyanan her renk sonrası yeniden fırınlanmış.

Askerlerin yüz ifadeleri oldukça sert. Bunun sebebi mezara girmek isteyenleri korkutmakmış. Ayrıca ellerinde orijinal ok ve silahlar var.
 
Bu askerler neredeyse 2000 sene boyunca toprak altında gömülü kalmışlar bu nedenle pek çoğunun rengi solmuş. Bir kısmı da gün yüzüne çıkartılıp hava ile temas edince rengini kaybetmiş. Bu nedenle henüz gömülü olan hazinenin çok az bir kısmı çıkartılmış. Ancak diğer kısımlarda renklerinin solmayacağı bir teknik bulunana kadar eserlerin çıkarılması kararı alınmış.

11 koridorda 4’lü sıralar halinde dizilmiş olan askerlerin arasında hiç kadın asker yok. Bunun sebebi de imparatorun kadınları canlı istemesi. Bu nedenle imparator öldüğünde 3000 kadın da imparatorla beraber canlı canlı gömülmüş. Söylenenlere göre mezarın yapımında çalışan herkes mezardan canlı çıkamamış. Qin’in bütün hazinesi burada olduğu için bu sırrı bilen herkes öldürülmüş.

Bir başka alanda da imparatorun kendine yaptırdığı bronzdan dökme atlı makam arabasını görüyoruz. Bu arabayı öyle bir yapmışlar ki imparator sürücüyü görebiliyor ancak sürücü imparatoru göremiyor. Arabanın üzerindeki şemsiye ise güneşin durumuna göre şekil değiştirebiliyormuş.

Buradaki müze de kesinlikle gezilmeli. Terra Cotta Askerleri’nin çıkışında ayrı bir alanda tüm Terra Cotta Ordusu ile fotoğraf çektirebileceğiniz bir alan oluşturulmuş. Burada fotoğraf çektirdikten sonra yeniden kent merkezine dönüyoruz.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni