​Yılbaşında Gaziantep Gezisi

Yılbaşında nereye gitsek diye düşünürken ailece gidebileceğimiz bir yer seçelim dedik. Yılbaşı ailece birlikte olmak, güzel yemekler yemek ve keyifli sohbet demek değil mi? Güzel yemek nerede yenir? Tabii kiGaziantep. Biz de Gaziantep’te karar kıldık ve ben, eşim, annem, babam, eşimin annesi, babası, teyzem, anneannem, dostlar derken 10 kişi kendimizi Gaziantep’te bulduk :) Ama ben bu yazıda yediklerimizi değil gördüklerimizi anlatacağım.

Kısaca Gaziantep Tarihi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük, Türkiye’nin ise 6. büyük kenti olan Gaziantep’te Paleolitik Çağ'dan beri yaşam olduğu saptanmış. İlk uygarlıkların doğduğu Mezopotamya Bölgesi’nde yer alan Gaziantep yıllar boyunca Hititler, Asurlar, Persler, Makedon, Komagene gibi uygarlıklar yaşam sürmüş. Malazgirt Zaferi sonrası Selçuklular’ın eline geçen kent daha sonradan egemenliği Dulkadiroğulları ve Memlüklüler’e devretmiş. Osmanlı hakimiyetine geçmesi ise Yavuz Sultan Selim dönemine rastlıyor. Tarihi İpek Yolu üzerinde olduğundan yıllar boyunca ekonomik anlamda gelişmiş. Günümüzde de sanayi ve ticaret alanında oldukça gelişmiş bir kent. Gaziantep özellikle antepfıstığı, makarna, pamuk ipliği gibi alanlarda ihracatta önemli bir yere sahip.

1918’de İngilizler, 1919’da Fransızlar tarafından işgal edilmişse de 1920’de gerçekleşen ayaklanma sonucu işgal devletleri bölgeden çekilmek zorunda kalmış. Bunun üzerine kente Milli Mücadele'de Fransız işgaline karşı yaptığı kahramanca müdafaa nedeniyle TBMM tarafından Gazi unvanı verilmiş.

Gaziantep'in Gezilecek Yerleri

Bayazhan ve Kent Müzesi

Gaziantep’i gezmeye zamanında Antep’i işgal eden İngilizler tarafından karargah olarak kullanılan Bayazhan içerisinde yer alan kent müzesinden başlayabilirsiniz. Bayazhan, zamanın önemli tütün tüccarlarından Bayaz Ahmet Ağa tarafından 1904-1909 seneleri arasında Halepli taş ustalarına yaptırılmış. 2009 senesinde restore edilerek hizmete açılmış. Günümüzde içerisinde oldukça modern ve teknolojik olan kent müzesi yer alıyor. Müzede kronolojik olarak Gaziantep’in geçmişi, kültürel, sosyopolitik ve etnografik özellikleri anlatılıyor.

 

 

 

Gaziantep’in el sanatları olan kutnu dokumacılığı, bakırcılık, yemeniciliğin anlatıldığı bölümlere yer veren müzede aynı zamanda baklavacılık ve fıstık tarımı konusunda da fikir sahibi olabiliyorsunuz.

Bayazhan’ın içinde müzenin yanı sıra bir restoran ve yöresel ürünler satan çeşitli dükkanlar var. Ayrıca hanın avlusunda yer alan şadırvan etrafındaki kafeler bu keyifli mekanın tadına varabileceğiniz mekanlar.

Dünyanın en büyük Mozaik Müzesi: Zeugma Mozaik Müzesi

Gaziantep’i ziyaret edeceklerin mutlaka görülmeli listesinin en başında olmalı. Pazartesi hariç haftanın her günü 09.00 - 17.00 saatleri arasında hizmet veriyor. 30 bin metrekare alan üzerine kurulu olan müze 2011’in eylül ayında açılmış.

Günümüzde dünyanın en büyük mozaik müzesi olma özelliğine sahip olan, 3 blok olarak inşa edilen müze içinde 2000 yıllık Roma ve Geç Antik Döneme ait 2.248 m² mozaik ve 140 m² fresk ve Roma dönemine ait birçok eser yer alıyor.

Müzenin girişinde yapılan 10 dakikalık sinevizyon gösterisinde eserlerin nasıl çıkartılıp, müzeye nasıl taşındığı anlatılıyor. İzlemenizi tavsiye ederim. Bu müzeyi gezmek için en az 4 saat ayırmalısınız.

Müzenin bodrum katında baraj suları altında kalan hamam mozaikleri, giriş katında Fırat Nehri kenarındaki villalardan çıkartılmış taban mozaikleri, ikinci katta ise ZAP 2000 adındaki kurtarma kazılarından çıkartılmış mozaikler sergileniyor.

Gaziantep'in Simgesi: Çingene Kızı Mozaiği

Müzenin en ünlü eseri olan Çingene Kız Mozaiği, Antep’in simgesi haline gelmiş. Bu kızın kim olduğu konusunda kesin bir bilgi olmamakla birlikte gizemli bakışları nedeniyle Çingene kızı adı verilmiş. 1992 senesinde Zeugma Antik Kenti'nde yapılan kazılarda bulunan ilk parça olan ve günümüzde müzenin ikinci katında özel bir bölümde özel bir ışıklandırma ile sergilenen Çingene kız mozaiğinin flaşlı fotoğrafını çekmek kesinlikle yasak.

Zeugma Antik Kenti

Kazı çalışmalarının ilk yapıldığı yer olan Zeugma Antik Kenti ise Gaziantep’in Nizip ilçesinin Belkıs köyünde Fırat Nehri’nin batı kıyısında yer alıyor.

Kommageneliler, Roma hâkimiyetine girince hızla gelişmiş ve dönemin en zengin şehirlerinden biri haline gelmiş. Gittikçe zenginleşen halk da bu zenginliği ve gücü göstermek için mozaikler yaptırmışlar. Günümüzde buradan çıkartılan mozaikler Zeugma müzesinde sergileniyor. Ancak antik kentte halen görebileceğiniz çok sayıda mozaik de yer alıyor.

Gaziantep Kalesi

Kimler tarafından ve ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmeyen Gaziantep Kalesi ise kentin tam göbeğinde yer alıyor. Türkiye’de ayakta kalabilen nadir kalelerden biri olan Gaziantep Kalesi şehir merkezinden 25-30 metre yükseklikte bir tepede olduğu için her yerden rahatlıkla görülebiliyor. Kalenin içinde yer alan Kahramanlık Panoraması Müzesi’nde Kurtuluş Savaşı sırasındaki kahramanlık mücadelesi resimler heykeller ve rölyeflerle anlatılıyor.

Emine Göğüş Mutfak Müzesi

Söz konusu Gaziantep olunca Emine Göğüş Mutfak Müzesi'ni ziyaret etmeden olmaz.

Müze binası ilk olarak 1905 senesinde Kethüdazade Göğüş İbrahim Efendi Konağı olarak inşa edilmiş. Türkiye’nin ilk Turizm Bakanı Ali İhsan Göğüş tarafından Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlanmış ve 2008’de müzeye çevrilmiş. Müzede yüzlerce farklı yöresel yemeğe sahip olan Gaziantep’in geniş yemek ve mutfak kültürü anlatılıyor. Aynı zamanda mutfakta kullanılan eski mutfak araç gereçleri sergileniyor. Müzenin hemen yan tarafında ise bir mutfak akademisi yer alıyor.

Medusa Cam Eserleri Müzesi

Eski bir Antep konağından müzeye çevrilmiş olan Medusa Cam Eserleri Müzesi de görülmeye değer. Gaziantep Kalesi’nin eteklerinde yer alan müze Türkiye’nin ilk özel cam eserler müzesi. İki katlı yapının odalarında Roma, Bizans ve İslam dönemine ait çeşitli cam eserleri görebiliyorsunuz. Başka bir alanda ise cam yapımı devam ediyor ve burada yapılan cam eserler satışa sunuluyor. Ayrıca bu satış mağazasında bir takım antika eserler ve gümüş takılar da satışa sunuluyor.

Tarihi Bey Mahallesi

Gaziantep’teki pek çok mahalle adını çevresindeki cami ya da mescitten almış. Bey mahallesi de adını Bey camiinden almış.

Bu mahallenin en önemli özelliği Atatürk’ün nüfusa kayıtlı olduğu mahalle olması.

Mahallede Antep evlerinin örneklerini görebilirsiniz. Dar sokakları, kesme taş duvarları ve kiremitli çatılı evleriyle Antep'in tarihi dokusunu hissedebileceğiniz bir mahalle burası. Mahallede pek çok yapı biz gittiğimizde halen restore ediliyordu. Çok güzel konakların yer aldığı mahallede bir kısım konaklar kafe ve restoran olarak hizmet veriyor. Mahallede sokak isimleri oldukça enteresan, sinema sokağı, şiir sokağı gibi sokaklar var. Bu mahalle de bir de oyuncak müzesi varmış ancak bizim girmeğe vaktimiz olmadı.

Tarihi Gaziantep Evleri

Genellikle tüm evler avlulu, geniş girişi olan kagir yapılar. Her birinde ev halkının toplandığı, sohbet ettiği, yemek yediği hayat denilen kısım, etrafında ise mutfak, kiler ve yardımcı odası gibi alanlar bulunuyor. Yatak odaları ise ikinci katta. Özellikle ilk katlarda mahremiyeti sağlamak için neredeyse hiç pencere yok. İkinci katlarda ise sokağa bakan kısımlarda pencereler oldukça ufak.

Gaziantep Atatürk Anı Müzesi

Sırada Nakıpoğlu Evi’nde yer alan Gaziantep Atatürk Anı Müzesi var.

Müzede 10 ay süren Antep savaşında verilen kahramanlık hikayesi anlatılıyor. 22 bin kişilik orduya karşı gelen 3 bin kişilik savunma gerçekten tam bir kahramanlık öyküsü. Müzede beni en çok etkileyen şey 3 bin kişilik savunma gücünün sivri zekası oldu. Halkın ahşaptan yapmış olduğu makineli tüfek sesi çıkaran tak-taklar ile düşmanı korkutması dahiyane bir zekaya sahip olmayı gerektiriyor.

Bunun yanında müzede savaş yıllarına ait pek çok yazılı belge, savaş aletleri de sergileniyor. Müzenin alt katında ise savaş yıllarında kullanılan ve pek çok eski antep evi altında bulunan gizli bir kapıdan ulaşılabilen doğal bir mağara var. Bu bölümde, savunma sırasında yaşananlar mankenler ile canlandırılmış.

Gaziantep Mevlevihanesi 

Kesme taştan yapılmış 3 katlı bir bina içerisinde yer alan Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi’nde el yazması Kuran-ı Kerim’leri, halı ve kilimleri, hat levhaları görebilirsiniz. Burada yine maketlerle Mevlevi Dervişlerin semah ve tasavvuf eylemlerini izleyebiliyorsunuz.

Tahmis Kahvesi

1635 senesinden beri hizmet veren Türkiye’nin en eski kahvehanelerinden biri olan Tahmis Kahvesi, duraklamak için ideal bir nokta. Tahmis’in kelime anlamı ise kahve dövülen yer. Elmacı Pazarı civarında Arasa Meydanı'nda yer alan bu kahvehane oldukça otantik. Girişinde sizi bir papağan karşılarsa sakın şaşırmayın :) Bu kahvehanede melengiç kahvesi ya da zahter çayını mutlaka denemelisiniz. Kahvenin yanında genelde ikram olarak leblebi, fıstık, kendir tohumu ve kavrulmuş menengiç ikram ediyorlar. Eğer vaktiniz varsa çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken bir iki el tavla da oynayabileceğiniz hoş bir mekan.

Türkiye’nin en büyük hayvanat bahçesi

Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise 4. büyük hayvanat bahçesi Gaziantep’te. Pek çok hayvan türünün yer aldığı hayvanat bahçesini gezmek için önerilen süre 4-5 saat. Ancak maalesef bizim o kadar vaktimiz kalmadığı ve de hava çok soğuk olduğu için gidemedik.

Gaziantep Kaya Mezarları

Kent merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafede yer alan Kaya mezarları aslında halkın Pazar günlerini piknik yaparak geçirmek için gittiği bir mesire alanının içerisinde yer alıyor. Ancak maalesef çok bakımsız bir alan. Etrafında neredeyse hiç bir yönlendirme tabelası yok ve yerlerde atık çöpler var. Umarım en kısa sürede burası da koruma altına alınarak bakımlı bir hale getirilir.

Alışveriş için meşhur Gaziantep Çarşıları

Bakırcılar Çarşısı: Adını Gaziantep’in 400 yıllık geçmişe sahip el sanatı bakırcılıktan almış olan çarşı 8 sokak ve 280 dükkandan oluşuyor. Çarşıda bakırdan çay kahve setleri, bakır hediyelik eşyalar ve yemeniler görülmeli.

Tarihi Elmacı Pazarı: Çeşitli baharatlar, biberler, zahter, ipe dizili bamyalar, pestiller, cevizli sucuklar, kurutulmuş patlıcanlar, Antep fıstığı, melengiç kahvesi ve Gaziantep’e özgü çeşitli otların satıldığı bu pazara kesinlikle uğranmalı.

Zincirli Bedesten: 17. yüzyıldan beri hizmet veren bedesten için bir nevi Mısır Çarşısı diyebiliriz. İçinde 70-80 tane dükkanın bulunduğu bedestende bakır hediyelikler, sedef kama eşyalar, teşbihler, el yapımı sabunlar, kutna dokumadan şallar, atkılar, yemeniler, ne ararsanız var.

Yemenici Çarşısı: Yemeni denilince çoğumuzun aklına başa örtülen etrafı oya işli tülbentler gelir. Ama yemeni zamanında pek çok kentte üretilip ayağa giyilen bir çeşit ayakkabı. Zaman içinde ilgi kaybolup yemeniciler teker teker kaybolmaya başlamış. Ancak son dönemde Truva filmi için 1500 çift ayakkabıyı ve çizme sipariş verilince yeniden yemeniler gündeme gelmiş. Günümüzde günlük kullanım için olmasa da hediyelik olarak alınan bir ürün haline gelmiş. Ancak buradaki pek çok yemenici Hollywood film ve dizileri için ara ara toplu sipariş alıyormuş.

 

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni