Atlanta, 2015 yılında 463.878 nüfusa sahip olan Georgia eyaletinin başkenti ve en kalabalık şehridir. Atlanta, Atlanta metropol alanının kültürel ve ekonomik merkezi olup, Amerika Birleşik Devletleri'nin dokuzuncu en büyük metropol alanıdır. Atlanta, Fulton County'nin ilçe merkezidir ve şehrin küçük bir kısmı doğuya doğru DeCalb County'ye kadar uzanır.
Atlanta1837'de iki demiryolu hattının kesiştiği yerde kuruldu ve şehir Amerikan İç Savaşı'nın küllerinden yükselip ticaret ulusal bir merkezi haline geldi. Sivil Haklar Hareketi'nden sonraki on yıllar boyunca şehir, vatandaşlarının ve liderlerinin şehirlere kıyasla nispeten ilerici görüşleri için "nefret etmekle meşgul" ününü kazandı. Atlanta ulaşım ağlarıyla birlikte uluslararası önem kazandı ve 1998 yılından beri dünyanın en yoğun havalimanı olan Hartsfield-Jackson Atlanta Uluslararası Havaalanı ile otoyol, demiryolu ve havadan Güneydoğu Amerika Birleşik Devletleri'nin birincil ulaşım merkezi haline geldi.
Atlanta, ticaret, finans, araştırma, teknoloji, eğitim, medya, sanat ve eğlence üzerinde önemli bir etki yaratan bir dünya kentidir. 270 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasıla ile, dünya kentleri arasında 40. sırada ve ülke genelinde 8. sırada yer alır. Atlanta ekonomisi, lojistik, mesleki ve ticari hizmetler, medya operasyonları ve bilgi teknolojisi de dahil olmak üzere egemen sektörlerle birlikte çok çeşitli bir şehirdir. Topografik olarak Atlanta, tepeleri ve yoğun ağaç örtücülüğü ile dikkat çekmektedir. Başlangıçta Atlanta'daki 1996 Olimpiyatları'nın oynadığı Atlanta mahallelerinin canlanması, 21. yüzyılda kentin demografik, siyaset ve kültürünü değiştirerek pozitif bir etki yaratmıştır.
Atlanta tarihi; Georgia, ABD Midwest'e bir demiryolu inşa etmeye karar verdiği 1836 yılına kadar uzanır. "Terminus" un kuruluşunu işaret eden bahis, 1837'de zemine sürüldü (Zero Mile Post). 1839'da evleri ve bir dükkan inşa edildi ve yerleşim büyüdü. 1845 ile 1854 yılları arasında demiryolu hatları dört farklı yönden geldi ve hızla büyüyen şehir hızla tüm Güney Amerika Birleşik Devletleri için demiryolu merkezi haline geldi. Amerikan İç Savaşı sırasında Atlanta, dağıtım merkezi olarak büyük bir birlik kampanyasının hedefi haline geldi ve 1864'te William Sherman birlikleri ateşe verdi ve kiliseleri ve hastaneleri kurtarmak için kentin varlıklarını ve binalarını yok etti. Savaştan sonra nüfus hızla büyürken, şehir demiryolu merkezi olarak rolünü sürdürdü. Coca-Cola burada 1886 yılında lanse edildi ve Atlanta merkezli bir dünya imparatorluğu haline geldi.
Kentin seçkin siyah kolejleri 1865-1885 yılları arasında kuruldu ve 1910'larda hakimiyetin kaldırılması ve daha sonradan Jim Crow kanunlarının dayatılmasına rağmen siyahiler arasında orta sınıf ve üst sınıf ortaya çıktı. 1950'li yıllarda siyahlar daha önce onları uzak tutan şehir mahallelerine geçmeye başlarken, Atlanta'nın ilk otoyolları çok sayıda beyazın yeni şehirden uzak semtlere taşınmalarına olanak sağladı. Atlanta, Martin Luther King, Jr'a ev sahipliği yaptı ve Sivil Haklar Hareketi için önemli bir merkez haline geldi. Ortaya çıkan ayrılma 1960'lı yıllarda aşamalı olarak gerçekleşti. Gecekondu akınları kesildi, ve yeni Atlanta Konut Otoritesi kamu konut projeleri inşa etti.
60'ların ortalarından 70'lerin ortalarına kadar gecekondu bölgelerinde alışveriş merkezleri açıldı ve şehir içi alışveriş bölgesi azaldı. Ancak bunun hemen kuzeyinde, gösterişli büro kuleleri ve oteller yükseldi ve 1976'da yeni Georgia World Kongre Merkezi Atlanta'nın yükselişini önemli bir konvansiyon kenti olarak gösterdi. 1973'te şehir ilk siyah belediye başkanı Maynard Jackson'ı seçti. 70'lerin ortalarından 80'lerin ortalarına kadar, MARTA hızlı transit sisteminin çoğu inşa edildi. Banliyöler hızla büyürken şehir merkezinin çoğunun bozulmasıyla Atlanta, 1970 ve 1990 yılları arasında nüfusunun % 21'ini kaybetti.
1996'da Atlanta olimpiyatlara ev sahipliği yaptı ve bu organizasyon için yazlık yeni tesisler ve altyapı inşasına başlandı. Havayoluna önem verildi ve şehre çok sayıda ziyaretçi gelmeye başladı.
Atlanta, güneyde yer alırken, artık güney kültürünü taşımıyor. Bunun nedeni, ABD'nin diğer bölgelerinden gelen büyük göçmen nüfusunun yanı sıra, Atlanta'yı giderek daha çok kültürlü bir metropol alanının kültürel ve ekonomik merkezi haline getiren ABD'ye göç eden birçok göçmenden kaynaklanıyor. Bu nedenle, geleneksellik kültürel dokusunun bir parçası olsa da, çoğunlukla bu durum bozulmuş ve Atlanta artık global bir kent olmuş durumdadır.
Atlanta, 2010 yılı itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 35 milyondan fazla ziyaretçi ile yedinci en çok ziyaret edilen şehirdir. Atlanta ziyaretçileri arasında en popüler yerlerden biri Georgia Akvaryumu’dur. Atlanta, Martin Luther King, Jr.'nin korunan çocuk evini ve son dinlenme yerini içeren Martin Luther King, Jr Ulusal Tarihi Sit alanı da dahil olmak üzere kayda değer miktarda tarihi müze içerir. İç Savaşta Atlanta Savaşı'nı tasvir eden dönen bir merkezi izleyici platformu ile, yuvarlak bir alanda büyük bir tabloya ev sahipliği yapan Atlanta Cyclorama ve İç Savaşı Müzesi; Dünyaca ünlü meşrubat markası ve ünlü reklamcılığının yer aldığı Coca-Cola Dünyası; Kolej futboluna ve sporcularına saygılı College Football Hall of Fame; Sivil Haklar Hareketi ve dünyadaki çağdaş insan hakları hareketleriyle olan bağlantısını araştıran Ulusal ve İnsan Hakları Merkezi; Carter Merkezi ve Başkanlık Kütüphanesi, ABD Başkanı Jimmy Carter'ın Carter yönetimi ve Carter ailesinin yaşamıyla ilgili kağıtları ve diğer malzemeleri; ve Mitchell'in en çok satan romanı Rüzgar Gibi Geçti’nin yazıldığı Margaret Mitchell Evi ve Müzesi ile Atlanta turizm merkezi haline gelmiştir.
Atlanta aynı zamanda 21. yüzyılın başından bu yana sofistike bir restoran kasabası haline geldi. Kentin çeşitli semtlerinde açılan birçok restoran, ulusal seviyede övgü aldı. Çok kültürlü ve hoşgörülü şehirde dünyadaki hemen hemen her vatandaşlığı temsil eden çeşitli otantik etnik restoranlar kuruldu. Bu da Atlanta’yı dünya gözünde daha da sempatik ve ziyaret edilesi bir yer haline getirdi.
Tanıtım videosu: https://www.youtube.com/watch?v=_b_groJc-1w
