Polinezya Adaları tarafından MÖ 1000’li yıllarda işgal edilen Hawaii’de birçok kabile yerleşmiş, kendi kültürlerini, inanışlarını hoşgörü içinde yaklaşık 800 yıl boyunca sürdürebilmişlerdir.
 
Avrupa’nın Hawaii’yle belgelenen ilk bağlantısını kuran; İngiliz Deniz Kaptanı James Cook’tur. James Cook’un Hawaii takımadasına gelişinden önce, İspanyolların 16. yüzyılda adalara varmış olabileceği düşünülmektedir. Kaptan James Cook takımadanın yerini tespit edip, yerli adının Owyhee olduğunu belirtmiştir.
 
İlk başlarda Oʻahu, Maui, Molokaʻi ve Lānaʻi adalarından oluşan Hawaii Krallığı’na 1810 yılında Kauaʻi ve Niʻihau adaları savaşsız bir şekilde gönüllü olarak sonradan katılarak birleşmişlerdir. Avrupalılar ve anakara Amerikalılar takımadaya Hawaii Krallığı zamanında gelmişlerdir. Bu dönemden sonra takımadadaki yerli halkın popülasyonu giderek düşmüştür. Hawaii Krallığı Amerikan ve Avrupalı toprak sahipleri monarşisine geçmeden önce 1810’dan 1893 yılına kadar egemenliğini sürdürmüştür. 1894’ten 1898’de Amerikan himayesine girene kadar bağımsız cumhuriyet olarak var olmuştur. Kurulan cumhuriyet, o zamana kadar dış ticarete kapalı olan Hawaii’yi dünya ekonomisine kazandırmıştır; ticaret ve üretim ile ada ekonomisi kalkınmıştır. Hawaii bu gelişmelerden sonra Avrupalı güçler tarafından tanınırlık kazandığından, bölgenin Birleşik Krallık veya Japon İmparatorluğu tarafından ele geçirilmesinden korkan Amerika Birleşik Devletleri Hawaii’yi uzun süredir izlemektedir. 1898 senesinde Amerika himayesi altına alınan Hawaii, nihayet 21 Ağustos 1959’da referandumla resmen Amerika Birleşik Devletleri’nin bir eyaletlerinin arasına sonuncu olarak katılmıştır.