Key West, Amerika Birleşik Devletleri’nin doğusunda bulunan Florida eyaletinin güneyinde bulunan Florida Keys isimli adalar zincirinin en ucunda bulunuyor. ABD’nin en güney ucu olan ve uzunluğu 6.4 kilometre, genişliği ise 3.2 kilometre olan Key West’in nüfusu yaklaşık 25 bin kişidir. Tam bir tatil cenneti olan ada, yılın neredeyse her dönemi turist ağırlar.
Key West’in tarihine bakacak olursak; ada kolonicilik öncesi dönemde Calusa isimli yerel halkın yaşadığı bir yerdi. Adaya ayak basan ilk Avrupalı, 1521 yılında İspanyol kaşif Juan Ponce de Leon’dur. Key West’in kuzeyinde bulunan Florida’yı da keşfeden Leon’un, Amerika topraklarına ayak basan Batılı olduğu düşünülür. Florida’nın İspanyol hakimiyetine geçmesinin ardından ise adada küçük bir askeri birlik konuşlandırılmış ve balıkçı köyü kurulmuştur.
1763’te Florida’da İngiltere hakimiyeti kurulduktan sonra Key West’in durumu da değişmiştir. Buradaki İspanyol yönetimi, adaya çok yakın durumda bulunan Küba adasına geçti. İngiliz egemenliğinden 20 yıl sonra Key West tekrar İspanya hakimiyetine geçse de burada resmi olan herhangi bir yerleşim kalmamıştı. Ada, 1815’te Havana’da bulunan İspanyol valisi tarafından Kraliyet Donanması Subayı Juan Pablo Salas’a devreldildi. Florida’nın İngilizler’den var olan Amerika yönetimine geçmesinin ardından Salas da adayı John Simonton isimli bir iş adamına sattı. Simonton’un yakın arkadaşı olan ve ona bu adayı satın almasını öneren John Whithead, burada 1819 yılında geçirdiği bir gemi kazasında mahsur kalmış, buranın liman gibi olan doğal yapısından ve stratejik konumundan çok etkilenmişti. Ada zaten ilerleyen yıllarda Cebelitarık’a benzetildi. Cebelitarık, Akdeniz’in Atlantik Okyanusu ile birleştiği, Afrika ile Avrupa kıtalarının birbirine en yakın noktada bulunurken Key West de Meksika Körfezi ile Atlantik Okyanusu’nun birleştiği bölgede bulunur. Key West’le Küba arasında en dar yerin sadece 150 kilometre olması da bu stratejik önemi çok daha iyi açıklamaktadır.
25 Mart 1822 tarihinde ise ünlü Amerikan deniz subayı Matthew C.Perry, adaya Amerika bayrağını dikti. Resmen Amerika Birleşik Devletleri’ne katılan Key West de halk da bu duruma itiraz etmedi. Amerikan İç Savaşı sırasında da ABD tarafında kalan Key West, stratejik konumundan ötürü çok önemli bir kale görevi gördü. Bölgede iç savaş döneminden pek çok iz bulunmaktadır. 1800’lü yıllarda bölgenin ekonomisini balıkçılık ve tuz üretimi oluşturuyordu. Pek çok tuz gölcüğünü barındıran bölge, tuz açısından ABD’nin en verimli noktalarından birisi oldu. Ancak tuz sanayisi 1876’da gerçekleşen kasırgadan oldukça olumsuz etkilenmiştir. Ayrıca Küba’ya yakın olmasından ötürü, oranın kültüründen de esintiler taşıyan bölgede puro üretimi de oldukça yoğun olarak yapılmaktaydı. Key West, 1889 yılında Florida eyaletinin en zengin şehri olarak gösterilirken bu dönemlerde yaşanan bir yangında pek çok puro imalathanesi ve ev zarar gördü.
1912 yılında Florida’da bulunan demiryolu, denize kurulan köprülerle Key West’e kadar uzatılmıştır. Ancak 1935’te gerçekleşen kasırgada Florida kıyıları gibi en çok etkilenen yerlerden birisi de Key West oldu. Demiryolunun çoğu kullanılmaz hale gelirken ada sakinlerinden de yüzlercesi hayatını kaybetti. ABD hükümeti daha sonra 1938 yılında Key West’e giden demiryolu güzergahını, karayolu olarak tekrar dizayn etti. Böylece Key West, ülkenin kuzey doğu sınırını boydan boya bağlayan Route 1 isimli yolun en güney ucu oldu.
Key West’in en ilginç hikayelerinden birisi ise Conch Cumhuriyeti… 1982 yılında ABD hükümetinin çeşitli politikalarından rahatsız olan bir grup insan, şaka yollu da olsa bağımsızlığını ilan eder. Kimsenin umurunda olmayacağı düşünülen bu cumhuriyet, turizmde müthiş bir patlama oluşturdu. Dünyanın pek çok yerinden turist buraya akın eder. Ancak 2001 yılında, 11 Eylül saldırılarını düzenleyen teröristlerden birisinin üzerinden Conch Cumhuriyeti’nin hediyelik eşya olarak satılan pasaportlarından birinin çıkması, tüm ABD kamuoyunun şimşeklerinin bu bölge üzerine çekilmesine neden olur. O dönemde Conch Cumhuriyeti üzerinden büyük tartışmalar döner. Ancak yine de varlığını sürdürür. Conch’un Meksika, Küba, Rusya, Fransa, İspanya, İrlanda, İsveç ve Almanya’da vatandaşlarının oluşturduğu temsilcilikleri bile bulunuyor. Bu minik ülkenin sloganı “Mizah, sıcaklık, saygı” olarak ifade ediliyor. Tüm ekonomisini turizm oluşturan Conch Cumhuriyeti, zamanında büyük tepkilere neden olsa da hediyelik eşya niyetine pasaport satışını sürdürüyor.