Belek’te Gezilecek Yerler

Belek denilince ilk akla gelen, alabildiğine uzun bir kumsal, devasa lüks oteller, güneş ve özellikle son yıllarda popüler olan golf turizmidir. Oysa Belek, tarihi ve turistik açıdan büyük önem taşıyan birçok merkezin de yanı başındadır. Ülkemizin en dikkat çeken tatil beldelerinden biri olan Belek, denizi, sıcak kumları ve çevre ilçelerde yer alan antik kentleriyle ziyaretine gelen herkesi büyülemeye devam ediyor.

Belek’te Gezilecek Yerler

Belek'te tarihi ve doğal pek çok gezilecek yer bulunur. Antik çağlardan kalma Aspendos Tiyatrosu, Perge, Dinler Bahçesi başlıca gezilecek tarihi ve kültürel  yerlerdir. Belek'te sayısız doğa harikası içinden Manavgat Şelalesi, Kurşunlu Şelalesi, Düden Şelalesi ve Köprülü Kanyon da mutlaka gezilmeli. Adını andığımız yerler ile ilgili detaylı bilgiye yazımızın devamında ulaşabilirsiniz. 

Aspendos Tiyatrosu

Roman_theater_in_Aspendos.jpg

Antalya-Alanya karayolunun 44. km’sinden kuzeye dönen ilk yolun 2. km’sinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu'nun değil tüm Akdeniz’in en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosudur. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. M.Ö. 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen görkemli yapının, hâlâ muhteşem bir ses akustiği yansıtması, o dönemin teknolojisini gözler önüne sermesi bakımından çok önemlidir. Aspendos, Yunan mimari geleneğine uygun olarak tepedeki bir bayıra yapılmıştır. Günümüzde ziyaretçiler yapıya daha sonra inşa edilen ön cephedeki kapıdan girmektedirler. Ancak orijinal giriş, sahne binasının iki ucundaki tonozlu paradoslardandır.

Tiyatronun en dikkat çeken bölümü sahne binasıdır. Yığma taştan yapılan bu bina iki katlıdır. Alt katında, sanatçıların sahneye çıkışlarını sağlayan beş kapı bulunmaktadır. Ortada “porta regia” olarak bilinen büyük kapı ve bunun iki yanında da “porta hospitales” olarak bilinen iki küçük kapı vardır. Orkestranın hizasındaki küçük kapılar ise, vahşi hayvanların saklı tutulduğu bölümlere açılan uzun koridorlara aittir.

Sütunlu üst kattın ortasındaki pediment’te şarap tanrısı, tiyatroların kurucusu ve koruyucusu olan Dionysos’un kabartması bulunmaktadır. Sahne binası cephesinin bazı bölümlerinde görülebilen beyaz sıvanın üzerindeki kırmızı zikzak motifler, Selçuklu dönemine aittir. Sahne binasının üst kısmı oldukça süslü ahşap bir çatı ile kapanmıştır.

Güney parados’taki bir yazıtta, tiyatronun İmparator Marcus Aurelius (M.S. 161-180) döneminde Aspendoslu mimar Zeno tarafından yapıldığı yazmaktadır. Aspendos’un diğer önemli kalıntıları tiyatronun arkasında, Acropolis’in yukarısında yer almaktadır. Tiyatronun yanından başlayan bir patikadan ulaşılan Acropolis’te karşılaşılan ilk yapı, bazilikadır. Bazilikanın güneyinde, şehirdeki ticari, sosyal ve politik faaliyetlerin merkezi olan üç yanı evlerle çevrili agora bulunmaktadır. Batıya doğru gidildiğinde ise stoanın (gezinti caddesi) arkasında hepsi aynı sırada ve eşit büyüklükte 12 dükkân ortaya çıkar. Agoranın kuzeyinde, bugün sadece ön duvarı ayakta duran nymphaeum, onun arkasında da, alışılmışın dışında bir plana sahip olan, ya konsey üyelerinin toplandıkları bir bouleterion (konsey odası) ya da (müzik konserleri verilen, tiyatro oyunları oynanan) odeon olarak kullanılan bir bina yer almaktadır.

Aspendos’un bir diğer önemli kalıntısı da su kemerleridir. Kuzeydeki dağlardan şehre su getiren 1 km uzunluğundaki bu kemerler dizisi, olağanüstü bir mühendislik becerisiyle yapılmıştır ve eski çağlardan bugüne taşınmış nadir örneklerdendir. 15 bin kişi kapasiteli Aspendos Antik Tiyatrosu, yıllardır birçok konsere ve festivale ev sahipliği yapmaktadır.

Perge Antik Kenti

Perge Antik Kenti, Antalya'nın 18 km doğusunda, Aksu ilçesi sınırları içinde bulunuyor. Perge, bir zamanlar Pamfilya Bölgesi’ne başkentlik yapmış antik bir kenttir. Şehirdeki Akropolis’in Tunç Çağı dönemindekurulduğu düşünülmektedir. Helenistik dönem boyunca şehir eski dünya içerisindeki en zengin ve güzel şehirler arasında sayılmaktadır. Ayrıca Yunan matematikçi Pergeli Apollonius'un memleketidir.

Devamını Oku

Kurşunlu Şelalesi

Antalya’nın doğal güzelliklerinden biri olan Kurşunlu Şelalesi, Türkiye’nin görülmeye değer noktalarından biridir. Harika doğasıyla büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Kurşunlu Şelalesi’nde küçük şelalecikler ile 7 adet gölet birbirine bağlanmaktadır. Kurşunlu Şelalesi’nde su 18 metre yükseklikten dökülmektedir. Yerli ve yabancı turistler tarafından fazlaca ilgi gören şelale, fotoğraf çekmek için çok güzel kareler sunmaktadır.

Kurşunlu Şelalesi iki kilometrelik bir kanyonun içinde yer almaktadır. 1986 yılında şelalenin bulunduğu alana park yapılarak bu doğal güzelliğin ziyarete açılması sağlanmıştır. Parkın içinde piknik alanları, manzara seyir terasları, çocuk parkı, yürüyüş parkuru, restoran, otopark ve içme suyu bulunmaktadır.

Devamını Oku

Dinler Bahçesi

Dinler Bahçesi’nin önemi büyük. Bölgede 2004 yılında açılan Dinler Bahçesi, ortak bir avluya açılan cami, sinagog ve kiliseden oluşmaktadır. Bir hoşgörü göstergesi ve aynı zamanda kardeşliği yansıtan dinlerin buluşmasını sembolize eden bahçe, bir turizm beldesinde açılan ilk ibadet merkezi olma özelliğini taşımaktadır. Burada hangi dine mensup olursa olsun, herkes kendi bayram ve ayinini istediği gibi gerçekleştirebilmektedir. Kudüs’ten sonra üç büyük dinin buluştuğu yer olarak kabul ediliyor. Antalya’da bulunan ve 2004 yılında yapılan bu bahçede cami, sinagog ve kilise yan yana bulunuyor. Bu tasarım dinlerin birbirine olan hoşgörüsü ve saygısı vurgulanmak istenmiş. Günde ortalama 200 ziyaretçiyi ağırlayan bu bahçe aynı zamanda yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor. Bu bahçedeki camiye “Cennet Bahçesi”, kiliseye de “Ruhullah“ adı verilmiş. 

Manavgat Şelalesi

Manavgat Şelalesi Nerededir?

Manavgat Şelalesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Akdeniz Bölgesi’nin batısında yer alan Antalya ilinin Manavgat ilçesi içerisinde yer almaktadır. Manavgat Çayı üzerinde yer alan ünlü şelale, Antalya’ya 76, Side’ye 8 ve Alanya’ya 62 kilometre mesafededir. Manavgat ilçe merkezinin kuzeyinde kalan Manavgat Şelalesi, ilçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. 

Manavgat Şelalesi, Antalya‘daki en iyi ve turist akınına uğrayan ören yerlerinden biridir. Şelale az bir yükseklikten dökülüyor olsa da geniş bir alan üzerinde akışı görülmeye değer debisi yüksek bir manzara oluşturur. Ayrıca Manavgat Irmağı’nı besleyen kaynaklar içindeki en büyük karstik Dumanlı kaynağı, sol kıyıdaki bir kayanın yüzeyinde bulunan küçük mağaracıklardan fışkırarak çıkar. Bu etkileşimden duman ve köpük halinde fışkırarak yaklaşık on beş metre kadar yükselerek ırmağa karışır.

Şehir karmaşasından uzaklaşıp doğaya karışmak isteyenler Manavgat Şelalesi’ni tercih edebilir. Şelalenin çevresinde piknik alanları ve kafeler bulunur. Çevredeki restoranlardan taze balık yeme şansınız da var. Civarda hediyelik eşya dükkanları, kitapçılar, büfe, fotoğraf makinesi pili ve harita satan dükkanlar ve tuvaletler bulunuyor. Siz de şehirden uzak gürül gürül akan bir şelale manzarasında keyifli bir gün çektirmek istiyorsanız buraya gelip çeşitli lezzetleri tadabilirsiniz.

Devamını Oku

Düden Şelalesi

Düden Şelalesi Hakkında Bilinmesi Gerekenler 

Düden Şelalesi, Antalya'nın sembolü haline gelmiş doğal bir varlığıdır. Şelale kaynağını, Kepez Hidroelektrik Santrali'nden almaktadır. Antalya şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan Düden Şelalesi, enfes güzelliği ile yerli ve ülke dışından birçok ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Düdenbaşı adı verilmiş olan noktadan yeryüzüne çıkan, Düden Çayı boyunca iki kol olarak ilerleyen su, Karpuzkaldıran Şelalesi (Aşağı Düden) ve Varsak'taki İskender Şelalesi (Yukarı Düden) noktalarından Akdeniz'e dökülmektedir.

MÖ 334 ile 333 yıllarında, Antalya'nın doğusunda bulunan Likya ve Kilikya'nın arasında yer alan Pamfilya'yı fetheden Büyük İskender'in, İskender Şelalesi olarak da anılan Yukarı Düden'de atlarını sulattığı söylenmektedir. Yakın tarihe baktığımızda ise Devlet Su İşleri'nin girişimiyle, 1970 ile 1972 yılları arasında, bölgenin piknik ve mesire olarak düzenlendiği görülmektedir. Şehir merkezinden uzaklaşıp rahatlamak, serinlemek ve doğayla buluşmak için sıklıkla ziyaret edilen İskender Şelalesi'nde yaz ayları boyunca yer bulmak zor olabilmektedir. Çevredeki restoran, kafe ve hediyelik eşya dükkânları da şelale ziyaretçilerine hizmet sunmaktadır.
 
Varsak'a 1 kilometre mesafedeki İskender Şelalesi, cennetvari atmosferi, ilgi çekici doğal varlıkları ve suyun rahatlatıcı etkisiyle sık sık ziyaret edilmek için birçok çekici unsura sahiptir. Yaz mevsiminde, Antalya'nın bunaltıcı sıcaklarından uzakta, gizli bir cennet köşesi gibi olan Düden Şelalesi, dinlenmek ve doğanın tadını çıkarmak için ziyaret edilebilecek Türkiye'nin doğal güzelliklere sahip köşelerinden biridir.  

Düden Şelalesi'nin Özellikleri 

Ağaçların arasındaki piknik alanları, şelalenin sesi, seyir terasları, kafeler, yürüyüş yolları ve dükkânları ile oldukça güzel bir doğa parkına sahip olan Düden Şelalesi, Aşağı ve Yukarı Düden olmak üzere iki noktadan Akdeniz'e dökülmektedir. Yaklaşık 40 metre yükseklikteki falezlerden dökülen Aşağı Düden kolu, şehir merkezine yaklaşık 8 kilometre mesafede, Lara yakınlarında konumlanmaktadır. Lara Plajı yolu üzerinde yer alan Aşağı Düden Şelalesi'nin çok yakınında Karpuzkaldıran Askeri Tesisleri ve Gençlik Parkı yer almaktadır. Arkasında bir mağaranın da bulunduğu şelale, mağaranın içinden izlenebilmekte ve oldukça güzel bir manzara sunmaktadır. Bu mağaranın adeta ziyaretçilerini rüyalar âlemine götürdüğünden bahsedilir.

Devamını Oku

Köprülü Kanyon

Köprülü Kanyon, Isparta'nın Sütçüler ilçesinde başlayan ve Antalya'da denize dökülen, rafting yapmaya uygun Köprüçay'ın vadisidir. Rafting yapılabilen bölgenin başlangıcında iki adet de tarihi köprü bulunmaktadır. Küçüğü asıl usta tarafından, kemerli büyük köprü ise ustanın kalfası tarafından inşa edilmiştir. Köprülü Kanyon da adını bu köprülerden almıştır.

Yaz aylarında günde 7 bin kişinin rafting yaptığı nehrin suyu çok temizdir, rahatlıkla içilebilir.Köprülü Kanyon’un başlangıcı Isparta’nın güney doğusunda bulunan Kasımlar beldesidir. Nehrin asıl kaynağını Isparta’nın ilçesi olan Aksu’dan gelen ırmak ve yine Isparta’ya bağlı Karacahisar köyünden çıkan su oluşturmaktadır. Kanyon Kasımlar’dan Antalya’nın Değirmenözü köyüne kadar yaklaşık 25 km boyunca dar vadilerden oluşmaktadır. Bu kısımda özellikle suyun yükseldiği zamanlarda yürüyerek geçiş yapmak güçtür. Ancak yaz aylarında rahatlıkla yürüyerek geçiş yapmak mümkündür.