Şehrin coğrafi konumunun diz kapağını andırmasından dolayı bu ismin uygun görüldüğü liman kenti Cenova, İtalya’ya bağlı Ligurya Bölgesi'nde yer alır ve bölgeye başkentlik yapma görevini üstlenmiştir. Akdeniz’in en büyük kentlerinden olan şehir, İtalya’nın da en büyük 6. ili ve aynı zamanda en büyük limanına sahip şehridir. Gelişmiş sanatı, gastronomisi, müzik ve mimarisiyle 2004 Avrupa Kültür Başkenti seçilen Cenova köklü bir tarihsel geçmişe de sahiptir. M.Ö. 5. yüzyılda tarih sahnesinde adından söz ettirmeye başlayan kent, Ceneviz Devleti’ne yaptığı başkentlik ve ünlü denizci Kristof Kolomb’un memleketi olması dolayısıyla da önemlidir.
Dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden biri olan İtalya'nın diğer şehirleri Cenova'nın güzelliğine gölge düşürmektedir. Diğer popüler şehirler kadar zengin bir birikime sahip olan bu şehir, İtalya'nın kuzeyinde, Fransa sınırına nispeten yakın bir konumda bulunur. Avrupa'nın tatil cenneti olan Akdeniz kıyıları Cenova'yla başlayıp Fransa'nın Côte d'Azur sahillerinden geçerek Barselona'ya kadar uzanır. İtalyan Rivierası'nın incilerinden olan şehir tarihi birikimin doğanın muhteşem güzelliğiyle harmanlandığı bir şehir olduğu için İtalyanca'da La Superba yani "gururlu olan" lakabını almıştır. Ünlü Fransız yazar Gustave Flaubert de Cenova'nın güzelliğini "ruhu parçalayan bir güzellik" olarak tanımlar.
Cenova'nın tarihi antik dönemlere kadar gitmektedir. Şehirde ilk yerleşimlerin Etrüskler, Yunanlar, Fenikeliler gibi antik milletler tarafından yapıldığına inanılmaktadır. Şehrin mezarlığında bulunan M.Ö. 6. ve 5. yüzyıllara ait Yunan mezarları bunu kanıtlar niteliktedir. Daha sonra Roma İmparatorluğu'nun hakimiyet kurduğu şehir Kartaca Savaşları sırasında Kartacalılar tarafından yıkılmıştır. Sonrasında tekrar inşa edilmiştir. Antik dönemlerde önemli bir liman şehiri olsa da Batı Roma İmparatorluğu'nın yıkılmasıyla popüleritesi azalmıştır ve küçük bir balıkçı kasabası haline gelmiştir. Bu dönemlerde Kavimler Göçü'nün etkisiyle yaşanan olaylarda Ostrogotların, Lombardların ve Frenklerin hakimiyeti altına girmiştir. Ortaçağ'da, 12. yüzyıldan önce Cenova hızlı bir değişim geçirmiştir ve İtalya'nın Repubbliche Marinare yani denizci cumhuriyetlerinden birisi olmuştur. Aslında Cenova Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'na bağlı olsa da zengin ailelerden oluşan bir meclis tarafından yönetilen bir şehir devleti olmuştur. Ticaret sayesinde zenginleşen bu şehir devleti Akdeniz'in en güçlü donanmalarından birisini de kurmayı başarmıştır. Haçlı Seferleri'ne de katılan Cenova Ege'de ve Ortadoğu'da da topraklar kazanmıştır.
15. yüzyıla gelindiğinde Cenova, Doğu Akdeniz'deki topraklarını Osmanlı İmparatorluğu'na kaybetmeye başlamıştır. 16. yüzyılda Osmanlı ve Kutsal Roma Germen İmparatorluğu arasında yaşanan Akdeniz üzerinde hakimiyet kurma amaçlı savaşların baş aktörlerinden Andrea Doria da Cenovalı'dır. Barbaros Hayreddin Paşa ile girdiği savaşlarla adını tarihe yazdıran Andrea Doria, Ceneviz Cumhuriyeti'ne amirallik ve doçluk yapmıştır. 18. yüzyıla gelindiğinde Fransa İmparatoru olan Napolyon, Cenova'yı da işgal etmiştir. Bir süre Fransa hakimiyetinde kalan Cenova daha sonra 19. yüzyılda İtalya'nın birleşmesiyle artık bir İtalyan komünü olmuştur.
Cenova tarih boyunca Akdeniz'in en önemli liman kentleri arasında yer aldığı için ticaretin merkezlerinden birisi de olmuş. Bu sayede de şehirde ticaretle uğraşan aileler büyük servetler elde etmiştir. Bu zengin aileler de servetlerinin bir kısmını şehri kalkındırmak için harcamış ve böylece Cenova sanatın hayatın her alanında görüldüğü bir şehir olmuştur. Palazzo Reale, Palazzo Doria-Tursi gibi soyluların zenginliğini gösteren saraylar ve San Matteo Meydanı, San Lorezon Katedrali gibi yapılar şehri süslemektedir. Ayrıca dünyanın en büyük ikinci akvaryumu olan Acquario di Genova da dahil olmak üzere şehirde pek çok gezilecek yer vardır. Dar sokakları ve tarihi evleriyle eski şehir bölgesi de görülmesi gereken yerlerdendir. Via Garibaldi'de bulunan turizm ofisi Cenova'yı gezmeye gelen turistlere her konuda yardımcı olmaktadır.
Cenova'yı popüler yapan özelliklerinden birisi de İtalyan mutfağının meşhur pesto sosunun doğduğu yer olmasıdır. Zengin bir mutfağa sahip olan şehirde zeytin yağı, sarımsak, fesleğen ve Parmigiano-Reggiano peynirlerinin muhteşem buluşması olan pesto alla Genovese sosu herkesin zevkine hitap edebilecek bir sostur. Liman şehri olması dolasıyla da deniz ürünleri Cenova mutfağında ağır basan ürünlerdir.
Kültürel aktivitelerin de geliştiği Cenova'da Teatro Carlo Felice, operaların düzenlendiği salondur. Fazla hareketli bir gece hayatına sahip olmayan şehirde Cenovalılar hoş vakit geçirebilecekleri barlarda oturur, kültürel aktivitelere katılır veya festivalleri takip eder. Cenova yıl boyunca da birçok festivale ev sahipliği yapmaktadır.
Tanıtıcı Video: