Antigua’da Gezilecek Yerler

Antigua’da Guatemala’da olduğunuzu hissettirecek hiç bir şey göremezsiniz. İskandinav Bakery’ler, İngiliz publar,dünya mutfaklarının her çeşitinden restoranlar,hediyelik eşyacılar volkanlarla çevrili bu şehre ayrı bir hava katmıştır. Machu Pichu’da Peru’nun yaptığı gibi burada da Guatemala City’den Antigua’ya giden otobüsler bulunuyor.Taksi kullanmak isterseniz oldukça pahalı olduğu için önceden pazarlık yapmanızda fayda var.. Amerikan otobüsleri ile Antigua’ya gidiliyor. Zona 4 te Municipal meydanında yer alan ve bir çok otobüsün kesişim noktası duraktan 21 veya 22 nolu otobüslere binerek çevre kasabalara kalkan otobüs garına gidiliyor. Buradan Chimal tarafına giden her hangi bir otobüse atlayarak 3 Quetzals’a San Lucas’a 20 dakikada gidebilir ve buradan da 5 quetzalsa 20 dakikalık dolmuş yolculuğu ile Antigua’ya ulaşabilirsiniz. Veya 5 Quetzals’a Chimal’e kadar 45 dakikalık yolculuğu devam edip buradan başka bir otobüsle yine 5 quetzals’a 30 dakikada Antigua’ya varabilirsiniz. Toplam gidiş masrafınız 1 dolar civarı olur ve taksiye bindiğinizde ödediğiniz paradan çok daha az ödemiş olursunuz

Antigua’nın en güzel zamanlarından biri, yılda bir defa yapıllan Semana Santa Festivali’dir. Semana Santa, Hristiyanlık’ta Rio Karnavalı gibi karnavallarla başlayan oruç döneminin sonu ve bu hafta boyunca her akşam renkli gösteriler yapılıyor.

Antigua, sadece Guatemala’nın değil, tüm Orta Amerika’nın en renkli ve en güzel şehirlerinden biridir. Çok iyi korunmuş İspanyol kolonyel mimarisine sahip binaları, kiliseleri, arnavut kaldırımı sokakları ile bir bütün olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

Choco Museo (Çikolata Müzesi)

IMG_9747-L.jpg

Kakaonun anavatanına hoşgeldiniz! Mayalar’ın evlerinin arka bahçesinde yetiştirdiği kakao ağaçlarının çekirdekleri, bin yıl içinde nasıl olup da lezzetli çikolata parçalarına dönüştü dersiniz?

Hayatınızda hiç kakao ağacı görmemiş, meyvesi neye, çekirdeği neye benzer bilmiyor olabilirsiniz. Kakaonun tozu nedir, yağı nedir, fikriniz olmayabilir. Kakaonun emtia borsasında borsada işlem gören bir meta olduğunu es geçmiş olabilirsiniz. Kaç kakao çekirdeğine -mesela- bir tavşan satın alınır, duymamışsanız normaldir.

Kakao ağacı yetişmeyen İsviçre’nin ya da Belçika’nın nasıl olup da çikolata ülkesi kabul edildiği hiç aklınıza takılmamış olabilir. Çikolatayla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir Afrika ülkesinin dünya kakao ihtiyacının üçte birini ürettiğini de muhtemelen bilmiyorsunuzdur. Hatta çikolatanın nasıl üretildiğine şimdiye kadar hiç kafa yormamış olabilirsiniz. Ama Artık Antigua’dasınız, öğrenmenin vakti geldi. Buyrun Choco Museo’ya!

Ücreti 180 Quetzal (Yaklaşık 45 TL) olan iki saatlik kurslara katılın; hem size son derece eğlenceli bir şekilde çikolatanın tarihini anlatsınlar hem de Maya ve Aztek kültürlerindeki kakao ritüellerini bizzat deneyimleyin.

Kakao çekirdeklerini kavurmayı, ezip macun haline getirmeyi, aynı anda hem acı biber, hem bal kattığınız içecekler hazırlamayı öğrenin. En sonunda döke saça kendi çikolatanızı yapın. Ellerinizle yaptığınız çikolataları ders bittikten birkaç saat sonra güzelce paketlenmiş şekilde teslim alıp mideye indirebilirsiniz. Afiyet olsun.

IMG_2197.JPG

San Jose Katedrali

Antigua_guatemala_church_roof.JPG

İlk kez 1541’de inşa edilen, sonra afetler yüzünden defalarca yıkılıp yeniden yapılan, 17. yüzyılda tüm Orta Amerika’nın en büyük ibadethanesi olan San Jose Katedrali’ni ziyaret edin. Roma Katolik kilisesine bağlı olan katedralin maruz kaldığı ikinci kötü talih de 1773 Guatemala Depremi. Yani yeni kilise dikildikten kısa bir süre depremde yıkılıyor ve tekrardan onarılması gerekiyor. Neyse ki binanın en ön kısmında bulunan iki kule hiç hasar almadan bu süreci atlatıyor. Kalan kısmın restorasyonu uzun bir zaman sürüyor, çünkü bazı bölümlerin sıfırdan inşa edilmesi gerekiyor.

Birçok turist ön cephesi çok güzel restore edilmiş, Dünya Mirası Listesi’nde bulunan bu görkemli yapıya dışardan bakıp, geçip gidiyor. Size tavsiyemiz, katedralin etrafını dolaşıp yan sokaktaki giriş kapısını bulun ve 8 Quetzal (yaklaşık 2 TL) ödeyip içine girin. İçi derken lafın gelişi, zira gökyüzünün altındasınız. Katedral bir sürpriz yaparak tam bir harabe olarak karşınıza çıkacak.

Hatta dış cephesini bir gün, içini başka bir gün görürseniz aynı yapı olduğunu bir süre anlayamayabilrisiniz. Harap haline rağmen kubbeleri ve kemerleriyle son derece etkileyici bir görüntüye şahit olacak, onlarca fotoğraf çekmekten kendinizi alamayacaksınız.

catedral1.jpg

Cafe No Se

Adının Café olmasına aldanmayın! Gece geç saatte gideceksiniz, tekinsiz, karanlık, kasvetli bir atmosfer bulacaksınız. Kendi deyişleriyle ‘Canlı müzik, soğuk bira, iyi yemek, rahatsız koltuklar, kafası karışık çalışanlar, iki buçuk köpek, normal dışı hareketler, kırılacak kalpler ve kalbi kırıklar’ın mekanı olan bir meczal barıdır.

Mezcal, Vahşi Batı’da geçen eski filmlerden hatırlayacağınız içi kurtlu Meksika içkisi; bir çeşit tekila... Daha doğrusu, tekila bir çeşit mezcal aslında. Agave bitkisi, ki biz bunların bütün cinslerine birden kaktüs der geçeriz Türkiye’de, mezcal’in hammaddesidir.

Café No Se’nin hikayesi güzel. Barın sahibi John Rexer bakmış resmi yollardan yeterince ve kaliteli mezcal bulundurması mümkün olmuyor, 2004’te Meksika’nın Oaxaca’sından Antigua’ya kaçakçılığa başlamış. Gittiğinizde dikkatinizi zaten çekecek, barın bulunduğu bölümde adeta gizli bir bölmeye girer gibi, eğilerek geçebildiğiniz bir kapıdan açılan, penceresiz, ikinci bir oda daha var. İşte kaçak gelen mezcal burada içilirmiş. Öyle geçen yüzyıldan filan değil, alt tarafı 9-10 sene öncesinden bahsediyoruz, unutmayın. Beş yıl boyunca türlü maceralarla getirdikleri kaçak mezcal 2009’da yasallaşmış. Peki bugün Café No Se’nin mezcal markasının adı ne dersiniz? “Ilegal Mezcal!” Yani Yasadışı Mezcal.

Ilegal Mezcal, yola çıkış amacı bu olmasa da, tam bir pazarlama başarısı. Zira sıradışı hikayesi Café No Se’nin müzisyen, yazar, sanatçı, gazeteci ağırlıklı yabancı müdavimleri tarafından bavullara sığdırılan ikişer üçer şişe eşliğinde dünyanın dört bir tarafına taşınmış. Bugün sadece New York’ta 200’ün üzerinde restoran ve barda bulunuyor. Café No Se’nin kabarık bir mezcal kokteylleri listesi var. Elinizi korkak alıştırmayın, sıradan deneyip Antigua seyahatinizi taçlandırın.

IMG_0292.JPG

Volcan de Fuego

1798646451_volcan.jpg

Halen aktif olarak lav püskürten ve stratovolkan tipi bir yanardağ olan Volcan De Fuego’ya kondisyonunuz iyiyse eğer muhakkak uğrayın. Kondisyon diyoruz, çünkü oraya çıkmak sırtınızdaki çantayla beraber yaklaşık 5 saat sürüyor. Bir gece yukarıda konaklayıp ertesi gün öğlen inişe geçiyorsunuz. Muazzam, tarifi olmayan bir deneyim. 2 gün 1 gece, çadır, uyku tulumu, üç öğün yemek ve park giriş bileti dahil fiyat 22 Dolar. Her acentede farklı fiyat bulma şansınız olduğundan, iyi araştırıp öyle karar vermelisiniz. Sonuçta hepsi aynı tur.

Antigua’nın çevresinde başka bir volkanik dağ daha var ama Volcan De Fuego’ya çıktıysanız artık zirveyi yaptınız demektir. Bu bölgedeki başka bir volkanik dağa çıkmanıza gerek yok. Halen aktif bir volkan olması burayı biraz da tehlikeli kılıyor. Sonuçta ne zaman patlayacağını bilemezsiniz. Özellikle de en son 2015 yılında kül fışkırttığını ve civarda yaşayanların evlerinin boşaltıldığını bilince biraz daha çekinebilirsiniz.

Volkanın geçirdiği en yakın tarihli etkin patlama ise 2012 yılı Eylül ayında gerçekleşmişti. Bu patlamada sadece kül değil lav da püskürten yanardağ, civarındaki yaklaşık 17 köyde yaşayan 33.000 küsür kişinin evlerinden boşaltılmasına sebep olmuştu. Yamaçları boyunca 600 metre kadar aşağıya inen lavlar yetkilileri bir hayli korkutmuştur.

0012181364.jpg

Antigua’da görülmesi gereken diğer yerler

Santa Catalina Arch, Kapuçin Kilisesi ve Manastırı, Aziz Fransis Kilisesi, Antigua Guatemala Katedrali, Casa K’ojom.

DSC01047-b.jpg