- 1 view
Topkapı Sarayı, İstanbul’da en çok turist çeken müzelerden bir tanesidir. İçindeki farklı türlerdeki koleksiyonlarıyla, Osmanlı tarihinin derin izlerini barındırmasıyla yerli turistler için de ilgi çekici bir yapıt.
Sarayın inşaatı I. Bayezid, I. Selim ve bir ölçüde I. Süleyman ve ondan sonra başa geçen sultanların hükümdarlık dönemleri boyunca sürmüştür. Pierre Gilles 16. yüzyılın ortalarında Topkapı Sarayı’nı şöyle tarif etmiştir;
“Gördüğüme göre Konstantinopolis’in bütün tepelerinden güzel manzaralar algılanır. Fakat insana, sultanın zevk ve lüks içinde yaşadığı birinci tepe kadar kendine özgü bir haz veren başka bir yer yoktur. İster bahçede gezinsin, ister sarayın odalarında, önünde bütün Boğazı ve yemyeşil, komşu çiftliklere ait korulukların bulunduğu iki yakayı görebiliyor. Sağ yanda, kendine ait bahçelerin bulunduğu geniş araziler var; Sultan buradan Marmara’yı, sayısız adayı ve Asya’nın ormanlık dağlarını görüyordu. Arkasında ta uzaklarda, her zaman karla kaplı Olympos Dağı [Uludağ] var. Eğer daha yakınlara bakarsa kendi kentinin harikaları, Ayasofya ve Hipodrom ayakları altında. Gözlerini sola çevirirse kentin üstüne kurulduğu yedi tepeyi ve daha uzaklarda da Trakya’nın uçsuz bucaksız geniş çayırlarını görüyor. Eğer gözlerini denize çevirirse, önünden gelip geçen gemileri, Haliç boyunca aşağı yukarı giden yelkenlileri ve bir kıyıdan diğerine geçen sayısız kayığı seyrediyor.”
Topkapı Sarayı Tarihi
1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra 1460 yılında yapımına başlanan Topkapı Sarayı yaklaşık 18 yılda tamamlanmıştır. Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren 31 padişah ağırlayan saray, en son Sultan Abdülmecit dönemine kadar imparatorluğun hem idare, hem eğitim hem de sanat merkezi olarak kullanılmıştır. Ayrıca padişahın yaşadığı yer yani evi olma vasfını da taşıyan saray 19. yüzyılın ortalarında padişahın Dolmabahçe Sarayı’na taşınmasıyla bu özelliğini yitirmeye başlamıştır. Fakat Topkapı Sarayı her zaman imparatorluk ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi için önemli bir mekân olmuştur.
Topkapı Sarayı Hakkında Bilgi
Topkapı Sarayı, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 3 Nisan 1924’te müze haline getirilmiştir ve böylece Cumhuriyet döneminin ilk resmi müzesi olma unvanını kazanmıştır. Bugün Topkapı Sarayı Müzesi yaklaşık 700 bin metrekarelik bir alan üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca içinin ve dışının mimari yapısı, müze bünyesindeki koleksiyonları ve yüzbinlerde arşiv belgesiyle dünyadaki en büyük müze-saraylardan biridir. Topkapı Sarayı Müzesi salı günleri ve dini bayramların ilk günlerinde öğlene kadar kapalıdır.
Topkapı Sarayı Nerededir?
Topkapı Sarayı Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç Boğazı arasında kalan, bugün Tarihi Yarımada olarak adlandırdığımız alanın üzerinde, yarımadanın ucunda yani Sarayburnu’nda 700.000 metrekarelik bir alana yayılmıştır. Topkapı Sarayı, günümüzde Fatih ilçesinde Cankurtaran Mahallesi’ne bağlıdır.
Topkapı Sarayı İçi
Topkapı Sarayı içi oldukça geniş ve karışık bir yapıdadır. Bu yüzden gezmeye başlamadan önce mutlaka girişten bir saray haritası almanızı tavsiye ederiz. Dilerseniz müzenin internet sitesinden de bu plana kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca sesli rehber cihazlar da gezinizde çok faydalı olacaktır. Birçok farklı bölümden oluşan sarayın yalnızca belli bir bölümü Topkapı Sarayı Müzesi için ayrılmıştır. Bu bölümün de kendi içinde farklı bölümleri ve ücretlendirmeleri mevcuttur.
Topkapı Sarayı Bölümleri
Topkapı Sarayı’nın temel olarak 5 mimari bölümü bulunuyor; I. Avlu, II. Avlu, III. Avlu, IV. Avlu ve Harem.
Avlu, Saray’ın en geniş avlusudur; daha çok çeşitli törenlerden önce gelenlerin (elçiler, hizmetliler) bekleme alanı olarak kullanılırdı. Bu avluda ayrıca Aya İrini, Babüsselam, Babıhümayun gibi bölümler yer alıyor.
Avlu ise Divan Meydanı olarak da adlandırılan, devletin yönetildiği Adalet Meydanı’dır. Birçok devlet törenine ev sahipliği yapan avluda Divan-ı Hümayun, Adalet Kasrı, Dış Hazine ve Zülüflü Baltacılar Ocağı gibi bölümler bulunuyor.
Avlu ise sarayın padişah için yapılmış olan selamlık kısmıdır, Enderun Avlusu’dur. Burada meşhur Enderun Mektebi ve Enderun Kütüphanesi bulunmaktadır. Devşirmelerin yetiştirildiği yer de burasıdır.
Avlu’da ise padişahın özel köşkleri ve asma bahçeleri yer almaktadır. Buradaki köşkler Osmanlı mimarisinin de en özel, en muntazam örneklerini oluşturur. Sünnet Odası, Bağdat Köşkü ya da Revan Köşkü bunlara örnektir.
Harem Dairesi ise aslında hanedana özel, dışarıya yasaklanmış bir alandır; padişahın, valide sultanın, hanedan mensuplarının, cariyelerin ve hanedanın güvenliğinden sorumlu Kara Ağalar’ın hayatlarını sürdürdükleri mahrem bir yerdir. Oldukça geniş bir alanı kaplayan Harem’de yaklaşık 300 oda ve 9 hamam bulunmaktadır.,
Topkapı Sarayı Mimarı
Topkapı Sarayı birden çok mimarın elinden farklı zamanlarda geçmiştir. Barok ve Osmanlı mimarisinden yararlanılarak tasarlanan bu yapıda emeği geçen mimarlar Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet, Acem Ali, Davud Ağa ve Sarkis Balyan’dır.
Topkapı Sarayı Giriş Ücreti
Topkapı Sarayı Müzesi giriş ücreti 72 TL fakat bu ücrete Harem Bölümü dâhil değildir. Ayrıca 42TL ödeyerek Harem ve Zülüflü Baltacılar Koğuşu’nu da gezmek mümkündür. I. Avlu’da bulunan Aya İrini’ye girmek için de ayrıca 36 TL ödemeniz gerekiyor. Müze girişi 18 yaşından küçük ve 65 yaşından büyük TC vatandaşları için ücretsizdir.
*Fiyatlar Eylül 2019'da güncellenmiştir.
Topkapı Sarayı Nasıl Gidilir?
Topkapı Sarayı gezinizde Marmaray ile ulaşım sağlayacaksınız Sirkeci istasyonunda inerek Cağaloğlu – Vilayet çıkışından çıkmanız gerekiyor. Ayrıca Kabataş tramvay hattıyla müzeye ulaşmak da mümkün; Sultanahmet veya Gülhane istasyonlarında inerek müzeye ulaşabilirsiniz.