İzmir’in Ödemiş ilçesinin güneydoğusunda bulunan BeydağKüçük Menderes Havzası’nda, Aydın Dağları’nın eteklerinde kurulmuş en eski yerleşim yerlerinden biridir. Ödemiş ilçe merkezine 30 kilometre mesafede bulunan Beydağ’ın doğusunda Aydın’ın Nazilli ilçesi, kuzeyinde Kiraz ilçesi, kuzeybatısında Kaymakçı, batısında ise Bademli bulunmaktadır. Beydağ sınırları içerisinden Küçük Menderes Nehri ve bu nehrin aynı zamanda en büyük kolu olan Tesavra Çayı geçmektedir.
Oldukça verimli topraklara sahip Beydağ’ın iklimi, Akdeniz iklimine yakındır. Yaz mevsiminin sıcak ve kurak, kışların ise ılık ve yağışlı geçtiği Beydağ özellikle bahar ve güz mevsimlerinde çokça yağış alır. Beydağ’ın verimli topraklarında zeytinden incire, mısırdan kavuna pek çok ürün yetişmektedir. Ayrıca kestane ve meşe ağaçlarıyla çevrili Beydağ’ın fazla rüzgâr almayan bölgelerinde narenciye de yetişmektedir. Yaz kış demeden yemyeşil doğasını koruyan Beydağ halkının büyük bölümü tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaktadır.

Beydağ’ın içinde bulunduğu bölge Kimmerier, Hititler, Frigler, ve Lidyalıların hakimiyetine girmiştir. Lidyalıların ardından Roma hakimiyetinde kalan Beydağ, geçmişinde pek çok parlak günün yanı sıra depremler ve hastalıklar da atlatmıştır. Beydağ’ın ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu bugün tam olarak saptanamamaktadır. Fakat Bizans kaynaklarından anlaşıldığı kadarıyla Beydağ’ın bulunduğu bölge Palaipolis adıyla anılmaktadır.

13. yüzyıla dek Bizanslıların idaresinde kalan ilçe sonradan Aydınoğullarının daha sonra ise Osmanlı Devleti’nin yönetimine girmiştir. Palaiapolis sonradan Balyambolu ismiyle anılmıştır. Bu bölge Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde “Burası Aydın toprağında 150 akçe şerif kazanır. Nahiyeleri yedi köydür. Bir kasabası, bağ ve bahçeli bir dağ eteğinde 300 evli, bir camili, bir han ve hamamlı, birkaç dükkânlı kasabadır. Haftada büyük bir pazarı olur. Pamuk ipliği, pamuk bezi ve dimisi meşhurdur. Biyan kökü çok olduğundan buraya Biyanbol adı verilmiştir.” cümleleriyle geçmektedir.

Beydağ günübirlik turistik geziler için oldukça uygun bir destinasyondur. İlçe sınırları içerisinde görülmesi gereken yerlerin başında Beydağ Barajı gelir. Ayrıca son yıllarda kestane bahçeleriyle İzmir’de nam salan Beydağ’ın yemyeşil bahçeleri görülmeye değerdir. Oldukça zengin tarımsal çeşitliliğe sahip olmasının yanı sıra hayvancılığın da geliştiği bölgede her perşembe günü kurulan yerel pazara uğradığınızda yöresel ürünlerin tadına mutlaka bakın. Beydağ Kalesi ve kaya mezarlarını ziyaret ederek tarihe kısa bir yolculuk edebilirisiniz. Buradaki Beyköy kahveleri ve şelalesi adeta saklı cennet niteliğindedir. Beydağ içerisinde dolaşırken hala eski güzelliğini koruyan tek katlı ahşap evleri ise mutlaka görmenizi tavsiye ederiz.

Oldukça gür ağaç topluluklarının bulunduğu Beydağ’da ahşap oymacılığı ve marangozluk hayli gelişmiştir. Burada el işçiliği pek çok üründen de hatıra olarak satın alabilirsiniz. Beydağ’ın günübirlik seyahatlere uygun olmasından dolayı burada çok fazla konaklama imkanınız olmadığını belirtmekte fayda var. Fakat yine de ilçede pansiyon ve konuk evleri bulunmaktadır. Beydağ’da her senenin haziran ayında Beydağ Bisiklet Şenliği, eylül ayında Yerel Ürünler ve Kültürel Etkinlikle Festivali ile ağustos ayının sonu eylül ayının başında ise Beydağ Kurtuluş Şenlikleri düzenlenmektedir.