Denizli’de Gezilecek Yerler

Hem Denizli’nin hem de Türkiye’nin sembollerinden biri olan Pamukkale Travertenleri Denizli’de en çok turist çeken yerdir. Menderes Nehri Vadisi’nde bulunan Pamukkale Travertenleri, bir zamanlar Hierapolis kentine de ev sahipliği yapmıştır. 1988 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde olan Travertenler, kalsiyum hidrokarbonat açısından zengin termal suyun oksijenle temas etmesi sonucu oluşuyor. Kalan kısmın katılaşması sonucu şu anki halini alan travertenler termal sularla dolu. Bölgede 35 dereceden 100 dereceye kadar sıcaklığı olan 17 tane su kaynağı bulunmaktadır. Birçok hastalığa da şifa kaynağı olduğu söylenen bu sular romatizmayı ve birçok deri hastalığını iyileştirdiği söylenmektedir. Ayrıca sindirim, solunum ve dolaşım sistemi rahatsızlıklarına da iyi geldiği biliniyor. Ulaşım için otogardan kalkan Pamukkale minibüsleri kullanılabilir. Veya şehir merkezinden taksi ile de gidilebilir. Travertenleri gezmek isteyenler için kapılar saat 08.00’de açılmaktadır. Kış döneminde saat 17.00’de kapanan Pamukkale Travertenleri yaz döneminde saat 21.00’e kadar açık kalmaktadır. Travertenleri gezmek için bilet almak gerekmektedir. Kişi başı 35 TL’lik biletler satılmaktadır. Eğer müze kartınız varsa bu doğal güzellik ücretsiz olarak da gezilebilmektedir.

Denizli - Afyon kara yolu üzerinde bulunan kervansaray, Anadolu Selçuklularının Batı’da kalan son kervansarayıdır. Şehir merkezine 8 kilometre uzaklıktadır. Simetrik bir planı olan Kervansaray 1253 yılında kapalı olan kısmı inşa edilen ve 1254 yılında avlunun inşa edilmesiyle tamamlanmıştır. 1.100 kilometrekarelik bir alanı kapsayan yapının üst kısmı tonozla örtülüdür. Kemerlerle süslenmiş olan yapı oldukça sade bir görünüşe sahiptir. Kervansarayı yaptıran Vali Seyfettin Karasungur’dur. Aynı zamanda Kervansaray’da iki tane kitabe bulunmaktadır. Her ne kadar kapalı alanı simetrik olsa da avlusu asimetriktir ve geometrik süslemelerle süslenmiştir. Beyaz kesme taştan yapılan kervansaray günümüze kadar hasar almadan gelebilmiştir. Anadolu Selçukluları döneminden kalan bu yapıyı gezerek bin yıllık tarihe şahit olabilirsiniz. İçerisinde restoran ve kafenin bulunduran kervansaray bir de otele ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçiler kervansarayın dışını gezdikten sonra içeride bir şeyler yiyerek kervansarayın iç kısmını da görme fırsatı bulabilir.

Şehir merkezine 2 kilometre uzaklıktaki Bağbaşı beldesinde bulunan Bağbaşı Kent Ormanı, 1984 yılında kurulmuştur. 129 hektarlık bir alana sahip olan ormanlık alanda başta kara selvi, sedir, fıstık çamı ve kızılçam olmak üzere birçok ağaç ve bitki çeşidi bulunmaktadır. En yüksek noktasında 1.400 metreyi bulan rakımıyla Bağbaşı Kent Ormanı, 2 tane de yürüyüş parkuruna sahiptir. Bu parkurlar 2 kilometreyi bulmaktadır. Voleybol sahası ve çocuk oyun alanları da bulunan alanda dinlenme tesisi ve kamelyalar da var.

İçinde aynı zamanda tarihî bir manastır çeşmesi de bulunan kent ormanı, yabani olan keklik, tavşan, tilki ve birçok hayvan için de ev görevi görmektedir. Orman içinde ulaşımı kolaylaştırmak için bir de teleferik bulunmaktadır. Teleferik hafta içi saat 10.00 ila 21.00 arası, hafta sonuysa 09.00 – 21.00 arası hizmet vermektedir. Kent ormanına ulaşmak için Özel Halk Otobüsleri kullanılabilmektedir. 14, 19, 22-1 ve 22-2 numaralı hatlar ulaşım için kullanılabilir. Minibüs kullanmak isteyenlerse İstiklal - Yeniyol hattını kullanabilir.

Karahayıt beldesinde bulunan kaplıcalar Denizli’deki termal suyun çıktığı noktalardan birisidir. Pamukkale’yi oluşturan termal noktalardan farklı olarak karbondioksit miktarı daha da az olan kaplıca suyu ayrıca diğer termal noktalardan çok daha sıcaktır. Kırmızı termal suyu ile bilinen kaplıca suları, Ege Üniversitesi’nce yapılan araştırmalarda bir şifa kaynağı olduğu ortaya çıkmıştır. Hipertermal ve hipotonik maden suyu olan Karahayıt Kaplıcaları hem içilebiliyor hem de banyo yapmak için kullanılabiliyor. Dolaşım sistemleri rahatsızlıkları, safra kesesi problemleri gibi sorunları çözdüğü ve astım, tansiyon ve diyabet için de şifa dağıttığı söyleniyor.

Kaplıca suyunun yanı sıra bölgedeki termal çamurdan da yaralanabilirsiniz. Bu çamur birçok cilt hastalığına şifa arayan hastalar tarafından kullanılmaktadır. Söylenenlere göre cildi yumuşatan, gözenekleri açan bu çamur vücuttaki çatlaklara ve selüloitlere de iyi geliyormuş.

Bölgede birçok otel bulunmaktadır. Kaplıca sularından bu otellerde konaklayarak faydalanabilir veya günü birlik kiralanan banyolar kullanılabilir. Kaplıcalara ulaşım için Denizli otobüs terminalinden kalkan dolmuşlar kullanılmaktadır.

“Kutsal Kent” olarak da alınan Hierapolis, Bergama krallarından II. Eumenes tarafından MÖ II. yüzyılda inşa edilmiştir. Adını Bergama’nın kurucusu Telephos’un eşi Hiera’dan alan şehir, Helenistik türde inşa edilmiştir. Neron döneminde yaşadığı depremlerden sonra şehir yıkılmış ve tekrardan inşa edilmiştir. Her yenilemeden sonra Helenistik görünümünü git gide kaybetmiş ve tipik bir Roma şehri görünümünü almıştır. Bizans Dönemi’nde de önemli bir merkez olan Hierapolis, Hazreti İsa’nın havarilerinden Aziz Philip’in burada öldürülmesinden dolayı Hristiyanlar için de bir merkez konumundadır. Antik şehirde görülebilecek yerler arasında Frontinus Caddesi, Frontinus Kapısı, Agora, Güney ve Kuzey Bizans Kapısı, Tritonlu Çeşme, Latrina ve Gymnasium bulunmaktadır.

Antik kenti gezmek için bilet almak gerekmektedir. Kişi başı 35 TL ödeyerek tüm ören yeri gezilebilmektedir. Kış döneminde saat 08.00 - 17.00 arası gezilebilen ören yeri, yaz döneminde saat 08.00 - 21.00 arası gezilebilmektedir. Antik kente ulaşmak için Denizli otogarından kalkan Pamukkale Örenyeri seçenekse minibüsleri kullanılabilir.

Dodurgalar beldesinde bulunan mağara Türkiye’deki turizme açık 14 mağaradan birisidir. Geniş bir girişe ve en derin yerinde 6 metre yüksekliği olan mağara gezintiler için 145 metrelik bir yola sahiptir. Binlerce yıllar boyunca damlayan kireçli suların oluşturduğu sarkıt ve dikitleriyle görsel bir şölen sunan mağaranın nemli ve sıcak havası astım ve bronşit rahatsızlıkları tedavisi için de kullanmıştır.

1970 yılında keşfedilen mağara hakkında anlatılan Keloğlan rivayetiyle de bilinmektedir. Rivayete göre Keloğlan yağmurlu günde mağaranın içine sığınmış. Mağaranın içine girince o kadar çok ilerlemiştir ki geri dönüş yolunu bulamamış. Köylüler tarafından bulunduğunda saçı sakalı birbirine girmiş. Rivayete göre mağarada 20 gün geçiren kel birinin saçlarına kavuşacağı söylenir.

Mağaraya girmek isteyenler 5 TL’lik giriş bileti almalıdır. Saat 09.00 da ziyarete açılan mağara saat 17.00’ye kadar gezilebilmektedir. Keloğlan Mağarası’na ulaşmak için Denizli Otobüs Terminali’nden kalkan Dodurga minibüsleri kullanılabilmektedir. Şahsî araçla ulaşacak kişiler İzmir - Denizli yolu üzerinden tabelaları takip ederek ulaşabilirler.

Soğuk su kaynakları ve havasıyla bilinen Topuklu Yaylası ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıktadır. 1.700 rakımında bulunan yayla yaklaşık 15 hektarlık bir alana sahiptir. Günübirlik piknik yapmak ve kamp yapmak için kullanılan yaylada aynı zamanda dönem dönem kapsamlı organizasyonlar yapılmaktadır. Sadece piknik alanı dışında restorana, fırına ve tatlısu balıkları için havuzlara sahiptir. Aynı zamanda çocuk parkı, 70 kişilik konaklama yeriyle ahşap çadırı ve oyun sahaları da vardır.

Futbol kulüplerinin de kullandığı Topuklu Yaylası aynı anda iki takımının kamp yapabileceği sosyal tesis alanına sahiptir.

Her haziran ayında şenliklerin düzenlendiği yaylada yağlı güreş müsabakaları, eğlenceler ve halk konserleri düzenleniyor.

Kuruluş yılı hakkında kesin bir bilgiye sahip olunmayan Tripolis Antik Kenti’nin ilk adının Apollonia olduğunu Geç Helenistik Dönem’den sonra Tripolis olarak adlandırıldığı düşünülmektedir. Bazı kaynaklarda şehrin kuruluş döneminde bölgeye Lidya Devleti’nin hâkim olduğunu söylemektedir. Bu bilgilere göre Tripolis, Frigya ve Karya arasında ticaret ve tarım için ulaşımı sağlayan noktadır.

Bulunduğu konumdan dolayı Menderes Nehri ve Çürüksu Çayı’nın bereketli topraklarında kurulmuş olan Tripolis şehrinin kalıntılarına bakınca mimari özellik olarak Roma ve Bizans’a ait mimari özellikler göze çarpmaktadır.

Antik şehirde görülebilecek yerler arasında Tripolis Antik Tiyatro, Tripolis Hamamı, şehre ait kale ve şehri koruyan surların kalıntılarıyla şehrin su ihtiyacını karşılayan yollar bulunmaktadır.

Antik kente ulaşmak için köy ve ilçe dolmuşlarının kalktığı yerden kalkan Yenicekent - Denizli hattı kullanılabilmektedir. Ulaşım için kişi başı ücret 5 TL’dir.

Bölgenin geleneksel özelliklerini genel olarak korumaya devam eden Buldan Evleri görüntü olarak da güzel bir görsel şölen yaratmakta. Mimari özelliklerine bakıldığı zaman 18 ve 19. yüzyıllarda yapıldığı anlaşılan bu evler Osmanlı Dönemi’nden esintiler taşımaktadır.

Yapı malzemesi olarak ahşabın kullanıldığı bu evlerin en önemli özellikleri cumbalı sundurmaları ve bacalarda bulunan gerdanlıkları. Aynı dönemde yapılmış olsa da evler tek tip değildir. Yapıldığı dönemde evlerin sahipleri kendi işlerine ve isteklerine göre evleri düzenlemiştir böylelikle her evin kendine özgü bir havası oluşmuştur.

Evlerin korunması ve tarihini yaşatması için bölge sit alanı olarak ilan edilmiştir. Yapılan ve yapılacak olan restorasyonların sonucunda 117 ev ve 31 sokak eser statüsünde koruma altına alınmıştır. Evlerin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesi için çalışmalar başladı.

Denizli merkezden 45 kilometre uzakta bulunan Buldan’a şahsi araçla gidilebildiği gibi otogardan kalkan Denizli - Buldan minibüsleri de kullanılabilmektedir.

Ağlayan Kaya Şelalesi olarak da bilinen Sakızcılar Asmaaltı Şelalesi, Çal ilçesinde bulunan Sakızcılar köyünde bulunuyor. 30 metre yükseklikteki kayalardan aşağıya dökülen sular şelalenin Ağlayan Kaya Şelalesi olarak anılmasına neden olmuştur. Şelalenin döküldüğü yer alabalık yetiştirmek için de kullanılmaktadır. Aynı zamanda şelalenin yanında bir piknik alanı da vardır. Halk arasında Hoca’nın Yeri olarak anılan yer her yıl binlerce konuk ağırlamaktadır.

1976 yılında 49 yıllığına kiralanan mesire alanı yeşillikler arasında şelalenin yanında bulunmaktadır. Tesiste hem bölgeye ait alabalıklar servis edilmektedir. Balık dışında et ve tavuk çeşitleri de denenebilir.

Denizli’den 35 kilometre uzaklıkta bulunan mesire alanına Pamukkale yolundan geçen minibüslerle gitmek mümkün.