Alaçatı Sokaklarından Notlar

Zıkkım, gavur, lanet, sarhoş, tapu vs vs... Uzar gider bu liste. Orijinal mekan isimlerinin bulunduğu bir yer Alaçatı. Sokaklarda daha fazlası vardır elbet. Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler benim.

Alaçatı’nın antik dönemdeki adı Agrillia’dır. Alaçatı ismini ‘Alacaat’ adı verilen bir Osmanlı aşiretinden alır. Osmanlı döneminde Alaçatı’da Rumlar ve Türkler yaşıyorlardı. Rumcada ‘Alacaat’ kelimesinin telafuzu zor olduğu için ‘Alacaat’ zamanla değişir ve günümüzde kullanılan Alaçatı adını alır.

İzmir’in son dönemde parlayan yıldızı Alaçatı. Hatta Çeşme’yi bile gölgede bırakmış durumda artık. Alaçatı’nın dar taş sokakları ile eski Rum evlerinin bulunduğu merkezi denizden içeride kalıyor. İzmir Çeşme otobanı tarihi Alaçatı merkezi ile surf merkezi olarak bilinen Alaçatı koyunu birbirinden ayırıyor.

Daracık sokaklar, Arnavut kaldırımlarla dolu Alaçatı. Binaların hemen hemen hepsi iki katlı. Alaçatı’nın evleri sadece eski olduklarından değil; aynı zamanda özel bir kesme taştan yapıldıkları içinde önemli bir hal almış. Sokaklarda karabiber ağaçları, sakız ağaçları, erken bahar müjdecisi sarı çiçekli mimozalar ve yaz sonuna doğru kente kokusunu yayan sakız yaseminleri var. Denize rüzgarla uçuşan rengarenk yelkenler de cabası! 

Alaçatı SokaklarıAlaçatı’yı iki saat gibi bir sürede tamamen bitirebilirsiniz. Küçük, kendi halinde bir belde gerçekten.

1874 yılında yapılan Aya Konstantin Kilisesi sonradan camiiye çevrilmiş. Girişi et pazarı olarak gözüktüğünden adı da Pazaryeri Camii olmuş.

Alaçatı’nın 150 yıl önce kurulmuş yeldeğirmenleri var. Bu aynı zamanda beldenin en yüksek noktası.

Sokaklarında gezerken, keyif alırsın. Kaybolmaktan korkmadığın her sokağın seni bir güzelliğe çıkardığı, güzel bir bölge Alaçatı. Bir kere gelmen yeterli buralara. Sonrasında alışkanlık yapıyor zaten. Tekrar tekrar gelmek istersin.

Sokakları gece zaten geziyorsun ama gündüz gezenler gerçekten Alaçatı ruhunu seviyordur diye düşünüyorum. Yoksa deli misin? Beachler seni beklerken kendini sokaklara vurmazsın :) Benden size tavsiye olsun: Alaçatı’ya gündüz vakti 2 saat ayırın. Sokaklarını gezin. Bir kaç tane kahve noktasına uğrayın. Kahve için veya damla sakızlı dondurmasından deneyin.

Ha fotoğraf çektirmeyi seviyorsanız zaten çok fazla kapı ve pencere önü müsait. Ayrıca çok tarz mekanlar da gitgide artıyor Alaçatı’da. Ha diyeceksin ki yahu kapı için mi gezilir? Sana şöyle söyleyeyim güzel kardeşim: Rakı üzerine veya sevgiliye yazılan iki satır yazı bile seni bağlıyor Alaçatı’ya...

Kahvecileri, pubları, kahvaltı noktaları, butik otelleriyle şirin bir tatil beldesi Alaçatı. Kendi düzenini oturtmuş keyifle turlayabileceğin bir bölge.

Pahalı mı? Evet.
Bununla ilgili şöyle bir konuşma geçti bir Alaçatı sakiniyle aramda:
-Pahalı olmasa bir de.
-Pahalı olmasa ne olurdu?
-Herkes gelirdi.
-Herkes gelince Alaçatı kaldırır mı? Sonuçta 1-2 saat içinde gezilebilecek, bir avuç mahalle.

Doğru aslında. Şu an bile full. Ha bu demek değildir ki herkes Alaçatı’ya gelmesin. Çeşme’de, Ilıca’da, Paşalimanı’nda da çok güzel lokasyonlar var.

Alaçatı sokaklarını elden geldiğince anlatmaya çalıştım.
Biraz da fotoğraflar anlatsın...(Fotoğrafların devamı için instagram: seymen.b)

Konuşan Duvarlardan...