Romeo ile Juliet’in ölümsüz aşkının yaşandığı Verona, UNESCO’nun koruma altına aldığı şehirlerden biri.Şehir, İtalya’nın kuzeyinde yer alan Veneto bölgesindeki 7 şehrin merkezi konumunda.
Verona, Romeo ve Juliet'in aşkının öyküsüyle ünlenmiş diyebiliriz ancak Verona mermerinin de meşhur olduğu biliniyor. Mermer ticareti eskiden beri en önemli gelir kaynaklarından.
Şehirdeki ünlü Erbe Meydanı oldukça ihtişamlı. Meydanın ortasında sebze ve meyvelerin satıldığı bir pazar yeri bulunuyor. Burada ayrıca turistik ve hediyelik eşyalar ile yerel yiyecekler de satılıyor. Fiyatlar gayet uygun. Erbe Meydanı’ndaki iki kuleden biri olan Lamberti Kulesi, 83 metrelik yüksekliği ile Verona’nın en yüksek kulesi.
Erbe Meydanı’nı tıpkı bir çerçeve gibi kuşatan binaların arasından dar sokaklara girildiğinde ise Dante Meydanı’na ulaşılıyor. Burada değişik hükümet binaları ile adliye binası var. Ortasında ise Dante’nin bir heykeli bulunuyor.
Verona’nın bir başka güzel noktası da yine yürüyerek ulaşılabilecek tarihi köprü Ponte Scaligero ve köprüyü içine alan kale. Köprünün altından Adige Nehri akıyor. Bu noktadan güzel fotoğraf kareleri alabilirsiniz.
Verona’nın sokaklarından dar veya birdenbire geniş bir meydana, parka çıkabileceğiniz gibi; değişik mimari tarzlarda yapılmış bina ve kiliselerle de karşılaşabiliyorsunuz. Şehir, günübirlik rahatça gezilebilir.
Şehrin sokaklarının birçok kısmında Romeo ve Juliet aşk hikâyesinden kesitler yer alıyor. Juliet’in evinin olduğu bölgede her yer Romeo ve Juliet’in hediyelik eşyaları ile dolu. Oldukça turist çeken bir yer. Juliet’in Romeo’yu beklediği balkonu ziyaret eden turistler burada fotoğraf çektirmek için adeta yarış halinde. Balkonun tam karşısında ise bu romantizme tezat turistik eşya satan bir dükkân var.
Evin bahçesinde bronz bir Juliet heykeli var. Sağ göğsüne dokunulup dilek tutuluyor, şans ve aşk getirdiğine inanılıyor. Bir de herkesin aşk notlarını ve dileklerini yazdığı bir duvar var. Burada turistlerin bıraktığı yüzlerce aşk dileği yer alıyor. William Shakespeare’in ünlü eseri sayesinde şehir, turistik hale gelmiş. Hikâyenin sonunu ise zaten herkes biliyor; iki gencin acıklı ölümü.
Ayrıca Verona ve Romeo-Juliet ile ilgili ilginç bir durum var. Verona’da geçen Romeo ve Juliet’in öyküsünü yazan ünlü yazar William Shakespeare, Verona’ya hiç gitmemiş. İnsan nasıl olur diye düşünmeden edemiyor.
Halk arasında bu sebeple şöyle bir hikâye dolanıyor; aslında Romeo ve Juliet hikâyesinin yazarının başkası olduğu ve halk arasında bu hikâye anlatılırken Shakespeare’in duyup dehasını konuşturarak hikâyeyi bizim bildiğimiz şu anki haline getirdiği söyleniyor.
Neyin tam olarak doğru olduğu tam bilinmese de Verona’yı turistik anlamda bu hikâyenin kalkındırdığı bir gerçek.