Bavyera'da Göller Yöresi Gezisi

Doğası, yeşili, dağları, gölleri ve akarsuları ile hayata renk katan Almanya…

Bavyera Göller Bölgesi'nden önce size biraz işsizlik oranının en az olduğu Alman kentlerinden Münih’e sahip olan Bavyera Eyaleti'nden bahsetmek istiyorum.

Bavyera Eyaleti

Almanya’nın güneydoğusunda bulunan en büyük eyaletidir. Başkenti Münih olup en önemli şehirleri Nürnberg, Ausburg, Regensburg, Ingolstadt, Bamberg, Rothenburg Ob der Tauber, Passau olarak sayılabilir.

Bavyera’nın Almancası Bayern, İngilizcesi Bavaria, Türkçesi ise Bavyera :)

Bavyeralıların Almancası biraz kaba olmakla birlikte aksan olarak anlaşılması zor olabilir. “Bayrisch” diyalektiği olarak adlandırılır. En önemli selamlama kelimeleri “Servus”tur. Hamburg’a doğru gidildikçe “moin'a” dönüşür.

Ayrıca Bavyeralılar giydikleri özel geleneksel giysileri ile de meşhurdurlar. Kadınlar için olanına "dirndl", erkekler için olanınaysa "lederhosen" denir.

Bayvera Göller Yöresi

Alpleri ve onun eteklerini kaplayan bu göller tamamen bir doğa harikası. Ben de bu yazımda Bavyera eyaleti'nde ziyaret ettiğim ve beni en çok etkileyen gölleri sizinle paylaşacağım.

Almanya’da bilindiği üzere birçok doğal göl var. Bavyera da bu göllere ev sahipliği yapmaktadır.

Audi’nin merkezi Bavyera şehri Ingolstadt’tan çıkış yaparak Avusturya’nın Almanya’ya sınırı Tirol’e kadar uzanan göllere değinip o bölgedeki doğa harikası yerleri anlatmaya çalışacağım.

Bavyera'nın meşhur gölleri:

• Baggersee in Ingolstadt
• Tegernsee
• Schliersee
• Chiemsee
• Abtsee, Laufen
• Schönau am Königssee  - Berchtesgaden Ulusal Parkı

Bunların dışında başta da söylediğim gibi birçok göl bulunuyor, gezi planınıza bunları da dahil edebilirsiniz. Ben bu yazımda sadece yukarıdaki göllere ve bölgelere değineceğim. Ancak geriye kalan ve en bilindik olan görülmesi gerekenleri Eibsee, Ammersee, Hintersee, Obersee, Kirchsee olarak sıralayabiliriz.

Bu gölleri ve diğer bölgeleri tren ile de gezme imkânınız var ancak zamanı daha efektif kullanmak adına ben her gittiğimde bu bölgeyi araç ile geziyorum. Köy yollarından geçerek muhteşem Bavyera kasabalarını görmek istediğiniz yerde durup zaman geçirmek için birçok fırsata sahip olabiliyorsunuz.

Uçak biletinizi Münih Franz Josef Strauss Havalimanı’na ya da Airport Nuremberg’e alabilirsiniz.

Ancak toplu taşıma kullanacaksanız ucuza gezmek için ise en güzel yöntem "Bayern Ticket" denilen raylı sistem bileti. Bavyera da geçerli olan bu bileti makinalarından gideceğiniz gün geçerli olacak şekilde alıyorsunuz ve tüm gün (gece 03.00’e kadar) Bavyera sınırlarında sınırsız kullanıyorsunuz. Kişi başı 25 euro civarındaydı en son.

Baggersee in Ingolstadt

Bu göl aslında yapay bir göl ve millî park olarak düşünebiliriz. Ingolstadt'daki Baggersee, Ingolstadt'ın eski kentinin yaklaşık 1,5 km güneybatısında yer almaktadır. Yaklaşık 50 hektarlık bir alana sahip.

Bisikletleri ile gezen, koşuya çıkan Ingolstadtlıları görebilirsiniz. Sahip olduğu orman gerçekten nefis. 5,3 km alana sahip bu gölün bir kolu Tuna Nehri’nden besleniyor. Almanya’daki Tuna Nehri yani “Donau” birçok şehrin içinden geçiyor.

Baggersee çevresinde oyun parkı ve plaj voleybolu sahaları, mini golf alanları bulunuyor ayrıca göl manzaralı “Seehaus” adında restaurantı da bulunuyor. Bahar ve yaz aylarında çok kalabalık oluyor.

Münih havaalanından 80 kilometre kadar kuzeye giderek ulaşabilirsiniz.

Tegernsee

En meşhur göller arasında olduğunu söyleyebiliriz. Kaplıca turizimine de imkân sağlayan bu kasaba gelirinin büyük bölümünü turizmden sağlıyor. Otel ve konaklama fiyatları Tegernsee ‘de maalesef biraz yüksek.

Hatta burası için Bavyera’nın en pahalı yerlerinden diyebiliriz. Münih’e yakın olmasından ötürü birçok zengin burada yaşıyor. Hatta Bayern München’in ünlü Kalecisi Manuel Neuer‘in de burada malikanevari bir evi var ve burada yaşıyor.

İkinci Dünya Savaşı'nda çok az hasar gören bu bölgede evler o dönemin yıkıcı etkilerinden korunmuş durumdadır. Gölün giriş bölümünde tekneler ile turlar düzenleniyor bunlara binerek göl seyahati yapabilirsiniz.

Kasabada gezilecek diğer yerler arasında bulunan Tegernsee'nin eski Benedictine Manastırı ziyaretçilere açıktır. 

Ayrıca Almanya'nın en eski bira fabrikalarından biri olan Herzoglich Bayerisches Brauhaus Tegernsee'yi gezebilirsiniz

Ayrıca Alman bira bahçesi “ Biergarten”ı arıyorsanız “Braeustueberl Tegernsee” aradığınız nokta olacak. Yukarıda bahsettiğim eski fabrika burası. Büyük bahçesi olmasına rağmen güzel havalarda yer bulmakta zorlanacaksınız.

“Gulasch mit Semmelknödel” tavsiye edeceğim yemek, ekmekten yapılan toplar ile büyük biftek. Fotoğraf "Ein Klassiker" yani Weiss Wurst'tan.

Yemek yemek için birçok nokta bulunuyor. Göl ile iç içe olmak istiyorsanız hemen kıyıdaki “Aran Tegernsee” nefis bir alternatif, pastane ürünleri ile geleneksek Alman hamur işlerinden tadabilirsiniz.

Eğer Bavyera’daysanız bu şirin kasabayı ve bu muhteşem gölü kesinlikle ziyaret etmelisiniz!

Schliersee

Tegernsee’den çıktık ve yolumuz bir diğer büyüleyici göl olan Schliersee’ye düşüyor. Aralarında yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe var. Gezi planınızı bu güzergâhta yapmanızda fayda olacaktır. Schliersee Gölü'nü içinde barındıran bu bölgede tamamıyla doğa ile iç içe olup trekking yapıp, Nordic walking'lere imkân sağlayan bisikletiniz ile kasabayı ve gölün çevresini gezip yürüyüşler de gerçekleştirebilirsiniz.

Dağlarda yürüyüşlere çıkıp yeniden enerji toplamanız için harika bir tercih olacaktır sizin için!

Schliersee, Almanya'nın Bavyera bölgesindeki Miesbach bölgesinde küçük bir kasabadır. Göl adını bu kasabadan almaktadır.

Eğer temmuz ve ağustos aylarında giderseniz buradaki festivale denk gelebilirsiniz. 2018 yılında 27 - 28 Temmuz tarihlerinde yapıldı.

Chiemsee

Almanya’nın en büyük göllerinden biri “Chiemsee”. Buraya giderken yol üzerinden bir pastane sizi çok mutlu edebilir. Adı “CaféWinklstüberl”. Schliersee’den yola çıktıktan sonra yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta Fischbau kasabası üzerinde bu tatlı Bavyera evinden bozma pastane… Hafta sonları güzel havalarda çok kalabalık oluyor. Alman pastalarını kendi sütlerinden ve topladıkları meyvelerden yapan bu yer görülmesi gereken yerler arasında sayılabilir. Geleneksel Alman tatlısı olan apfelstrudel'i bir de krema eşliğinde burada tatmanızı öneririm. “ApfelstrudelmitSagne” diğerlerine benzemiyor…

(ApfelstrudelmitSagne)

Karşımızda Bavyera’nın en büyük gölü olan Chiemsee, 70 kilometrekarelik yüz ölçümüyle bölgenin turizm merkezi olarak geçiyor. Bölgede bulunan yaklaşık 150 gölden en büyüğüdür. Rosenheim yakınlarındaki bir tatlı su gölüdür. Genellikle "Bavyera Denizi" denir.  

Gölde üç ada bulunuyor: Herreninsel, Fraueninsel ve Krautinsel. 238 hektarlık bir alana sahip adaların en büyüğü olan Herreninsel "Beyefendinin Adası"; Fraueninsel "Bayanlar Adası", ıssız ada olarak da bilinen Krautinsel "Lahana Adası" olarak biliniyor. Çünkü Orta Çağ'da lahana ve diğer sebzeler burada yetiştiriliyormuş.

Herreninsel, 1878 yılında Kral Ludwig II tarafından inşa edilen ancak tamamlanamamış bir saraya sahip. Versailles Sarayı'nın bir kopyası olan Herrenchiemsee burada bulunuyor.

Frauenchiemsee, Benedikt'in rahibe manastırı 782 yılında inşa edilmiş bunun yanı sıra küçük bir köy de bulunuyormuş. Anlatılana göre rahibeler Klosterlikör (manastır likörü) ve marzipan (badem ezmesi) yapıyorlarmış burada.

Hafta sonu tatillerinde sık sık ziyaret ediyor Almanlar bu bölgeyi, kamp alanlarında ve otellerde konaklıyorlar. Kano, yelkenli ve kendi tekneleri ile gölde gezintiye çıkıyorlar.

Abtsee, Laufen

Chiemsee’den çıktıktan sonra yaklaşık altmış kilometre uzaklıktaki "Oberbayern" yani Üst Bavyera bölgesindeki doğa güzeli Berchtesgaden’in kasabası Laufen’in sınırları içerisinde bulunuyor bu küçük göl. Avusturya ile sınır komşusu Laufen’in içinden bir köprü ile yürüyerek Avusturya sınırlarına geçebiliyorsunuz. Köprünün bir ayağı Almanya’da bir ayağı Avusturya’da. Gölün çevresi ormanlık alanlarla çevrili, girişleri kaçırmamak lazım, ben güney girişi olan Badhäuslgraben’i kullanıyorum gittiğimde. Göl kıyısında bir iskele ve devamında tepeye doğru eğimli yemyeşil çimenlik alan var. İnsanlar çimenler üzerinde rahatlayıp güneşleniyorlar.

Göl içinde ufakta bir Biergarten bulunuyor, burada birşeyler atıştırıp soğuk içeceklerinizi yudumlayabilirsiniz.

Göl aynı zamanda Salzburg Dağları'nı görüyor, kışın donan göl muhteşem manzaralar sunabiliyor. Bu bölgede olup uğramadan geçmeyin derim.

Berchtesgaden Ulusalparkı - Schönau am Königssee 

Son olarak gezimizin kapanışı için tabii ki eşsiz doğa güzelliği, gölleri, muhteşem dağları ve yeşilin alabildiğine tonuna sahip olan Berchtesgaden Ulusal Parkı’na geldik!

Münih'in 120 kilometre güneydoğusunda Avusturya sınırına yakın bir yerde bulunuyor. Tren ile ulaşım kolay, günlük kart ile seyahat mümkün. En yakın şehir Bad Reichenhall, bu şehir kaplıcaları ile de meşhur. Şehrin ortasındaki "Rupertus Therme" çok keyifli bir spa merkezine sahip. Ayrıca Avusturya ile komşu olması, Salzburg’a da 20 kilometrelik uzaklıkta. Kısa bir not: Salzburg’a geçip Mozart’ın evini ziyaret edebilirsiniz.

Almanya’nın en büyük üçüncü dağı Watzmann’ın hakim olduğu ulusal park en önemli gezilecek diğer bölgesi tabiiki dağın eteklerindeki nefis Königssee Gölü.

Siyasi bir kimliği de bulunuyor bu doğa güzeli bölgenin; Nazi Almanyası döneminde Adolf Hitler'in ikinci karargâhı haline gelmiş. 2006'da yıkılan ve günümüzde Berchtesgaden Millî Parkı'nda Haus der Berge adlı müze olarak gösterilen Berchtesgadener Hof bulunuyor. Ziyaret edebilirsiniz.

Berchtesgaden Alplerini zirveden görmek için “Jennerbahn” olarak adlandırılan teleferikler var.

1.874 metrelik zirveye çıkıp uçsuz bucaksız dağları seyredip özgürlüğü hissedebilirsiniz. Ayrıca Königssee'yi yukarıdan görebilirsiniz. En tepede bulunan panoramik restoranda bir şeyler yiyebilirsiniz ve yemeğinize ortak çıkan kuşları elleriniz ile besleyebilirsiniz.

Königssee Gölü'nde tekne turları ile seyahat edip soğan kırmızısı kubbesi ile St. Bartholomä Kilisesi'ni ziyaret edip fotoğraflayabilirsiniz.

Schönau iskelesinde birçok gezi motorları bulunuyor, suyun rengi bizim Azmak Nehri’ni andırıyor. Su kalitesi olarak Almanya’nın en berrak gölü olarak kabul ediliyormuş. İskele çevresinde hediyelik eşya alabileceğiniz birçok dükkân ve soluklanabileceğiniz kafeler bulunuyor.

Watzmann Dağı ve göl etrafını saran sarp dağlar, Königssee Gölü'nün etrafındaki yolların gelişmesini engellemiş ve Orta Avrupa'nın en büyük gölleri arasında kendine yer etmiş.

Bu ulusal parkta alacağınız keyif size unutulmaz bir deneyim kazandıracak.

Almanya’nın gölleri bildiğiniz üzere çok meşhur daha gezilmesi gereken birçok göl var, birbirine yakın rotaları seçerek bir plan çıkarmaya da çalıştım sizlere. İki günlük gezi programı olarak değerlendirirseniz daha keyifli olacak. Chiemsee’de konaklayıp ertesi gün Abtsee ve Königssee'yi plan dahilinde ziyaret etmek zaman açısından daha iyi olabilir.

Almanya göller yöresinden sevgiler!

Instagram’dan beni takip edebilirsiniz: @ahmetusar