Blagay, Mostar’ın içinden geçen ve Bosna-Hersek’in en büyük nehirlerinden biri olan Neretva’nın önemli kollarından biri olan Buna Nehri’nin doğduğu yerde. Mostar'dan sonra 5 dakikalık uzaklıkta bulunan Blagay'a gitmek için Dubrovnik yönüne doğru ilerliyoruz. Yaklaşık 5 kilometrelik mesafeden sonra sola sapmamızı belirten minik kahverengi levhaya göre sapıyoruz. Ana yoldan uzaklaşıp bilindik yarı tozlu, yarı asfalt yolda ilerlediğimizde Blagay Köyü'nü de geçerek Alperenler Tekkesi’ne geliyoruz.
Ücretli park alanlarından birine aracımızı park ediyoruz (park ücreti 3 KM). Kenarda sıralı küçük barakalardan oluşan turistik eşya satıcılarının arasından sıyrılıp, Buna Nehri'nin güzelliğiyle karşılaşıyoruz. Yer yer ahşap köprülerin süslediği bu alanın her tarafını restoranların kapladığını görünce biraz içimiz buruklaşsa da tekkeye doğru ilerliyoruz.
Küçük bir yerleşim birimi olan Blagay’ı önemli kılan ise hemen su kaynağının bulunduğu mağaranın yanı başında yükselen Blagay Tekkesi ya da Alperenler Tekkesi...
Tekkeye doğru ilerlediğimizde restoranların, tekkenin dibine kadar istilasını görünce, ''yok artık bu kadarı da fazla!'' diyecek kadar iç içe girilmiş. Fotoğraf çekecek alan bile bırakmamışlar! Sade güzelliğiyle büyüleyen tekkeyi, her taraftan çekmeye çalışıyoruz. Tekke girişi ücretli (kişi başı 2,5 KM), mimari olarak bir kayanın dibine kurulu eski Osmanlı tarzında yapılmış binanın hemen sol köşesinde bir mağara dikkatimizi çekiyor. Suyun zümrüt rengi, beyaz boyalı mimariyle de hoş bir görünüm oluşturuyor.
Buranın huzurunu yaşamak isterim diyorsanız eğer bir restorana yerleşerek saatlerce su sesi ve huzurla zamana meydan okuyabilirsiniz!
Alperenler Tekkesi'nin tarihine gelince…
1465’te Osmanlıların eline geçtikten sonra muhteşem bir doğaya sahip bölgede kurulan tekke Bosna’nın yerel halkı olan Boşnakların (Bosniak) hızla Müslümanlığı seçmesinde çok önemli bir rol oynamış.
Bugünlerde Nakşibendi tekkesi olan Blagay, ilk Bektaşi tekkesi olarak kurulmuş. Osmanlılar özellikle Balkanlara yolladıkları Bektaşi dervişleri ve babaları sayesinde çok kısa sürede yüz binlerce kişinin Müslümanlığı seçmesini sağlamış. Bektaşi dervişlerinin hoşgörülü ve özellikle hakkaniyetli tavırları, tarih boyunca hep karmaşa ve savaş içinde yaşamış, bölge halkının Müslümanlığa büyük sempati duymasını da sağlamış.
Blagay Tekkesi’nin bir de çok önemli kahramanı var: Sarı Saltuk...
Sarı Saltuk, Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan’ın himayesinde derlenen Saltukname adıyla da bilinen halk efsanesinin kahramanı... Anadolu'nun ve Rumeli'nin fethi sırasında önemli rol oynayan efsaneleştirilmiş bir Bektaşi babası aynı zamanda...
Sarı Saltuk, bu geniş bir coğrafyanın halk kahramanı. Bu yüzden birçok yerde türbesine rastlamak mümkün. En ünlülerinden birisi de Blagay Tekkesi. Güçlü, korkusuz ama bir o kadar da bağışlayıcı ve hakkaniyetli bir kahraman olan Sarı Saltuk, bu özellikleriyle birçok coğrafyada halkın sevgilisi olmuş. Hatta sadece Müslümanlar için değil Hristiyanlar için de önemli bir kahraman. Bu yüzden Blagay Tekkesi’ni her dinden yüzbinlerce kişi ziyaret ediyormuş.
12 türbesi olduğu söylenen Sarı Saltuk’un bu kadar çok türbesinin olmasının sebebi, İslamiyet’in yayılmasını sağlamak amacıyla birden fazla yerde türbelerinin olmasını istediği rivayet ediliyor.
Blagay Tekkesi’nin girişinde bulunan balık restoranları, her ne kadar her yeri işgal etmiş olsalar da Buna’nın kaynağında avlanan lezzetli balıklarıyla ünlü... Tekkeye geldiğinizde bu restoranlarda güzel bir yemek yiyebilir, hem de bu doğa harikası mimari zenginliğiyle Blagay Tekkesi’ni doya doya seyredip, anı fotoğraflarla kalıcı hale getirebilirsiniz. Özel yapılan Türk kahvelerini de içmeden dönmeyin...