Bulgaristan - Romanya Turu: Bükreş, Braşov ve Drakula Şatosu

Bulgaristan – Romanya turumun Romanya kısmındayız bu sefer.

Romanya’nın başkenti Bükreş; mimari yapılarıyla, büyük caddeleriyle ve heykelleriyle hayran bırakıyor.

Bükreş caddeleri

Bulgaristan sonrası akşam geç saatlerde Bükreş’e vardığımız için, ilk Bükreş’in gece hayatına bir bakalım dedik. Barlar sokağında dışarıda masalar kurulu olup ne tür müzik dinlemek istersen hepsini dışardan görüp tercihini yapabilirsin, çoğunluğu açık mekân ama içeride de eğlenmeye girebilirsin. Bükreş’te otelimiz merkezde olduğu için rahatlıkla yürüyerek gidip geldik.

Çavuşesku sarayı(Bükreş)

Bükreş Şatoları Turu

Ertesi gün hayatımda hep merakla görmek istediğim bir yer, Drakula’nın Şatosu’nun da içinde olduğu şatolar turuyla günümüze başladık. Transilvanya bölgesi hep gizemli gelmiştir bana. Doğasıyla hayran bıraktı. Yeşilliğinin canlılığıyla, evlerinin şato görünümlü olmasıyla biraz gizemli ve merak uyandırıcı bir yer.

İlk durağımız Sinaia’da Peleş Sarayı’na gitmek oldu.

Peleş Sarayı

 Peleş sarayı

Saraya ormanın içinden geçerek ulaşılıyor. Satıcılar da tezgâhlarını saraya giden yola kadar koymuşlar yol üstünde alışveriş yapabilirsin.

Peleş sarayının bahçesinden bir kesit

Sarayın uzaktan ihtişamlı görünüşü bile insanı çok etkiliyor, içine girmek için sabırsızlanıyorsun. Sarayın içine giriş ücretli, her yerini göremesen de bir kısmını görebiliyorsun, içeride rehber eşliğinde geziliyor. Gizemli bir atmosfer var, çekim yapmak yasak ama gizli çekim yaptığım için birkaç kere sana göstereceğim.

Peleş sarayının giriş bölümü

Etrafında butik oteller ve kafeler var, istersen bir gece burayı keşfe çık, ister birkaç saat keyfini çıkar. Saray bahçesi çok büyük bir alana sahip. Ağustos ayında gitmeme rağmen ara ara yağmur atıştırıyordu ve serindi, üzerine hırka tarzı bir şey al. Bu arada Sinai bölgesi kayak merkezlerinin olduğu bölge hatırlatayım.

Bran Kalesi (Drakula Şatosu)

Öğle saatlerinde Rasnov şehrine geçtik, yani Drakula Şatosu’nun bulunduğu şehir. Aslında Drakula Şatosu diye bilinir ama asıl adı Bran Kalesi’dir. Uzaktan görüntüsü gerçekten etkileyici. Çok uzun kuyruklar var erken gidersen şanslısın, saat 18.00 de kapanıyor kale.

Bran kalesinin içi(Drakula şatosu)

Kalenin içerisinde Drakula ile ilgili bir şey görmeyi umut etme, hayal kırıklığına uğrarsın.

Bran kalesi(Drakula Şatosu)

Bran kalesinin bahçesi

Sadece bir odada Drakula’nın giydiği kıyafeti sergilemişler. Küçük odalar ve dar koridorlardan geçiyorsun. Kısacası Bran Kalesi’nde Drakula’ya ait hiçbir şey yok. Bahçesi alabildiğince büyük ve kafeler var. Kaleye giden yolda çok fazla satıcı var, yalnız çok pahalı, ufak bir magnet bile Türk parası ile 10 TL. Öğle yemeği için kale çıkışında yemek yenilecek yerler var orada bir restoranda tavuk şnitzel ve kola ya 19 lei verdim (30 tl).

Rengarenk Bir Kasaba: Braşov

Öğle yemeğinden sonra akşamüstüne doğru Braşov’a gittik. Rengârenk evleriyle küçük bir kasaba.

Braşov sokakları

Braşov

Braşovda Kara kilise

Yine yağmura yakalandık, ama yağmurla bile Braşov çok güzel bir kasaba.

Braşovdan bir kare

Romanya’ya geldiğinizde mutlaka bu kasabaya uğrayın derim.

Her ne kadar Avrupa ülkelerine ilgimiz çok olsa da Romanya ve Bulgaristan’ı görülmesi gereken yerler arasına koyun, benden söylemesi ;)

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
kafanereye_benoraya

Yazar Hakkında

kafanereye_benoraya

Gezmeyi seven,yeni yerler keşfetmeyi ve farklı kültürleri tanımaya aşık,kendince amatör fotoğraflar çeken,bazen turla bazen  kendi başına gezen kısaca kafasına göre takılan bir seyahat severim...As