Ne zamandır motorumuzla günübirlik Bükreş civarı nerelere gidebiliriz diye araştırırken karşıma Berca Çamur Volkanları çıktı. Bükreş’e yaklaşık 2 saat uzaklıktaki Buzau’ya gitmeye karar verdik, fotoğraf açısından da ilginç kareler yakalayabiliriz umuduyla ki haklı da çıktık doğrusu. Gezinin ertesi günü bilgisayarda fotoğraflara bakarken sonuçlar çok hoşumuza gitti.
Buzau’daki çamur volkanları aslında 3000 metre derinlikteki gazların bir şekilde yüzeye çıkmasından oluşmuş. Küçük birer krater görünümlü yerlerden çıkan gazla birlikte tuzlu su ve çamur yeryüzüne çıkmaya başlamış. Öyle ki yüzeye çıkan çamur kuruyarak değişik şekiller ve küçük birer volkan görünümlü tepecikler oluşturmuş.
Küçük kraterlerden gazla birlikte dışarı çıkan çamur sanılanın aksine soğuk çünkü sıcak olan tabakalar çok daha derinlerde. Avrupa’da benzer oluşumların Romanya dışında; İtalya, Ukrayna, Rusya ve Azerbaycan’da da olduğunu öğreniyoruz.
Buzau’ya girip volkanların olduğu alana doğru giderken iki farklı yer olduğunu görüyoruz ama ilk önce tur otobüslerini takip edip ilk yere gidiyoruz. Okul otobüsleri, tur otobüsleri dolu ancak alan geniş olduğu için gruplar farklı alanlarda gözlemlerini yapabiliyorlar. Özellikle okul çocukları için hakikaten güzel bir yer.
Fotoğrafları çekip alanın ortasındaki restoranda mola veriyoruz. Romanya, Osmanlı hükümdarlığında oldukça uzun seneler geçiren bir ülke olduğu için yemek kültürü de birçok şekilde etkilenmiş. Örneğin sarmale dedikleri bizim sarma dolmamız ya da mici adındaki köfteleri bizim Tekirdağ köftemize benziyor.
Bir şeyler yiyip büyük çamur volkanlarının olduğu yere gidiyoruz. Bu yaklaşık 1-2 km ötede başka girişi olan bir yer ve aslında ilk yerden çok daha güzel, yeşilliklerin ortasında bir restoran ve kafe var ama doğanın içinde oldukları için çok güzeller.
Volkanlara ulaşabilmek için 500 metre kadar yürümek gerekiyor, motoru park ederken neden bu kadar az insan var sorumuza tepeye yürümeye başlayınca cevap alıyoruz. Hafif rampalı uzun bir yolu yürümek zorunda olduğunuz için insanların tercihi bu ikinci yerden ziyade maalesef birinci yer. Ama bizce esas burası güzel.
Volkanların boyutları çok ama çok daha büyük ve çıkan çamur daha büyük bir alana yayıldığı için daha güzel ve değişik görüntüler oluşturmuş. Çıkan çamur etrafta bitki örtüsünün yetişmesine izin vermediği için tüm alan daha önceden kurumuş çamur tepeleri üzerine yeni akmış çamur ile kaplı. Toprak aynı zamanda burada çok tuzlu olduğu içinde herhangi bir bitki örtüsüne izin vermiyormuş.
Bulunduğumuz alandan ilk gittiğimiz yerde gözüküyor ama bu ikinci yeri atlamadığımız için seviniyoruz. Her iki yerde de içeri girerken 4 Lei gibi komik bir ücret ödeniyor (2,5 TL gibi). İkinci ve büyük volkanların olduğu yere girerken kapıdaki görevli elimizdeki fotoğraf makinelerini görünce kendimiz için mi yoksa herhangi bir yer için mi fotoğraf çekimi yapıyoruz öğrenmek istiyor. Profesyonel çekimler için ayrıca ücret ödemek gerekiyormuş.
Bazen dergilerde ya da sosyal medyada nefes kesici sanatsal fotoğraflar görürüz ya bence burası da o sonuçlara ulaşmak için uygun olabilecek yerlerden biri. Bu alanda bir moda çekimi yaptığınızı düşününce renkli kıyafetler içerisinde modeller bir hayli ilginç gözükebilir doğrusu…
Restoranların olduğu alana inerken olan görüntüler de nefis! Bir sonraki sefere çocukları da yanımızda getirmemiz gerektiğini düşünüp Buzau’dan ayrılıyoruz.
Yazı ve fotoğraflar: Banu Demirbanuyollarda (instagram/twitter)