Bulutlara Asılı Şehir, Machu Picchu

Machu Picchu içi "Bulutlara asılı şehir… " diyorlar. Cusco’dan sevimli bir tren ile keyifli ve kısa bir yolculuktan sonra Machu Picchu dağının eteklerinde bulunan Aguas Calientes kasabasına ulaşılıyor.

Urubamba Nehri’nin aktığı Urubamba Vadisi üzerindeki And dağlarının birinin zirvesinde, 2.430 m yükseklikte kurulmuş.

Dağların, ormanların ve kalıntıları saran bitkilerin canlı yeşili, berrak gökyüzünün mavisi ve elinizi uzattığınızda dokunabileceğinizi sandığınız bulut kümelerinin ve ansızın etrafınızı saran sis tabakasının beyazı...

Doğanın insan zekâsıyla birleştiği bu mistik şehir yapılışının üzerinden neredeyse altı yüzyıl geçtikten sonra fark edilmiş.

12. yüzyıl civarında Manco Capac tarafından kurulan Cusco Krallığı, 1438 yılına kadar bir krallık olarak varlığını sürdürmüş, gitgide büyümüş ve And Dağları’nın kapladığı birçok bölgeyi de içine alarak İnka İmparatorluğu’na dönüşmüş. Peru, Ekvador ve Bolivya’nın yanı sıra Şili, Kolombiya ve Arjantin’in de birçok kesimini ele geçirerek Güney Amerika’daki egemenliğini arttıran imparatorluk, 16. yüzyılın başlamasıyla birlikte çöküş sürecine girmiş. 1532’de Fransico Pizarro yönetiminde Peru’ya gelen İspanyol güçleri, 1533’te iç savaştan ve çiçek hastalığı salgınının halkı zayıf düşürmesinden faydalanıp yönetimi ele geçirmişler ve zaman içerisinde gelişen tüm İnka başkaldırıları bastırılmış ve İnka medeniyeti yok olmuştur.

Tarihçi Hiram Bingham tarafından 1911’de bir gezi esnasında bulunmuş ve tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmiş. Bu doğa harikası, coğrafi olarak ulaşımı oldukça zor bir yerde bulunduğundan İspanyollar tarafından bulunamamış, dolayısıyla istilaya uğramadan günümüze kadar varlığını sürdürebilmiş.

Bölge, 1983’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dâhil edilmiş, 2007’de dünyanın yeni yedi harikasından biri ilan edilmiştir.

İnka uygarlığındaki mimari özellikler, şehirde yer alan 200 den fazla yapı, kuru taş yöntemi kullanarak inşa edilmiştir. Bu duvar tekniğinde, taşlar arasına yapıştırıcı harç konulmaz ki bu da İnkaların mimaride ulaştıkları parlak noktayı gözler önüne seriyor. Machu Picchu’da üç yapı en fazla ilgi uyandıranlar: Intihuatana Taşı, Güneş Tapınağı ve Üç Pencereli Oda.

Mayalar, bizim bugün kullandığımız Gregorian takviminden daha doğru olan bir tarihlendirme sistemini bulmuş sıradışı insanlar.

M.S. 100 yıllarına kadar Maya bilinen bir uygarlık olmamasına karşın, takvimlerini M.Ö. 3114 de başlatmışlardır. Mayalar, M.S. 600 ile 800 yılları arasında Altın Çağ'larını yaşamış, sonra da şehirlerini bırakarak ortaya çıktıkları gibi gizemli bir şekilde kaybolmuşlardır. Tıpkı Mısırlılar gibi Mayalar da piramitler, dev heykeller inşa etmiş ve tam bir yazı sistemi geliştirmişler.
 

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.