Catanıa (Katanya) / Sicilya Dosyası

İtalya'da eksik bıraktığımız, çizmenin önündeki adayı, Sicilya Adası'nı keşfetmek için yollardayız. Sicilya biraz, halen aktif olan Etna Yanardağı, biraz mafya ve baba filmleri, biraz doğa ve deniz tatili, biraz da tarih demek, kısaca Sicilya aslında çok şey demek. Beş gün sürecek Sicilya gezimizde amacımız hemen her yerine ayak basıp gördüklerimizi de sizlerle paylaşmak ancak anladık ki beş gün bunun için yeterli olmuyormuş. Eksiklerimizi bir başka gezimizde tamamlamayı umuyor ve gördüklerimizle şimdilik yetiniyoruz.

Sicilya'ya giriş kapımız ve beş günün sonunda çıkış kapımız yine Katanya (Catania) olacak. İstanbul'dan kalkan uçağımız iki saatten de az bir sürede Catania Fontanarossa Havalimanı'na yaklaşıyor, dışarıya penceremizden göz attığımızda karşımızda gördüğümüz, beş günde göreceğimiz güzelliklerin birincisi oluyor. Avrupa'nın en büyük aktif yanardağı: ETNA.

Katanya, Sicilya özerk bölgesinin, yaklaşık 400.000 nüfusu ile Palermo'dan sonra ikinci büyük şehri. Şehir Etna'nın yamaçlarına kurulmuş. Etna aktif olduğu ve zaman zaman da sinirlendiği için Katanya için devamlı bir tehdit oluyor. En azından hava trafiğini olumsuz etkiliyor ama Katanyalılar mecburen buna alışmış gibiler.

Havalimanından şehre otobüs ile ulaşım çok kolay. Terminal önünden kalkan otobüs ile 20-30 dakika içerisinde, 4 € karşılığı, Catania Central’e ulaşabilirsiniz. Elbette tercihiniz taksi de olabilir. Şehir içi ulaşımda ise otobüs kullanabilirsiniz ancak bize çok kullanışlı gibi gelmedi doğrusu. Duomo Meydanı'nı başlangıç noktası olarak aldığınızda görülmesi gereken yerler yürüme mesafesinde olduğu için önerimiz şehri yürüyerek tanımanızdır. Biz bu yarım günde şehri gezmek zorundayız, yarın da buradayız ancak şehrin dışına çıkacağız bu nedenle acelemiz var. Duomo Meydanı'nda turist araçları olarak küçük tren, kırmızı ve sarı otobüsler bulunuyor. Hepsinin de fiyatı 10 €. Biz hemen kalkacak olan sarı otobüs ile yarım saat sürecek bir tur yapıp tekrar meydana geldik, geri kalan zamanını da yürüyerek gezmeye ayırdık.

Duomo Meydanı (Piazza Duomo) civarı aslında şehirde görülmesi gereken yerlerin bir çoğunu kapsıyor. Meydandaki en dikkat çeken yapı Sant'Agata Katedrali (Cattedrale di Sant'Agata). Katanya'nın en büyük katedrali ve 251 yılında ölen Saint Agata'ya adanmış. Opera bestecisi Vincenzo Bellini'nin mezarı da katedral içerisinde. Katedralin hemen yanında ikinci bir katedral daha bulunuyor, bu katedralin adı Chiesa della Badia di Sant'Agata (Chiesa=Kilise).

Katedral önündeki büyük Duomo Meydanı etrafında pek çok tarihî ve görkemli bina bulunuyor. Meydanda bulunan Fil Çeşmesi (Fontana dell'Elephante) şehrin simge yapılarından. Fil heykeli ve üzerinde Mısır'dan geldiği söylenen dikilitaş ile ilginç bir heykel. Meydanda bir güzel çeşme daha bulunuyor (Fontana dell'Amenano). 1867 yılında inşa edilmiş ve yer altından gelen Amenano Nehri'nin suları ile besleniyor. Çeşmenin yanından ara sokağa girdiğinizde Balık Pazarı’nı (Pescheria) gezmeyi unutmayın. Yine buradan Via Garibaldi Caddesi’nde ilerlediğinizde Şehir Kapısı'nı (Porta Ferdinandea Garibaldi) göreceksiniz.

Katedral Meydanı'na geri dönüp Etna'ya doğru yürümeye başlıyoruz. Burası şehrin en popüler yürüme alanı Etna Caddesi (Via Etnea). Yanardağın etkisi ile biraz kararmış binalar, harika yer karoları, şık mağazaları ve tarihî yerleri ile gezimizi de sonlandıracağımız cadde. Piazza Universita'da bulunan Katanya Üniversitesi Binaları (Universita Degli Studi Di Catania), TeatroMachiavelli ve Basilica della Collegiata, Etna Caddesi’nde ilk göreceğiniz yerlerdir. Collegiata Bazilikası 1768 yılında Barok tarzda yapılmış ve içerisindeki freskler ile çok güzel bir kilise.

Etna Caddesi’nde güzel binalar arasında bizim son ulaştığımız yer ise tarihî Roma Kalıntısı olan Anfiteatro Romano di Catania'nın bulunduğu meydan oluyor. Kilisenin arkasında, kalıntılara hâkim konumda bir Katolik kilisesi olan Chiesa di San Biagio o Sant'Agata alla Fornace ve kalıntıların ön kısmında ise Vincenzo Bellini'nin Heykeli'ni ve devamındaki Bellini Parkı'nı görerek Etna Caddesi üzerindeki gezintimizi sonlandırıyoruz.

Gezimizin ikinci gününde Katanya bölgesinde şehir dışına çıkıyoruz. Sabah erken saatte aracımız ile Etna'ya doğru yol alıyoruz. Etna'nın boyu 3.000 metrenin biraz üzerinde ve her patlamasında boyu biraz daha azalıyor. Etna'ya Katanya'dan yarım günlük turlar ile ulaşabilirsiniz ya da Katanya tren istasyonunun yanından kalkan şehir otobüsleri ile de ulaşabilirsiniz. Dağa tırmandıkça yeşil bitki örtüsü bir süre sonra bitiyor ve yerini lav püskürtmeleri sonucu oluşmuş siyah taşlara bırakıyor. Aracımız Silvestri Krateri'nin önüne kadar çıkıyor. Burada bir tesis yapılmış ve telesiyej de (cablecar) yapılmış. Hava rüzgârlı olduğu için telesiyeji düşünmüyoruz ama rüzgâra rağmen kraterde epey zaman geçirip, fotoğraflarımızı çekiyoruz.

Etna'dan sonra Savoca'ya geçiyoruz. Burası dünyanın en iyi film üçlemelerinin başlarında gelen Baba (Godfather) filminin çekildiği küçük kasaba. Al Pacino'nun kahve içtiği kafede kahve içip, filmin çekildiği sokaklarda biraz zaman geçirebilirsiniz ama yolun biraz virajlı olduğunu biliniz.

Daha fazla fotoğraf için sitemizi ziyaret edebilirsiniz. 

haydigeziyoruz

Yazar Hakkında

haydigeziyoruz

Biz Dilek ve Bora Aydoğdu, gezmeyi seven iki gezginiz. Dilek emekli öğretmen, Bora emekli askeri öğretmendir.