Sicilya adasının ikinci büyük şehri olan Catania, önce Bizans, sonra Arap ve daha sonra Normanlar'ın boyunduruğu altına girmiş. Ardından İspanyollar buraya gelmişler. 17. yüzyılda Catania halkı, İspanyollar’a karşı özgürlük mücadelesi vermiş. Ancak bir süre sonra Etna’nın patlaması ve 1693’teki büyük zelzeleden sonra şehir yerle bir olmuş. Bundan sonra şehir yeniden inşa edilmiş. Yaklaşık 800 bin nüfusa sahip Catania’nın en önemli caddesi Via Etna’dır. Bu cadde adını eteklerinde kurulduğu Etna yanardağından almıştır. Bu caddenin yer döşemesi volkanik taşlarla kaplanmıştır. Büyük mağazaların bulunduğu keyifli bir caddedir.
Catania’daki kiliselerin çoğu Santa Agatha’ya adanmıştır. Anlatılana göre Agahta 3. yüzyılda Hristiyanlığı ilk kabul edenlerdenmiş. Hristiyanlığı seçtiği ve yaymaya çalıştığı için pek çok işkenceye maruz kalmış, ama hristiyanlıktan dönmemiş. Daha sonra ateşe atılmış ve yakılmış. Tam bu sırada depremin olması, Agatha’yı azize mertebesine yükseltmiş. Biz de ilk olarak Agatha’ya adanmış olan Catania’nın en büyük katedrali Doume Katedraline giriyoruz. Doume Katedrali, Piazza Republica denilen büyük bir meydanda yer alıyor. Etrafta çok güzel ve görkemli binalar mevcut. Her yer heykeller ile dolu ancak heykellerin pek çoğunun başı yok.
Doume katedrali, 1600’lü yıllarda yine burada bulunan ve volkanik patlamalarla değişik zamanlarda yıkılan 2 kilisenin üzerine yapılmış olan üçüncü kilise. Volkanik taşlar ve mermerden yapılmış çok etkileyici bir katedral. Katedralde yer yer daha önceki kiliselerin kalıntıları görülebiliyor. Bellini’nin mezarı da katedralin içinde yer alıyor.
Catania’da adım başı kilise var. Çünkü mafya ağırlıklı olan zengin kesim Vatikan’ın nüfusundan faydalanmak üzere burada kilise yaptırma yarışına girmişler.
Yine bu meydanda Catania’nın sembölü haline gelmiş olan obelisk’i görüyoruz. 18. Yüzyılda yapılmış olan bu obelisk Mısır’dan gelmiş. Volkanik taştan yapılmış olan obelisk, bir fil üzerine dikilmiş, Obelisk’in üzerinde ise Hristiyan hacı var. Burası aynı zamanda Fil çeşmesi olarak da biliniyor.
Buradan sonra ara sokaklardan girerek kent pazarına ulaşıyoruz. Bu pazarda meyve ve sebze yanında peynir, et, şarap gibi ürünler de satılıyor. Toprak çok verimli olduğu için meyve sebzeler çok diri. Bu pazardaki açıkta sucuk yapımı ve açık tezgâhta et satışı ilginçti. Ayrıca rezeneyi çok sevdiklerine kanı getirdik. Çünkü istisnasız her tezgahta rezene var.
Önceden rahip okulu olarak kullanılan bina günümüzde Belediye Sarayı olarak kullanılıyor. Önemli günlerde buradan halka hitap ediliyor.
Turistlere özel olarak hizmet veren etrafı camlı, römork arkasına eklenmiş olan küçük vagonlarla şehri geziyoruz. Yaklaşık 30 dakika süren turun fiyatı da oldukça uygun. Bu keşif turu sırasında Bellini bahçesi ve üniversitesi, Biscari sarayı ve eski Roma kalıntılarını görüyoruz. Tur sonrasında kentin merkezi olan Etna caddesine geliyoruz. Kentteki Teatro Massimo, 19. Yüzyılda yapılmış olan bir opera binası. Şehirde insanların buluşma noktası haline gelmiş, çevresi ise hem gündüz hem gece çok kalabalık.
Etna caddesi üzerinde, halkın en önemli sosyalleşme mekanlarından olan kiosklardan birinde oturuyoruz. Sicilyalılar bu cafelere kiosk diyorlar. Burada Sicilyaya has olan Selsa al limone ya da mandarino al limone içebilirsiniz.
Catania’da yerel lezzetleri de bu kiosklarda deneyebilirsiniz. “Arancino” pirinçten yapılmış külah şeklindeki yiyeceğin içine et, domates, peynir ve bezelye konularak yeniliyor. Diğer önemli yemekleri ise “tavola calda”. Catania bir liman olduğu için balıkçılık gelişmiş, bu nedenledeniz ürünleri de oldukça lezzetli. Kentte at eti de bir hayli yaygın. Eğer denemek istenirse, at eti sunan restoranların Benedictine Manastırı çevresinde yer aldığını söylemeliyim.
Pasta alla Norma ise domates sosu, patlıcan, rendelenmiş ricotta ve fesleğen ile hazırlanan bir çeşit makarna. Cannolo alla Ricotta ise çok hafif ama lezzetli bir tatlı.
Catania’yı ziyaret ettiğiniz sırada mutlaka Etna yanardağı’na düzenlenen günü birlik turlara katılmalısınız. Oldukça etkileyici bir bölge. Diğer görülmesi gereken yer ise Catania’ya yakın mesafede yer alan Taormina yerleşim bölgesi. Diğer gidebileceğiniz bölge ise dünyaca ünlü BABA filminin çekildiği Savoca ve Forza d’Agro kasabaları...
Catania'da konaklamak için şehrin kalbinde yer alan Appartamento Zappala ve Just Home Apartment otellerini tercih edebilirsiniz.