Sabah 06.00’da kalktık. Minsk trenimiz 08.00’de idi. Fazla eşyalarımızı Tren Garı’ndaki Emanet Dolabına bıraktık (Büyük Dolap günlük 1.60 Euro). Şans bu ki Türkçe bilen, Adana’da çalışan Olga Bize yardımcı oldu. Dolaplar için metal para gerekli!
Minsk’e sorunsuz vardık. Galelio alışveriş merkezinde bir süre beklemek zorunda kaldık. Evin 14.00’te hazır olacağını söyledi, Ev Sahibi. Tempo Pizza’daki Aleksey’in telefon etmesiyle öğrendik. Biz Atila ile Tempo Pizza’da, Bengüler mağazalarda vakit geçiriyorduk. Karnımızı 4 çeşit peynirli pizza yiyerek doyurduk. Sonrasında kiraladığım eve gittik ve yerleştik. Şehri Проспект Независимости (Bağımsızlık Caddesi)’te yürüyerek keşfediyorduk. Bağımsızlık Meydanı, Gorki Park, Başkanın Sarayı, Union Cafe, Stolitsa, Kırmızı Kilise, Grand Cafe, Minsk Hatırası (Fayton Heykeli)'nı gördük. Karnımız acıkınca da Food Republic’de pide ve kebap, ayran molası. Ben bir arkadaşımla kısa süre buluştum, görüştüm. Bengü’ler biraz problem olsa da eve gitmişler.
Ertesi gün, sabah marketten süt, muz, peynir aldık. Kahvaltı yapıp, hazırlandıktan sonra yine yollara düştük. Çantalarımızı Tren İstasyonu’nun emanetine bıraktık. Ne yapalım, ne yapalım derken tramvayla turlayalım istedik ama Vakzal’ın oradan çalışmıyordu. Otobüse binip dolaşalım istedik ve Victory Park’ı keşfettik. Havanın sıcak olması bizim gezmemizi çok etkiliyordu. Arda için sadece alt geçitlerde (Minsk caddelerinin çoğunda alt geçit mevcut) arabayı, uyuduğunda onunla birlikte taşımak zordu. Bayağı bir yürüdük.
Bengü’nün telefonu kaç adım attığımızı sayıyordu. Akşam karnımız acıktığında yine Food Republic’de pide ve kebap, ayran molası verdik. Sonrasında da Tren İstasyonu ve Vilnius’a dönüş.
Trende bir süre uyumuştum. İstasyonda taksi ayarlamak biraz sorun oldu 1450 numaralı taksi çağırdık. Hiç tavsiye etmiyorum. 5 kişi alamam dediği için ikinci taksiyi bekledik. Atila’ları otele yerleştirdim ve ayrıldım. Oteldekiler kaba ve yardımsever değillerdi. Ben de hostele gittim ve uyudum.
Sabah kalkıp hazırlanıp Acta ile buluştum. Acta Beni Mc Donald’s da bekliyordu. Bizimkileri otelden aldım ve Acta’nın yanına gidip, hediyelerini verdim. Kahvaltımızı La Crepe’de krep ve patates yedik. Sonrasında da bir süre daha şehir turu, kahve molası derken eşyalarımızı alıp; havaalanına gittik. Valizlerimizi teslim ettik, uçuş saatini beklerken dondurmayla serinledik. Bengü’nün söylediğine göre 5 günde 70 km yapmışız. Bence daha da fazla yaptık.
Çocuklu bir gezi beni önceleri korkutuyordu. Lakin hiç düşündüğüm gibi olmadı. Azra 12 yaşına rağmen çok iyi bir kaşif, eğlenceli, güleç. Arda da çok tatlı ve akıllı bir çocuk.
Normalde yurt dışına çıkmamış her insanın korkusu vardır, çekinir. Arda 4 yaşına rağmen uçakları ve treni çok seviyordu. Gezmeyi seviyordu. Biz gezerken genelde arabasında 2-3 saat uyuyordu. Bize hiz zorlu çıkarmadı. Bence siz de hiç korkmayın ve yola çıkın. Çocuğum var diye bahane etmeyin!
Minsk öncesini okumak isterseniz: https://gezimanya.com/GeziNotlari/cocuklu-aile-ile-seyahat-vilnius