Malta’ya geldiğinizde; sizi karşılayacak kelime “Merhba”!
Havaalanından şehre doğru giderken; kireçtaşlarını, kalker taşlarını "Limestone" (sarı renkleriyle), devasa kaktüsleri ve taşların üst üste konularak yapılan taştan duvarları ya da düzgün taş duvarları göreceksiniz! Bugibba’dan Mdina’ya giderken de üzüm bağlarını!
Biz, ilk 4 gün Bugibba’da konakladığımız için; keşfetmeye kuzeyden başladık.
Bugibba: Burası bir sahil kasabası. Tamamen dinlenmek ve kafa dinlemek için ideal! Genelde Avrupalı yaşlı turistler mevcut! Malta'da kaldığımız 8 günün, 4 günü burada kaldık.
Qawra: Bugibba'nın devamında. X3 No.lu otobüsün son durağı. Malta Ulusal Akvaryum ve (Triq It-Trunciera, San Pawl il-Bahar)! Classic Car Museum (Tourists Street) burada bulunmakta.
Marsaxlokk: Pazar gününüzü, balıkçı kasabası olan tekneleri ile meşhur Marsaxlokk’a (Malta dilinde “x” “ş” okunmakta, Marsaşloh-Marsa Limanı “xlokk” -Arapça’dan gelmekte) ayırın! Pazar günü pazar kuruluyor, hediyelik eşya ve deniz ürünleri var. Tekneler, Mısır’ın etkisiyle Osiris’in Gözü’nü taşıyorlar ve bu göze “Luzzu” deniyor.
Çok huzur verici, dinlendirici ve balık-deniz ürünleri yemek için ideal bir kasaba! Marsaxlokk’ta sahilde birçok restoran mevcut. Biz CENTRU LABURİSTA’yı seçtik. Balık ve deniz ürünleri menüleri mevcut. Biz çorba ya da domatesli-soğanlı ekmek, balık, kalamar, midye ve salata (12 EUR) menüsünü seçtik. Kalamar çok lezzetliydi!
Popeye Village (Temel Reis Köyü): Köy, bir koya film için inşa edilmiş ve sonrasında turizme açılmış. Giriş ücretinin içinde bot turu (hava şartları müsait olursa; bize olmadı!), küçük bir içecek (Free Punch) ve fotoğraf çekimi ve sonrasında fotoğraf hediye (Free Postcard). Burada hem film stüdyosunu gezebilir hem de Temel Reis, Safinaz ve Kaba Sakal’ın şovlarını seyredebilirsiniz (animasyon ekibini beğenmedim).
Köyde restoranda bulunmakta. Bana sorarsanız buraya gelmeye değer mi? Ben pek tavsiye etmiyorum. Çocuklu aileler için ideal olabilir.
Kuzey Plajları: Mellieha Bay, Paradise Bay, Golden Bay, Pretty Bay, St. Georges Bay, St. Paul Bay vb. Şunu söylemeliyim ki bizdeki kumsalları ararsanız; çok ararsınız! Kıyılar genelde kayalık!
Rabat (Ir Rabat): Malta’nın en eski şehri Rabat’ta, St. Paul’s Catacombs’u (bilet ücreti tam 5 EUR, öğrenci 3,50 EUR!) haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Cumbalı evleri ile Rabat'ın dar sokakları görülmeye değer.
Rabat'ta görülmesi gereken diğer yerler ise St. Paul's Grotto, The Wignacourt Museum, Domus Romana, Casa Bernard.
Dükkanlar tarihi dokuyu bozmadan halkına hizmet ediyor. Gozo’da da Ir Rabat Ghawdex (Victoria) bulunmakta. Gozo’nun başkenti Citadel. Kafanız benim gibi karışmasın! Malta önceleri Arap etkisi altında, son zamanlarında da ve halen İngiliz etkisi altında kaldığından; şehirlerin isimleri de karışmakta! Kafanızı biraz daha karıştırayım; Fas’ın başkenti de Rabat!
Mdina: Şehir, ülkenin en yüksek tepesinde kurulmuş ve günümüzde bile Orta Çağ’dan kalma özelliklerini korumaya devam etmekte. Malta’nın en eski yerleşim yeri. Malta’nın ilk kilisesi buraya kurulmuş (Mdina Katedrali). St. John şövalyeleri adaya yerleşene kadar başkent olarak kullanılmış. Eski Başkent Mdina’ya girmeden Howard Gardens’ı gezmelisiniz!
Kesinlikle Mdina şehrini görmenizi tavsiye ediyorum. National Museum Of Natural History, Cathedral Museum’un (Mdina Katedrali), olduğu yerde Roma Dönemi’nde yönetim sarayı varmış. St. Paul’un adaya gelmesi, yönetimin ve halkın Hristiyan olması ile bu saray yerine, bir kilise yapılması için bağışlanmış. 1693 yılında meydana gelen depremden sonra ise kilise tamamen yenilenmiş ve bugünkü halini almış.
Karmelit Kilisesi, Casa Inguanez Malikanesi, yolu takip ettiğinizde de şehir surlarının yanında bulunan restoranlarda (Fontenalla Tea Garden) dinlenirken; kahvenizi yudumlayıp, manzarayı (Malta’nın büyük bölümünü görebilirsiniz) seyretmelisiniz.
Burada halk tarihi şehrin içinde yaşıyor! TRT Haber’in 9 Mayıs 2015 tarihli haberine göre 294 kişi yaşıyor. Mdina’ya Sessiz Şehir denilmekte. Gerçekten de şehrin mistik bir havası var ve sessizlik hâkim. Ayrıca Game of Thrones filminin bir kısım sahneleri burada çekilmiş!
Vaktiniz yeterli ise Hükümet Sarayı, Surlar Meydanı’nda Gözetleme Kulesi, Benedict'in Manastırı, Zindan Müzesi’ni gezebilirsiniz.
St. Julian’s (Paceville): Malta’da gece hayatı burada atıyor! 10 yıl öncesine göre daha çok Gentlemen’s Club açılmış ve sokak ortasında kadınlar, erkekler kartvizit (Ücretsiz Giriş-1 Alana, 1 Bedava) dağıtıyor. St. Rita Steps’lerden, yokuştan aşağıya St. George Bay’a doğru inerken sağlı-sollu barları ve restoranları göreceksiniz ve her birinde farklı bir müzik çaldığını duyacaksınız.
Görülmesi gereken bir manzara diye düşünüyorum. Sabahında da hummalı bir temizlik çalışması yapılıyor bu sokaklarda.
Paceville’de en güzel ve kaliteli mekan HUGO’S TERRACE Bar ve Grill Ben’ce! ST George’s Bay Intercontinental Beach Clup'ı ziyaret edebilirsiniz.
Gozo: Bugibba’da ikamet ettiğimizden dolayı; Mellieha, St.Paul güzergahından adanın en kuzey noktasında bulunan Cirkewwa Limanı’na otobüsle gittik. (Şansımıza hava kapalı ve denizde dalgalıydı.)
Buradan feribota bindik, yolculuğumuz yaklaşık 30 dakika sürdü. Denizin dalgalı olması nedeniyle; feribot yolu biraz daha uzatarak ülkenin küçük adası olan Comino'nun çevresinden dolanarak, Mgarr Limanı’na geldik.
Gemi yolculuğundan tırsarım zaten, hele bir de dalgalı olunca! Mgarr'dan tekrar otobüse binerek Gozo’nun en büyük şehri ve başkenti olan Victoria’ya geldik. Buradaki ilk ziyaret noktamız olan Azure Window’a (Mavi Pencere) gitmek için yeniden otobüse binmemiz gerekti. Kıyıya 20-30 metre uzak olmamıza rağmen; rüzgar ve yüksek dalgalar nedeniyle bir güzel ıslandık ve deniz tuzunun tadını hissettik! Otobüsün kalkış saatine kadar ıslak ıslak beklemek zorunda kaldık. Hava durumunun uygun olduğu günlerde küçük tekneler ile İç Deniz’den Açık Deniz'e çıkıp Mavi Pencere’nin çevresinde yer alan mercanları görme imkânı olabiliyormuş!
Burada küçük bir kilise, hediyelik eşya dükkanı, restoran mevcut! Otobüs gelir gelmez; Victoria şehir merkezine geldik. Burada kaleyi (restorasyon-inşaat çalışmaları sürüyordu), Gozo Arkeoloji Müzesi'ni (Gozo Museum of Archaelogy giriş ücreti 3 EUR, Öğrenci 2 EUR), adanın merkez kilisesini (Cathedral of the Assumption), şehir surlarını, Adalet Sarayı ve Piskoposluk Sarayı’nı gezebilir; şehirde kısa bir tur atabilirsiniz!
Biz, eski tarihlerde küçük bir şapel olan fakat günümüzde çok büyük bir adak kilisesi olan Ta'Pinu Kilisesi (Ta'Pinu Sanctuary, Gharb GRB 1704)'ni görmedik ama vaktiniz varsa ziyaret edebilirsiniz! 15.45 feribotuna yetişerek Gozo'dan ayrıldık.
Sliema: St. Julian’s’dan Valletta’ya doğru Sliema’ya yürümek müthiş! Spinola Körfezi’nde mola vererek manzara eşliğinde dinlenebilir, güneşi hissederek bir şeyler içebilirsiniz.
Genelde, insanlar deniz manzarası eşliğinde sahil yolunda yürüyüş ya da jogging yapıyorlar. Ben de St. Julian's'dan Sliema'ya yürümekten her zaman zevk aldım. Sliema, Malta'nın alış-veriş merkezi! Tanıdık çoğu markanın mağazalarını burada bulabilirsiniz!
Sliema merkezine geldiğinizde Manoel Adası'nda da kısa bir tur atabilirsiniz!
Valletta: Başkent Valletta adını Osmanlı’nın Malta kuşatmasında adayı savunan üstat Jean Parisot La Valletta’dan almış! Büyüleyici mimarî yapısıyla Malta’da görmeniz gereken en güzel şehir Valletta diye düşünüyorum! Tüm şehir olarak Unesco Kültür Mirası listesinde! Tam bir Orta Çağ kenti atmosferi ile sarıp sarmalanacağız bu şehirden ayrılmak istemeyeceksiniz!
Şehre geldiğinizde ilk göreceğiniz yer Triton Çeşmesi (Triton, Poseidon ile Amphitrite'nin oğlu. Poseidon'un habercisi. Belden yukarısı insan belden aşağısı balık şeklinde, ayakları at ayağına benzeyen bir deniz tanrısı).
Valetta’yı gezmeye City Gate’ten başlıyoruz. Halihazırdaki kapı, Renzo Piano tarafından 2011-2014 yılları arasında inşa edilmiş. Cumhuriyet Caddesi (Triq il Republica) boyunca ilerliyoruz.
St. John Kathedrali (St. John's Co-Cathedral-Vaftizci Yahya Katedrali), Caravaggio (Vaftizci Yahya’nın İnfazı Tablosu görülmeli) 10 yıl önceki ziyaretimden de biliyorum ki! Bence Malta'da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Biz, Archbishop Emeritus Mgr. Joseph Mercieca'nın ölümü nedeniyle katedralin kapalı olmasından dolayı göremedik. Kuru kafaları, ölümün değişik şekilde vurgulanması, tavanındaki işlemeleri sizleri müthiş etkileyecek!
Barok mimarisiyle ön plana çıkan Valletta'da gezip görecek çok yer var. Başbakanlık Binası, Aziz Catherine Kilisesi, Büyük Üstat Sarayı bunların başında geliyor. Sarayın bahçesindeki heykeller de çok etkileyici.
Malta'nın efsanevi manzarasını izlemek için en ideal yerlerden biri Üst Barakka Bahçeleri. Mükemmel fotoğraf kareleri yakalanabiliyor.
Vaktiniz varsa ve müze gezmekten hoşlanıyorsanız; National Museum of Archaeology (Ulusal Arkeoloji Müzesi-Mużew Nazzjonali tal-Arkeoloġija), Ulusal Savaş Müzesi (National War Museum) vb. gezebilir (Müzeler için, Heritage Malta Bileti 35 EUR, 1 ay geçerli), Statue of Jean de Valletta, Casa Rocca Piccola (Home of the Noble de Piro) görebilir, The Malta Experience (The Audio Visual Spectacular -Saint Elmo Bastions, Mediterranean Street) izleyebilirsiniz! Ayrıca cumbalı, renkli evlerini fotoğraflayabilir, dar sokaklarında tur atabilirsiniz!
Üç Sehirler: Vittoriosa (Birgu), Senglea (Isla) ve Cospicua (Bormla). Burada gezmeye mutlaka Vittoriosa'dan başlamalısınız. Büyük Liman'da benim bile hayran kaldığım tekneler var ve genellikle İngiliz bandralılar. İnsanlar burada Luzzo’larla kürek çekerek antrenman yapıyorlar!
Çocukların oynayacağı park, insanların dinlenebileceği, yürüyüş yapabileceği alanlar mevcut!
Kalkara’da Luzzo’ları inşa ediyorlar. Marina’nın karşı kıyısı olan Kalkara, Senglea tarafında halkın oldukça fakir olduğu anlaşılıyor. Tamamen zıt kutuplar!
Mosta: Avrupa’nın dördüncü büyük kubbesine sahip olan Santa Maria Assunta Kilisesi, Mosta’da! 2. Dünya Savaşı’nda Alman Nazi uçaklarının atmış olduğu 200 kg ağırlığındaki bomba da burada sergileniyor.
Biz Good Friday'e (13. Cuma-Happy Easter) denk gelmiştik. Kilise içinde ve dışında hummalı bir çalışma sürüyordu.
Tarxien Tapınakları: Tarih öncesi tapınaklar haftanın her günü ziyarete açık olmalarına rağmen, Good Friday sebebiyle burayı da ziyaret edemedik ama Paola'daki Church of Christ The King Katedrali'ndeki müthiş gösteriye şahit olduk. Geçitteki insanların kimleri temsil ettiklerini tam olarak anlayamadık ama olsun.
1565 yılında kuşatmada şehit olan askerler ile Turgut Reis ve 1. Dünya Savaşı’nda esir tutulurken; ölen askerlerin anısına Sultan Abdülaziz tarafından Malta Osmanlı Şehitliği mevcut! Luqa Havaalanı'ndan şehre doğru giderken; kubbeleri görünce anlayabilirsiniz! Lakin kapalı ve ziyarete açık olmadığını, unutturulmak istendiğini St. Julian's da yaşayan arkadaşım söyledi. Orta Çağ’dan kalma havası, tarihi anılarımız ve Game of Thrones’a ev sahipliği yapmasıyla da ilginizi çekecek bu ülkeyi imkânınız varsa ziyaret etmelisiniz diye düşünüyorum.
Malta’da Şehir İçi Ulaşım
Luqa-Malta International Airport’a indiğinizde; Free Wi-Fi (şifresiz) mevcut! Valinizi teslim alıp, kontrolden de geçtikten sonra Malta Public Transport standını bulmanızı öneriyorum! 8 gün süren Malta gezimizde 1 hafta sınırsız otobüs kartı “tallinja card” (21 EUR) satın aldık. İyi ki de almışız! Otobüsler de bizlere hiç yabancı değil! OTOKAR! Her yere otobüsle gittik. Cuma ve cumartesi geceleri “N” harfiyle başlayan gece otobüsleri var! Tek bilet 1,5 Euro (Aynı bileti 2 saat boyunca tüm otobüslerde defalarca kullanmak mümkün, yazın 2 Euro). Hangi saatte satın aldıysanız 7 gün sonrasında o saatte kart geçersiz oluyor ve kullanamıyorsunuz!
Havaalanı’ndan Gozo’ya giden feribot için Ic-Cirkewwa X1, Valletta’ya X2, Bugibba’ya X3 otobüsleri gidiyor. Geceleri de 10 kilometre uzaklıkta lan San Giljan’a kalkan N81 ve N71 numaralı otobüsler var.
Bugibba-Melieha arası 221 nolu, Bugibba-Mdina arası 101 nolu, Valletta’ya 45 ve 48 nolu, St. Julians’a 221 ve 222 nolu otobüslerle ulaşım sağlanıyor. Son 4 günümüzde St. Julians’da kaldığımız için Valletta’ya 13,14 ve 16 nolu otobüslerle gittik, Sliema’yı ise yürüyerek gezdik.
Valletta ülkenin ulaşım kalbi! Her şehre, her yere buradan otobüs kalkıyor ve buraya geliyor! Malta Public Transport’un internet sitesinden bütün bu otobüs numaralarının yanı sıra, yolculuğun ne kadar süreceği gibi bilgilere de ulaşabiliyorsunuz.
Havaalanı-Sliema (Beyaz Taksiler) 20 EUR, Havaalanı-Bugibba 25 EUR,
St. Julian’s-Bugibba 17 EUR, St. Julian’s-Havaalanı 25 EUR!
Ecabs (the black cab company) St Julian’s-Bugibba 15 EUR! Karar sizin!
Ülkenin merkez otobüs duraklarında MCAfree WiFi (Şifresiz) mevcut! Sadece Age, Gender ve Country kısımlarını seçip; I agree'yi işaretleyip Submit'e basmak kalıyor! İllaki internet satın almak isterseniz de 1 GB İnternet 20 EUR!
Gozo (Mgarr)’ya geldiğinizde; insanlar size tekliflerde bulunacak! Fakat “tallinja card” burada da imdadınıza yetişiyor! Hemen feribottan inince otobüse biniyorsunuz ve şehrin merkezine (Victoria) gidiyorsunuz önce! Sonrasında da Azure Window’a gitmek için başka bir otobüse geçiyorsunuz! Dönüş feribotu için 15.45 ya da 16.15 seferine binmenizi tavsiye ederim!
Smart Electric Cabs Services var Valletta’da! Taxi Cab Services 5-7 EUR, Valletta şehir turu 25 EUR, Cruise Ship Terminal 10 EUR.
Malta’ya gelmişken bir şehir turu yapmak isterseniz, CitySightseing Malta Official Tour’da günlük yetişkin fiyatı 20 Euro. Valletta, Üç Şehir, tapınaklar, Marsaxlokk, Blue Grotto, Mdina, Mosta ve Sliema rotası izleniyor ancak maalesef Türkçe anlatım yok.