Issık Göl’ün en önemli özelliği Avrasya’nın “Erişilmezlik Kutbu” (Pole of Inaccessibility) olması.
Nedir bu “Erişilmezlik Kutbu”?
Herhangi bir kıtanın en merkezinde ve çevresindeki denizlere en uzak noktasında yer alan noktaya “erişilmezlik kutbu” deniliyor. İşte Issık Göl de Avrasya’yı çevreleyen tüm denizlere en uzak noktada bulunuyor.
Tabii bu şekilde adlandırınca çok ıssız ulaşılması çok zor gibi bir yer beliriyor akıllarda. Oysa ki Issık Göl sadece coğrafik olarak erişilmezlik kutbunda, ama aslında çok kolay ulaşılabilir bir noktada. Hatta Kırgızistan’ın en turistik yerleri arasında başı çekiyor. İçinde yüzülebilen gölün çevresinde çok sayıda simit, deniz yatağı, havlu satan dükkanlar var. Akdeniz sahilleri gibi kalabalık bir yer sizce erişilmezlik kutbunda olabilir mi? Oluyor.
Avrasya’yı çevreleyen tüm denizlere en uzak noktada altın renkli kumsallar, şezlonglar, şemsiyeler, sahil kenarında güneşlenenler, su sporu yapanlar hayal etmek kulağa çok çılgınca geliyor değil mi? İşte sadece bu özelliği ile bile Issık Göl sizi şaşırtan bir yer.
Dünya üzerindeki pek bilinmeyen göllerden biri olan Issık Göl’ün anlamı ılık/sıcak göl. Çin kaynaklarında ise sıcak deniz olarak anılıyor.
Tanrı'nın Gözü: Issık Göl
Orta Asya’nın en büyük sıradağ sistemlerinden biri olan Tanrı Dağları (Tian Shan) tarafından çevrelenmiş olan göl deniz seviyesinden 1600 metre yükseklikte. Gölün uzunluğu 180 kilometre, genişliği ise 70 kilometre. En derin yeri 668 metre olan gölün ortalama derinliği ise 300 metre civarında. Yaklaşık bir milyon kilometrekarenin üzerinde bir büyüklüğe sahip olan masmavi göl, güneyinde ve kuzeyinde ikiye ayrılan ve Tanrı Dağları'nın ayrıldığı iki kol ile çevrildiği için kuşbakışı bakıldığında bir gözü andırıyor. Bu nedenle buraya halk arasında Tanrı’nın gözü diyorlar.
Gölün en önemli özelliklerinden biri bulunduğu coğrafyaya rağmen kış aylarında donmaması. Bunun en net sebebi ise gölün 100’ün üzerinde akarsu ve büyük çoğunluğu sıcak su olan yeraltı kaynakları ile beslenmesi. Bu sıcak su yer altı kaynakları sayesinde su hiçbir zaman donmuyor.
Gölde yapılan tekne turları bir hayli popüler. Özellikle yaz aylarında siz tekne ile gölde gezinti yaparken, gölü çevreleyen Tanrı Dağları’nın tepesindeki karlı manzaraları izleyebiliyorsunuz. Faunası sebebi ile bu bölge göç eden kuşların rotası üzerinde. Bu nedenle Issık Kul kuş gözlemcileri için de bir cennet.
Pek çok destan ve efsaneye konu ya da mekan olan Issyk Kul, 1000 – 1500 senelerinde günümüzde olduğundan 8 metre daha alçakmış. Suların yükselmesi ile zamanında gölün çevresinde yer alan yerleşimler göl sularının altında kalmış. Bu nedenle gölün bazı bölümlerinde arkeolojik çalışmalar su altında kalan yerleşimleri gün yüzüne çıkartmak için halen devam ediyor.
Efsane ve destanlara konu olan Issık Göl
Müslümanlık öncesi dönemde efsaneye göre burada Kral Ossounes hüküm sürüyormuş. Ancak Kralın kulakları eşek kulaklarına benzediği için sürekli kulaklarını gizliyormuş. Kralın bu sırrını sadece berberler biliyormuş. Ancak kral da sırrını bilen berberleri tek tek öldürüyormuş. Günün birinde kralın elinden kurtulan bir berber bir kuyuya gidip avazı çıktığı kadar “Kralın kulakları eşşek kulakları” diye haykırmış. Ancak kuyunun kapağını kapatmayı unutunca, haykırdığı bu sır yankılanmış ve bu yankılanma ile taşan sular Issyk Kul’u oluşturmuş. Hikaye tanıdık geldi mi?
Tarih boyunca İpek Yolu üzerindeki önemli duraklardan biri olan göl oldukça güzel manzaralar sunuyor. Buranın Avrupa’da yaşanan ve 200 milyon civarında kişinin ölümü ile sonuçlanan veba salgınının başlangıç noktası olduğu düşünülüyor. Çünkü veba mikrobu, Orta Asya’dan Avrupa’ya İpek yolunu kullanan seyyahlar ve tüccarlar tarafından ulaşmış. Ancak bu görüş Issyk-Kul çevresinde yaşayanlar tarafından kabul edilmiyor.
Çevresinde çok sayıda sanatoryum var
Gölün çevresinde 20. Yüzyıl itibariyle veremli hastalar için sanatoryumlar inşa edilmiş. Bundan sonra göl çevresinde yapılaşma artmış ve yazlık evler, hoteller pansiyonlar yapılmaya başlanmış. Sovyetler döneminde ülkenin en popüler tatil merkezleri arasında yer alan Issık Göl’e eskiden de olduğu gibi günümüzde de Ruslar, Kırgızlar ve Kazaklar yoğun ilgi gösteriyor.
Yaz aylarında ortalama 25-28 derece olan hava sıcaklığı, kış aylarında -5 dereceye kadar düşüyor. Ancak bulunduğu yükseklikten dolayı yaz aylarında bile akşam saatlerinde hava serinliyor.
Gölün en fazla ziyaretçi aldığı dönem Haziran – Eylül arası. 25 Temmuz – 25 Ağustos arası ise bölgedeki fiyatların en fazla arttığı dönem. O nedenle tatilinizi planlarken buna dikkat etmelisiniz.