Balkan gezisi sırasında vizesiz olarak giriş yapabileceğimiz Zagreb’e uğrama fırsatım oldu. Avrupa Birliği süreci (07.2013 itibariyle tam üye olmuştur) içerisinde oldukları için de yakın yıllarda T.C vatandaşları için vize uygulamasına geçecek ülkenin tatilciler için Dubrovnik, Split gibi şehirlerden sonra gelen Zagreb Havalimanı'na vardığımda hayal kırıklığına uğradım. Küçücük bir hava limanı. Uçaktan indiğimde kısa bir kafa karışıklığı yaşadım. Futbol sebebiyle midir bilinmez hep büyük bir ülke olarak hayal etmiştim.
Ülkenin para birimi Kuna'dır. Yaklaşık 7,5 Kuna 1 Euro'ya eş değerdir. Türkiye’den çıkarken yanınıza euro almanız yeterli olacaktır. Şehir içinde gezilecek yerin çok fazla olduğunu söyleyemem. 2 gün yeterli olacaktır.
Kim 500 Bin İster yarışmasının takipçileri kravatla ilgili süre gelen tartışmaları hatırlayacaktır. 250 bin TL değerindeki soruda kravatın kimin tarafından icat edildiği soruldu. Yarışmacı Mustafa Erhan Sözen soruya yanlış cevap verdi ve elendi. Yarışmadaki doğru cevap Hırvatlardır. Daha sonra yarışmacı soruyu araştırarak aşağıdaki açıklamayı yapmıştır: "Meydan Larousse Ansiklopedisi’ne baktım. Burada kravatın Romalıların üşümemek için boyunlarına bağladığı atkı şeklindeki ipten esinlenerek ortaya çıktığı yazılıyor. Hırvatlarla bir ilgisi yok. Sadece Fransızlar, kurdukları süvari alayında kendi askerleriyle karışmaması için Hırvat askerlerin boyunlarına atkı türünden ip takmışlar. Yani kravatın Hırvatlarla bir ilgisi yok. Bu da sorunun yanlış olduğunu gösteriyor. Hakkımı mahkemede arayacağım."
Sonuç olarak kravatı günümüzdeki anlamıyla kullananlar Hırvatlar olduğu ve kelimenin bu isimden türediği bilgisine ulaşılmıştır. Şehrin sokaklarında kravatçılar yer alır. Turistler de bu dükkanlardan alışveriş yaparlar. Bir de dünyanın en eski eczanesinin orada olduğu söylenir. Ama her tatil noktasında en eski eczane burasıdır bilgisini duyarsınız.
Kısa turumda kentle ilgili aklımda kalanlar:
- Kras 1911: Hırvat çikolata markasıdır. Ülkenin her marketinde görürsünüz. Kentin ana caddesinde Kras 1911 dükkanı yer alır. Çok sayıda çikolata ve şeker çeşidi vardır. Tadı güzel. İngiltere’den Cadbury gibi bu marka için de ülkemizdeki markalardan daha iyi diyemem.
- St. Stephen Katedrali: Ana caddede yer alan kiliseyi ziyaretim sırasında restorasyonda olduğu için iyi bir görünümü yoktu.
- Strossmayer Meydanı
- Dolac Pazarı: Yaşamın hareketli ve renkl olduğu şehir pazarı.
- St. Mark Kilisesi: Şık çatısıyla dikkati çeker. Küçük ama hoş bir mimariye sahip.
- Mirogoj Cemetery: Kentin kuzeyinde yer alan mezarlık, ülke tarihinde önemli olan kişileri barındırır. Kentten kuzeye yönelirken tepe çıkarsınız. Bu sırada kentin diğer kesimini de görme fırsatınız olur. Mezarlık çok süslü. Mezarın çiçekleri, mermerleri ve hediyeleri göz kamaştırıcı.
- Gornji Grad ve Upper Town: Kentin iki ana caddesidir. Şehri gezerken hoş sokaklar içinden geçtim. Büyük meydan, pazarlar, kafeler, parklar, müzeler ve kliseler… Şehrin içinden tramway geçiyor.
İtiraf etmem gerekir ki çok güzel kızlarla karşılaştım. Beyaz ten, mavi göz ve sarı saç. Başıma gelen ilginç bir olay hala Balkanlardaki karışıklığı gösterir nitelikteydi. Elimde fotoğraf makinası yürürken, bir kişi buralı mısın diye soru yöneltti. Sorunun amacı çok belliydi. Çünkü esmer, sakallı ve elinde profesyonel fotoğraf makinasıyla Hırvat vatandaşına benzemediğim aşikar. Daha sonra sohbete devam ettiğimde Müslüman mısın diye bir soruyla karşılaştım. Evet dedikten birkaç dakika sonra bu kişi sokakta kaldığını ve mağdur olduğunu belirterek para istedi. Tabi ki para vermedim. Yine de kent, Balkanlar içerisinde gördüğüm en sakin şehirlerden biriydi.