Yine bir komşu ziyareti tertip ettim. Yıllık iznimin bir kısmını Temmuz ayı ortasında Yunanistan’da geçirmeye karar verdim. Çözüm ortağımız yine Esenler Otogarı oldu. Bir otobüs bileti alarak sabah 10’da Esenler’den Yunanistan’a doğru yola çıktık. Takriben 18-19 gibi varıyorsunuz. Bu süre tabi sınır geçişi sırasındaki zaman kaybına bağlıolarak değişiklik gösteriyor. Benim aldığım bilet 200 liraydı.
Biz şehire doğru ilerlerken hava bozdu ve fena bir yağış başladı. Ama şehire vardığımızda yağmur dindi. Şehirde bir renklilik, mutluluk vardı sanki. İçim ısındı diyebilirim ilk varışımla beraber. Tarihten hatırladığımız şöhreti kötü paşalarımızdan Mehmet Ali Paşa burada doğmuştur.Kavalalı Mehmet Ali paşa hani şu Mısır valiliği yapan ve bağlı olduğu yönetime isyan eden paşa.
Buralara gelmişken bizim marketlerimizde sıkça gördüğümüz Kavala Kurabiyesi’ni yememek olmazdı.Kelime olarak benzer telaffuza sahiptir kurabiye. Gerçekten de çok lezzetli yapıyorlar kurabiyeleri. Buralara gelmişken kurabiyelerden almamak olmazdı. Zaten insanlarımıza sorsak; ilk iki hatırlanacak şeyler kurabiye ve Mehmet Ali Paşa olacaktır.
Benim gittiğimde şehir merkezinde yiyecek festivali vardı ve son günüydü. Standlarda çeşitli kültürlere ait yemek ve yiyecekler alkollü alkolsüz içecekler bulunuyordu.ortalıkta insanlar sürekli hareket halinde oradan oraya gidiyorlardı.Gençler ellerinde içeceklerle belli başlı yerlerde oturuyor ve sosyalleşiyorlardı.
Sahil şehri olan Kavala’da, kıyı boyunda trafiksiz bir yol mevcut .Geniş cadde üzerinde tüm halk sanki buraya gelmiş gibi kalabalık. Liman dolaylarında Kaleyi karşınıza alıp baktığınızda renkli evleri gözünüze çarpacaktır. Kale yüksek bir noktada olduğu için ulaşmak pek kolay değil. Ama ulaşılmaz değil. :)
Bazı esnaf dükkanlarında Türkçe ibareler de göreceksiniz ve gülümsetecek sizi. Osmanlı döneminden kalma İmarethane mevcut.Güncel olarak burayı otele dönüştürmüşler ve sanıyorum ziyadesi ile lüks bir yer. Gidip görme fırsatım olmadı.
Şehirin merkezinden geçen su kemerleri mevcuttur ve görülmeye değer. Tarihi kemerlerin Romalılar tarafından yapıldığı idda edildiği gibi Osmanlı tarafından da yapıldığı rivayet ediliyor. Net bir bilgim yok tarihine dair.
Yakın tarihe dair ise kanlı bir Kıbrıs haritasını görebilirsiniz ve ''dont forget'' ibaresi ile beraber. Şehirde plajlar gayet güzel ve deniz de yüzmek için ziyadesiyle cezbedici. Bizim sahillerimizden farkı ise; biz şezlonga ve şemsiyeye ücreti mukabilinde kavuşuruz. Burada ise sahile girmek için ücret gerekmez. Halka tahsis edilmiş plajlar.
Otobüs garajları ise şehirin içinde bir adet ferah yazıhane gibidir.Kocaman otobüsler ufak aralardan, yollardan dönmeye çalışırlar. Bizim terminaller pek bi heybetli kalıyor.
Sıcakkanlı iletişime açık Türklere meraklı insanlar ile sıkça karşılaşacağınız bir şehir. Adaları alacağımızdan korkan ve çekinerek soran gençler mi dersiniz, Tayyip Erdoğan ile alakalı sorular mı dersiniz, yoksa Türkiye’ye geliş hikayeleri mi dersiniz, buradan oraya göçen atalarını mı dersiniz; bir sürü anlatacakları şeyler ve soracakları sualler bulunuyor. Bol bol Türk göreceğiniz bu komşu kapısı ve eskinin bizden toprakları ziyaret etmenizi öneririz. Keyif alacağınızı düşünüyorum zira ben pek sevdim bu sahil şehrini.
Umarım yazım ve kendi ellerimle çektiğim fotoğraflarım size biraz olsun seyahat için şevk verir. Güzel anılar biriktirmeniz dileğiyle. :)