Kuzey Hindistan 4: Pembe Şehir Jaipur'da Bir Jantar – Mantar

Merak ettiniz sanırım ama ismi gibi bir mantar değil, bir gözlemevinden bahsediyorum. Amber Kalesi gezimizden sonra sizlere de çok ilginç geleceğini tahmin ettiğim bir yere gidiyoruz. Jantar Mantar anıtı, Hindistan'ın Racastan Eyaletinin, Jaipur  şehrinde yer alan ve Hava Mahal - Jal Mah gibi isimlerle anılan, ilginç biçimli on dokuz mimari astronomik bir gökyüzü gözlem ve ölçme evi, astronomik alet koleksiyonu...

Hindu Racastan’ın başkenti Eski Jaipur’un kurucusu, devlet işlerinin yanı sıra astronomi ile de ilgilenmiş olan ve astronom kişiliği savaşçı kişiliğinden daha önde gelen, bu konuda çok da eser bırakmış olan Mihrace Sawai Ishwari Singh tarafından 18.yüzyılda (1749) zaferler sonuçlanan bir savaşın anısına kurulmuş. Bu kadarla da kalmamış, beş gözlemevi daha yaptırmış, biz bugün bunlardan Hindistan'daki ilk ve en eski, aynı zamanda da en büyük ve en iyi korunmuş olan gözlem evini geziyoruz.. Gözlemevi, astronomik çizelgeleri ölçmek ve sıralamak, gezegenlerin, ayın ve güneşin hareketlerini izleyerek zamanı tahmin etmek amacıyla kurulmuş.

City Palas’ın karşısında yer alan bu ilginç yer Jaipur’un çok ilgi gören yerlerinden. Bu on dokuz mimari yapıların her biri özel bir amaçla yapılmış ve hepsi birbirinden bağımsız ve farklı.

Yıldızların konumları, yükseklikleri ve eğimleri ile güneş tutulmalarının tarihinin hesaplanabildiği bir yer. Her biri birbirinden farklı ve her yapı bir burç adını almış, hangi burç hangi dönem hangi gezegenin etkisinde kaldığını gösteriyor. Burcum olan yengeç yazılı yapıya baksam da fazla bir şey anlayamadım…

Tam ortada yer alan devasa “güneş saati” bana en ilginç gelen oldu. Düşünün ki 18. yüzyılda yapılmış, kontrol ettiğinizde dakikası saniyesine kadar doğru saat.

30 metre yüksekliğindeki güneş saati Eski Mısır Ptolemiac yapısına dayanan ve ekvator, ekliptik ve ufuk-zenit yerel düzenlemesi gibi göksel emirlere göre uyarlanmış. Dünyanın en uzun güneş saati olarak Guiness rekorlar kitabında yerini alırken 2010 senesinden beri alan komple Unesco Dünya Mirası listesinde.
Gözlemevinin karşısında kervansarayı andıran, dört tarafı duvarlarla çevrili bir saray var: City Hall

Güney Hindistan’ı anlatırken yazdığım gibi, her ne kadar kraliyet kalmamış olsa da, hala kendi saraylarında yaşayan eski kraliyet aileleri halen var. İşte bu kentte de eski bir Kraliyet ailesinin ikamet ettikleri, yaşamaya devam ettikleri bir saray burası.

Muhteşem kapılardan girilen ancak ailenin yaşam alanına girilemeyen, içinde bir müze (Mihrace Sawai Man Singh Müzesi), dans salonu ve toplantı yapılan büyükçe salonları bulunan sarayı gezebilir ancak fotoğraf çekemezsiniz.

Sarayda bulunan, Ganj Nehri’nden su taşıdıkları söylenen, dünyanın en büyük su testileri Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmiş. Biraz yorgunluk atmak isterseniz yine bu avlu içinde gayet şık, hoş, bir barı olan restoranda bir şeyler atıştırıp, güzel kokteyller içmek için bir mola verebilirsiniz. Ülkede pek de temiz ve hijyen olmayan tuvalet ihtiyacı için de bu tertemiz mekanı tavsiye ederim.

Otelimize dönmeden bir de kentin yerel ama en güzel, ünlü ve lüks otelini de görelim, bir kahve içelim istedik. Jaipur’da hemen tüm zincir oteller var ancak yerel ve tabii biraz da lüks bir otelde kalmak isterseniz işte bu otel tam da size göre, gerçekten tarihi yapı ve özellikle oldukça büyük, yemyeşil cennet gibi bahçesi ile muazzam bir otel. Rambagh Palace Jaipur. Kalmasanız da vakit ayırıp bu tarihi yapıyı ve de bahçesini görmek için gitmenizi öneririm.

Bahçedeki tavus kuşları da bize güzel renkli yelpaze kuyrukları ile hoş bir şov sergilediler.