Maldivler İslamiyet’e 1157 senesinde geçmiş. Ülke her ne kadar Cumhuriyet ile yönetiliyor olsa da İslami kurallar bir hayli baskın.
%100 Müslüman olan bu ülkede başkent Male’nin duruşu ile adaların duruşu apayrı. Otel adalarda turistler sere serpe güneşleniyor, su sporları yapıyor, içkiler gırla gidiyor. Başkent Male’de ise kadınlar oldukça mutasıp giyinmiş, çoğunun başı örtülü, erkekler turist dahi olsa kadınlara cevap vermek istemiyor, alkol tamamen yasak ve ezan sesleri yükseliyor.
Male’yi görmediyseniz, “Maldivler eşsiz bir tatil mekanıdır” diyebilirsiniz. Evet yine öyle, yine güzel, yine eşsiz. Ama bir işin öteki yüzü olan Male tarafı var. Burayı da görmek gerekiyor bence. Adaya ulaşım motorlar ile sağlanıyor.
Male’nin nüfusu yaklaşık 130.000 kişi ve neredeyse tamamı müslüman olduğu için bol bol cami var. Aynı zamanda Male ülkenin de ticaret merkezi. Diğer adı ise Mahal. Adanın uzunluğu 1.7 km, genişliği ise 1 km. Doğal olarak da dünyanın nüfus yoğunluğu en fazla olan kentlerinden. Adada yeterli yer kalmadığı için Male ile havaalanının bulunduğu Hulhule adası arasına Hulhumale adında bir ada inşa ediyorlar.
Male 26 Aralık 2004'te Hint Okyanusu'nda meydana gelen depremden sonra oluşan tsunamide büyük zarar görmüş ve kentin üçte ikisi sular altında kalmıştı. Ancak biz gittiğimiz dönemde yaralarını sarmış olduklarını gördük.
Otelimiz hemen iskelenin karşısında yer alan Relax Inn. Terasında kahvaltı yaparken uzaktaki adaları görüyoruz. Ve bu turkuaz deniz bir heyecan yaratıyor. “Hadi artık adalara gidelim” diyorum ama öncesinde yarım günlük şehir turumuz var.
İlk olarak Male’nin ana caddesi olan Boduthakurufaanu Magu boyunca yürüyoruz. Yollar, sokaklar motosiklet dolu.
Bu caddede çok sayıda devlet binası yer alıyor. Başkanlık sarayı, parlamento binası gibi devlete ait binalar sahilde sıra sıra dizilmiş. Türk konsolosluğu da bu cadde üzerinde.
Ana meydanları ise büyük bir bayrak direğinin bulunduğu Jumhooree Maidhaan. Anlamı ise bağımsızlık meydanı. Burada ufak bir park ve yan tarafında polis binası yer alıyor.
Sahil boyunca tüm ülke genelinde ulaşımı sağlayan deniz motorlarının yanaştığı minik iskeleler var bunlara jetty diyorlar. Jetty-1 devletin kullandığı iskele oluyor. Jetty 9 ve jetty 10 ise Havaalanı ulaşımı için kullanılıyor. Diğerleri ise ada otellere gidip gelen motorlara ait.
Sabah erken saatlerde Balık haline gidiyoruz. Burası Fish Market olarak biliniyor. Bağımsızlık meydanının batı tarafında yer alıyor. Balık pazarının önünde bir sürü balıkçı teknesi bağlanmış. Sabah avladıkları balıkları pazara getiriyorlar.
Pazarın içinde ise türlü türlü balık var. Burada balıkları temizleyen, balıkçıları izliyoruz. Balıkları inanılmaz bir hızla ayıklıyorlar. Çok keyifli bir yerdi. Sabah daha taze balık bulma şansınız var ama öğleden sonraları burası biraz daha kalabalıklaşıyor.
Bu pazarın hemen karşısında ise bir meyve sebze pazarı yer alıyor. Bu Pazar çok büyük olmasa da oldukça renkli.
Ardından 1656 senesinde 1. Sultan İbrahim Iskandar tarafından yaptırılmış olan Cuma Camisini görmeye gidiyoruz. Asıl adı Hukuru Miskiiy.Bu camiye müslüman olmayanların girmesine izin vermiyorlar. Müslümanlara ise giriş ücretsiz.
Male’nin en bilindik yapılarından biri olan Islam Merkezi ise Jumhooree Maidhaan’ın güneyinde yer alıyor. Bu merkez içinde tüm Maldivler’in en büyük camisi yer alıyor. Altın renkli kubbesi ile dikkat çekiyor. 5.000 kişi aynı anda ibadet edebiliyor.
Bir diğer önemli nokta ise İslam merkezinin karşısında yer alan Maldiv Ulusal Savunma Birimi. Buranın içine girilmiyor. Dışarıdan fotoğrafı da çekilmiyor.
Eskiden Sultanın sarayının bulunduğu bina ise şimdilerde müze olarak kullanılıyor ve Sultan Parkı dedikleri parkın içerisinde yer alıyor.
Alışveriş dükkanları ise genelde binaların ikinci katında. Girişler daracık merdivenleri çıkmak suretiyle yapılıyor. Ancak şunu belirtmeliyim ki, çok çok çok pahalı. Mesela Avusturalya’dan bir köpekbalığı dişini 20 dolara alırken buradan en az 100 dolardan başlıyor. O nedenle alışveriş yaparken dikkatli olmanızı öneririm.