Bülbül Dağı üzerinde, İzmir’in tarih kokan Selçuk ilçesine 9 kilometre, Şirince’ye 16 km uzaklıkta Efes’in tam tepesinde bulunan Meryem Ana Kilisesi hayal ettiğiniz kocaman bir şato değil, küçük bir ibadet yeri.
1957 yılına kadar yolu yokmuş.
Efes ve Yedi Uyurlar yakınındaysanız “ Şuracıkta, gelmişken gidelim.” diyeceğiniz bir müze. Girişte jandarmalar sizi yönlendiriyor. Katolik ve Müslümanların ziyaret ettiği bu müzenin pandemi nedeniyle maskeli ve mesafeli ziyaretçileri vardı. Her yıl 15 Ağustos tarihinde Meryem Ana’nın yükselişi kutlanıyor ve birçok Hristiyan hacı olmak için buraya geliyor.
Meryem Ana Evine yaklaşırken yol üzerinde kocaman bir Meryem Ana heykeli var. Araçlarından inip fotoğraf çektirenlerin sayısı hiç az değil. Fotoğraf çektikten sonra virajlardantırmanarak ulaşıyorsunuz.
Heyecanla virajları geçtikten sonra, yıllar önce hayatların olduğu bir yerde şaşkınlık içinde çevreyi izliyorsunuz. Gelenlerin çoğu turla gelen yerli ve yabancı turistlerdi. Özel arabayla gelen 3-4 kişiden oluşan birkaç grup da vardı. Pandemiden önce yılda 1 milyon kişinin ziyaret etiği bir yer.
Küçük bir alan. Girişte evin tarihçesi var.
Tarihçesi
Çevresindeki kesme taşlara baktığınızda eski bir yerleşim yeri olduğunu görebiliyorsunuz.
1774-1824 yılları arasında yaşamış olan Katolik rahibesi Anne Catherina’nın rüyaları sonucunda keşfedilmiş bir yer. Hata yatağında da tarif ettiği söylenir. Anne Catherina 2004 tarihinde Papa II.İoannes Paulus tarafından kutsanmış.Müslüman ve Katoliklerin saygı duydukları bir kilise. Katolikler Meryem Ana’nın havari Yuhanna tarafından getirildiğine ve cennete gidene kadar bu evde yaşadığına inanarak ziyaret ediyorlar. Meryem Ana’nın mezarının Bülbül Dağı’nda olduğu söyleniyor.
Kaynaklara göre ilk hac ziyaretini Papa XIII.Leo 1896 yılında yapmıştır.
Hac ziyaretleri yapılıyor
Muhteşem bahçenin ağaçları arasında bulunan ve iki odadan oluşan ev ziyaretinde görevliler Covid 19 nedeniyle ziyaretçileri tek tek içeri alıyordu. Sırayla sabır içinde Meryem Ana’nın Evi’nin bir kapısından girip bir mum yakıp, haç çıkartıp diğer kapısından çıkılıyor. Duvarda bir Meryem Ana resmi var. Duvarda da silueti bulunuyor. Masa örtüsü ve yerdeki Milas halısı olarak düşündüğüm bir halı dikkatimi çekti. Maneviyatı oldukça yüksek.
Etrafını Çepeçevre Sardığı Avlusu
Kilisenin diğer kapısından çıkınca kendini avluya bırakıyorsun. Kuş sesleri eşliğinde kendinizi yolunu kaybettiğiniz bir ormanda hissedebilirsiniz. İçeriden bağış karşılığı alacağınız mumları evden çıkınca yakabilir, mumların konulduğu bölüme koyabilirsiniz. Bahçesinde muhtemelen aynı hatta bağlı yan yana çeşmeler bulunuyor. Kutsal olduğuna inanılan ve içmeden gidilmemesi gereken çeşmeler pandemi nedeniyle kapatılmış. Su içemedik. Her yerde vardır ya çaput bağlama adeti. İşte burada da eskiden ağaçlara bağlanan çaputlar yerini demir çerçeveye bırakmış.
Nedeni bana çok ilginç geldi. İnsanların ağaca çaput bağlamak için çıktıklarında düşme yaralanmaların çok olması. Demişler ki “Madem bağlayacaksınız buyurunuz, size demir çerçeve.” Duvara bağlı olan bu demir çerçevelere çaput peçete, poşet ne varsa dilek dileyip bağlıyorlar. Sağlık isteyenler, ev isteyenler, sevgililerine kavuşmak isteyenler… En fazla ilginin olduğu bölüm.
Doğadaki şifreleri biz çözemiyoruz. İnanmak ve uygulamak insanoğlunun yaptığı eylem.İç sesimin duası ile geçtim demir çerçevenin önünden. Bahçenin ortasında anahtar şeklinde havuz bulunuyor. İnanışa göre dünyaya günahkar olarak gelen bebekler bu havuzda vaftiz ediliyor ve cennete yol açılıyormuş.
İçeride sessizlik hakim
2020 yılında tamamı belediyeye giden araç için 20 TL otopark, 15 TLkişi başı giriş ücreti mevcut.
İbadethanenin yakınında dükkanlar ve kafelerin içinden geçmeden gidemezsiniz. Şal, çanta magnet, şemsiye, heykel gibi aksesuarlar tezgâhlarda.
İçeride sessizliğin hakim olduğu, müze kartın geçmediği yerden muhteşem doğasında nefes aldım ve tatlı bir huzurla ayrıldım.
İsa’yı doğuran, Meryem Ana’nın Evi’ni gittim, gördüm.Siz de dua edip mum yakabilirsiniz.
Meryem Ana’nın kutsallar kutsalı olacağını biliyorlardı. Ahit’in Zebur bölümünde peygamberlerin bildirdiği birkaç dize aşağıdaki gibidir.
…..
Atalarının yerini oğulların alacak,
Onları önder yapacaksın bütün ülkeye.
Adını kuşaklar boyunca yaşatacağım,
Böylece halklar sonsuz dek övecek seni.
(45.mezmur 10-17)
Bu ilahilerle Meryem Ana, doğduğu gün olan 8 Eylül’de anılmaktadır.
Sevgiyle ve ışıkla kalın