Yanı başımızda olduğundan mıdır bilinmez ama Atina seyahatleri genelde ertelenir. Hâlbuki tarihi atmosferi ve kültürel miraslarıyla Avrupa’nın en önemli şehirlerinden biri Atina. Taverna kültürü de cabası… Coğrafi yakınlığın getirdiği sosyal benzerlikler ise bu şehri bizim gözümüzde daha özel bir konuma taşımaya yetiyor. Zaten giden pek çok kişi de onca zaman ertelediği için pişman oluyor. Gelin siz bu pişmanlığı yaşamayın ve bir sonraki seyahatiniz için Atina’yı mutlaka değerlendirin. Üstelik unutmayın: Türkiye’den giden ziyaretçiler bu sene Yunanistan’ın onur konuğu. Bu sebeple de ülke genelinde birçok iş yeri Türkiye’den gelen ziyaretçilere yüzde 20 indirim uyguluyor.
Mitolojide Atina
Yunan mitolojisine biraz hâkimseniz ya da en azından ilgiliyseniz Atina sizin için bir cennet. Zira mitolojik kahramanların birer birer hayat bulacağı bir şehir burası. Şehrin kuruluş hikayesiyle başlayalım isterseniz… Günümüzde bu hikâyenin farklı versiyonları mevcut. Ancak hepsi de şehrin Zeus’un kızı Athena’nın şehri olduğu yönünde hemfikir. Şehrin kimin olacağına dair Olimpos tanrıları arasında bir tür müsabaka olduğu ve sonucunda zekâ tanrıçası Athena’nın kazandığı söyleniyor. Athena, şehre sahip olabilmek için yaldızlı mızrağını yavaşça yere dokundurmuş ve dokundurduğu yerden gümüş yapraklı bir zeytin ağacı çıkmış. Tanrılar zeytin ağacının güzelliği ve bereketi karşısında etkilenmiş ve şehir Athena’nın adıyla anılır olmuş. Atina için sık sık yapılan “zeytin ağacının gölgesinde doğan bir şehir” tasviri de işte bu hikâyeden ilham alıyor.
Şehir içi ulaşım
Birkaç istisna dışında Atina’da birçok turistik noktaya yürüyerek ulaşabilirsiniz. Fakat yine de toplu taşımanın oldukça gelişmiş olduğunu belirtelim. Turistik noktalara ulaşmak için en çok tercih edilen toplu taşıma aracı metro. Atina’daki ulaşım biletleri sefer sayısına göre değil, kullanım saatine göre ücretlendiriliyor. Biletinizi onaylattıktan sonra 70 dakika içerisinde istediğiniz ulaşım aracını kullanabilirsiniz ve bunun bedeli 1,20 Euro. 24 saatlik biletler 4 Euro, beş günlük biletler ise 10 Euro tutuyor. Fakat bu seçeneklere havaalanı metrosu dâhil edilmemiş. Dolayısıyla havaalanından şehre gelecek turistler için başka bir tarife oluşturulmuş. Havaalanı metrosunu da dâhil eden bu tarife üç gün geçerli, ücreti ise 20 Euro.
Atina’da nerede kalınır?
Atina’ya ilk kez gidiyorsanız ve amacınız kısıtlı zaman içinde turistik mekânları görmekse merkezi bir noktada kalmakta fayda var. Böylece her yere yürüyerek ulaşabilir, yürümeleriniz esnasında da şehri keşfedebilirsiniz. Bunun için en uygun bölge Plaka ve çevresi. Bunun haricinde şehrin en popüler caddelerinden biri olan ve birçok kafe ve mağazaya ev sahipliği yapan Ermou Caddesi’ne yakın olmak da bir diğer seçenek olabilir. Caddenin bir ucundaki Syntagma Meydanı ve çevresi de konaklayabileceğiniz yerler arasında.
Atina’da görülecek yerler
Acropolis
Şehrin tam merkezinde ve deniz seviyesinden 150 metre yüksekte bulunan Acropolis, Atina gezisinin en çekici noktası. Öyle ki pek çok insan sadece bu heybetli yapının tarihi içinde kaybolmak için geliyor şehre. Atina’nın neresinden bakarsanız bakın Acropolis’i görebilirsiniz. Özellikle akşam saatlerinde devreye giren ışıklandırmalar sayesinde daha da büyüleyici duruyor. Yunanca ‘Yukarıdaki Şehir’ anlamına gelen Acropolis, aynı zamanda demokrasinin doğum yeri olarak da anılıyor. Zira Antik Çağ’da Atina halkı burada toplanır ve alınacak kararları oylarmış. Acropolis’in ana kapısı olan Propylaia’dan geçerek Parthenon’a ulaşabilirsiniz. Burası tepede görmeniz gereken en önemli yapı Parthenon. Atina fotoğraflarında sık sık karşınıza çıkan ve fotoğraflardaki görüntüsüyle bile hepimizi etkilemeye yeten bu sütunlu yapı, şehrin koruyucu tanrıçası Athena’ya adanmış. Buralara çıkmışken görmeden geçmemeniz gereken bir diğer tapınak da Erekhtheion. Dışarısında kadın figürlü Karyatid heykelleri bulunan tapınak, MÖ 5. yüzyılda inşa edilmiş. Buradaki heykellerin orijinallerini kentten çıkarılan diğer eserlerle birlikte Acropolis Müzesi’nde görebilirsiniz. Antik şehrin en büyük tiyatrosu Herodes Atticus Tiyatrosu da yine Acropolis’te görmeniz gereken bir diğer yapı. Tiyatroda günümüzde hâlâ bazı etkinlikler düzenleniyor.
Syntagma Meydanı
Atina’nın merkezi olduğunu söyleyebileceğimiz Syntagma Meydanı, Türkçe’de Anayasa Meydanı olarak anılıyor. Meydanda yıl boyunca politik ya da kültürel pek çok etkinliğe tanık olabilirsiniz. Meydan, Parlamento Binası’na ev sahipliği yapıyor. Meçhul Asker Anıtı da yine bu meydanda bulunuyor.
Ermou Caddesi
Syntagma Meydanı’na bağlanan Ermou Caddesi için şehrin en popüler caddesi desek hiç de yanlış olmaz. Cadde boyunca çeşitli mağazalar, restoran ve kafeler bulunuyor. Yan yana sıralanmış yapılar hakikaten görülmeye değer. Türkiye’den giden pek çok ziyaretçi caddeyi İstiklal Caddesi’ne benzetiliyor.
Anafiotika
Acropolis eteklerinde bulunan Anafiotika, fotoğraflamaya doyamayacağınız bir yer. Renkli pencereli evleriyle dikkat çeken bölgede birçok kafe ve restoran bulunuyor. Herhangi bir tanesini seçip güzel bir kahve molası verebilirsiniz.
Monastiraki Meydanı
Şehrin bir diğer önemli meydanı da Monastiraki Meydanı. Meydana ulaştığınızda Osmanlı döneminden kalma Tsisdarakis Camii ile karşılaşacaksınız. Ancak camii, şu anda ibadete açık değil. Meydan özellikle gençler tarafından ilgi görüyor. Zira burada gece hayatı oldukça renkli. Aynı zamanda da tavernalar bölgesi olarak biliniyor. Dolayısıyla özellikle akşam saatlerinde buraya uğrayabilir, Acropolis’in ışıklandırılmış görüntüsü eşliğinde keyifli bir akşam geçirebilirsiniz.
Kolonaki
Kolonaki Caddesi, Atina’nın en lüks ve en pahalı caddesi olarak biliniyor. Lüks mağaza ve restoranların bulunduğu cadde aynı zamanda konsolosluklara ev sahipliği yapıyor. Kolonaki, tıpkı Ermou Caddesi gibi Syntagma Meydanı’na çıkan caddeler arasında bulunuyor. Roma dönemi kalıntılarını görebileceğiniz Roman Agora da bu civarda bulunuyor.
Ulusal Arkeoloji Müzesi
Dünyanın en kapsamlı antik Yunan içerikli müzesi olarak bilinen Ulusal Arkeoloji Müzesi, Yunan uygarlığının Neolitik döneminden başlayarak Roma çağına kadar uzanan arşivini bir araya getiriyor. Müzedeki eserler, türlerine ve tarihlerine göre ayrılmış durumda. Ulusal Arkeoloji Müzesi, pazartesi günleri dâhil her gün açık.
Lykavittos Tepesi
Atina’ya Acropolis’ten de daha yüksek bir noktadan bakmak istiyorsanız Lykavittos Tepesi’ne mutlaka çıkmalısınız. ‘Kurtlar Tepesi’ anlamına gelen tepeye çıkmak için her yarım saatte bir Plautarchou Caddesi’nden hareket eden fünikülerleri kullanabilirsiniz.
Atina’da ne yenir? Dünyanın en çok beğenilen mutfaklarından biri olan Yunan mutfağı şüphesiz Atina seyahatinizin biraz daha keyifli geçmesine sebep olacak. Ortak bir geçmişten beslenen ve coğrafi anlamda birbirinden çok da farklı olmayan Türkiye ve Yunanistan’ın yeme-içme alışkanlıkları da birbirleriyle benzerlikler taşıyor. Dolayısıyla Türkiye’den giden herhangi biri için Yunanistan’da aç kalma durumu söz konusu bile değil. Akdeniz, Balkan ve Türk mutfaklarının buluştuğu Yunan mutfağının başlıca lezzetleri arasında bir tür salata çeşidi olan Dako, Türkiye’de döner olarak bilinen Gyros, domuz ya da koyun etiyle yapılmış bir çeşit çöp şiş olan Souvlaki sayılabilir. Öte yandan şehirde her daim taze balık bulabilir, Türk mutfağıyla benzerlikler taşıyan mezelerle birlikte kendinize lezzetli bir sofra kurabilirsiniz.