Topraklarında Şehitlerimizin de Yattığı Çok Eski Baltık Şehri: Cesis

Cesis, Letonya’nın kuzeyinde bulunan Vidzeme Bölgesi’nin tam ortasında, başkent Riga'ya 90 km uzaklıkta çok eski bir şehir. Aynı zamanda da yemyeşil bir şehir. Kazanamamışlar ama 2014 yılı için Avrupa Kültür Başkenti adayı olmuşlar. Bizim için önemine gelince; Cesis’in batı giriş yolu üzerinde bir mezarlık var. Mezarlığın bir bölümü ise Türk Şehitliği (Turku Kapi). Şaşırdınız değil mi? Buraya yolu düşenler lütfen biraz vakit ayırıp dualarını esirgemesin.

Oldukça eski ama düzenli bir şehir olması dikkat çekici. Zaten şehir planlaması bile 1200’lü yıllara aitmiş. Hatta bazıbinaların bizzat 1200'lerden kaldığı söyleniyor. Yani bizim bugün İstanbul'da inşaat kazılarında karşılaştıklarımızdan bahsediyorum. Dikkatimi çeken diğer bir husus ise bölgenin oldukça yağmurlu olması. Burası ile ilgili yapılacak planlarda yağmurun göz önünde bulundurulması çok önemli.

Cesis’te iki tane kale var. Birincisi görmüş olduğunuz Cesis Malikânesi ya da Yeni Kale. Diğeri ise fotoğrafın sağında görünen Ortaçağ Kalesi. 1777 tarihinden itibaren bölge zengin Sievers ailesi tarafından alınmış ve arkadaki eski kalenin taşlarını da kullanarak kendi kalelerini yapmışlar. İki kale de 1925'e kadar Siever ailesinin mülkü olmuş ancak Almanlara karşı yürütülen bağımsızlık savaşında Almanları destekledikleri için I. Dünya Savaşı sonrasında her iki kale de Letonya Ordusu’na devredilmiş. Kale bugün Cesis Tarih ve Sanat Müzesi tarafından işletiliyor. Müzede bölgeye ait tarihi materyal koleksiyonunu görmeniz mümkün. Bizim zamanımız olmadı ama mutlaka müzenin kulesine çıkarak Ortaçağ Kalesi’nin kalıntıları yukarıdan seyredip fotoğraf çekin. Müzeyi ve kaleleri kişi başı 6 €, çocuklar 3,5 € ve aile olarak 12 € ödeyerek 10.00-18.00 saatleri arasında gezmeniz mümkün. Ortaçağ Kalesi’nin kulelerine çıkabilmek için gerekli mumlu fenerlerinizi de buradan alacaksınız, unutmayın.

İşte, Ortaçağ Kalesi’nden kalan kalıntılar. Kale, 1209-1214 yılları arasında Livonyalı Kılıç Kardeşleri tarafından yapılmış. Zaman içerisinde güvenlik nedeniyle etrafında yerleşim başlamış böylece şimdiki Cesis şehri ortaya çıkmış. Bölge tarihinin canlı tanığı. Romantik diyebileceğim mimari bir yapısı var. 1700'lere kadar Letonlar tarafından İsveçlilere ve Ruslara karşı kullanılmış. 1703 yılında Ruslar tarafından kullanılamaz hale getirilmiş. Gördüğünüz kulenin iç aydınlatması yok. Bu nedenle kuleye bizzat elimde mumlu bir fener ile çıktım. Kuleye çıkıp etrafa bakınca bu kadar güzel bir yerin tadını çıkarmak varken niye savaşıyorlar diye düşündüm.

Kale bölgenin en sağlam kalesi olduğu için tarih boyunca kralların, düklerin ana karargâhı olmuş. Burada savaşlara ve barışlara karar verilmiş. Hatta kale bu haliyle 1919 Bağımsızlık Savaşı’nda Eston ve Leton birliklerince Almanlara karşı bile kullanılmış.

Öncelikle şunu belirtmemde fayda var. Ortaçağ Kalesi ve bahçesi fotoğraf severler için bölgenin en zengin yeri. Bu nedenle yapılacak planlamalarda buraya geniş bir vakit ayrılmalı.

Sol tarafta görülen zafer anıtı 1925 yılında Letonya Bağımsızlık Savaşı’nda Almanlara karşı direnişte ölen Leton ve Eston askerlerin anısına yapılmış. 1952 yılında Ruslar bu heykeli kaldırıp yerine bir Lenin heykeli koymuşlar. 1990 yılında Letonlar bağımsızlıklarını kazanınca Lenin heykelini kaldırıp tekrar aynı anıtı aynı yere dikmişler. Meydan hâlihazırda trafiğe açık ve şehrin tüm aktivitelerinin başlangıç noktası olarak kullanılıyor.

İşte bahsettiğim Türk Şehitliği. 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'nde özellikle Plevne muharebelerinde yaralanan ve Ruslara esir düşen askerlerimizin bir bölümü o dönemde Rusya içinde yer alan Cesis'e getirilmiş ancak aldıkları yaralar ve yakalandıkları hastalıklardan dolayı hepsi bir süre sonra hayatlarını kaybetmiş ve bunlardan bir kısmı Cesis’teki mezarlığa defnedilmiş. Burada, isimleri tespit edilebilen 26 şehidimiz yatıyor. Şehitliğin kitabesinde “Burada Türk-Rus Savaşında Plevne’de esir düşüp Cesis’te ölen 26 Türk Eri Gömülüdür” ifadesi var.

Ancak burada hayatta kalıp yaşayanların ve onların çocuklarının da olduğu söyleniyor. 10-15 yıl öncesine kadar buralarda hala Türk fırını ve benzer dükkânlar da mevcutmuş. Maalesef bu ayrı bir araştırma konusu.

Buraya nasıl ulaşacağınıza gelince, Riga’dan bölgeye araba ile 1 saatte ulaşabilirsiniz. Riga’dan Cesis’e tren ile 3,5 € ödeyerek, otobüsle 4,15 € ödeyerek yaklaşık 2 saatte ulaşabilirsiniz. Planlama için http://www.1188.lv/transport  sitesini ziyaret edebilirsiniz.