Slovenya dışına ilk gezim Trieste’ye olmuştu. Daha öncesinde sorsanız Trieste diye bir yer mi varmış İtalya’da derdim. Güzel bir şehir diye duyduktan sonra İtalya havası almak da şart oldu dedik. Yine Slovenya’dan kiraladığımız arabamız ile günübirlik bir gezi planı yaptık.
Slovenya sınırında Adriyatik Denizi'nin kıyısında olan kentin tarihi Ortaçağ mimarisinin izlerini taşıyacak kadar eskiye dayanıyor. Şehirdeki bozulmamış mimari yapıları, doğal güzellikleri görünce Avrupa’da bulunan en gösterişli kentlerden biri olduğunu anlayacaksınız. Şehirde hem İtalyanca hem Slovence dilleri konuşuluyor.
Kente ilk vardığımızda arabamızı kentin ana meydanına yakın sahil kenarında bir otoparka bıraktık. İtalya’da ücretsiz park yeri bulamazsınız ve otopark ücreti şehir merkezine yakınlığınıza göre değişiyor.
Şehirde dolaşmaya başladığınızda işte İtalya’dayım diyorsunuz. Merkezindeki sokaklar her marka parfüm kokuyor, abartmıyorum. İtalyanlar ve giyim tarzları ise ayrı bir boyut.
Trieste’ye ilk gittiğinizde en büyük meydanı olan Piazza d’Unita’yı (Birlik Meydanı) göreceksiniz. Üç tarafı heykellerle ve barok binalarla çevrili ortasında barok bir çeşme bulunduran Piazza d’Unita’nin bir tarafı tamamen denize bakıyor. Yine meydanın etrafında çok sayıda kafe ve restoran mevcut.
Piazza dell Unita d'İtalia ve Belediye Sarayı
Şehri dolaşmaya başladığınızda yolunuz diğer meşhur meydanı kanalın üzerindeki Sant’Antonio Nuovo’ya düşecek. Büyük kanaldın bulunduğu yer kafe, restoran ve hediyelik dükkanlar ile çevrili güzel ve küçük bir yer. Ancak merkezi bir yer olduğu için fiyatlar da biraz fazla.
Kanalın tam karşısındaki beyaz bina Sant’ Antonio Kilisesi
Trietse aynı zamanda ucuz alışveriş imkânıyla ünlenmiş bir liman şehri-miş! Bunu da şehre gittikten sonra öğrendim maalesef. Bu yüzden gezmekten alışverişe zaman ayıramadım. Kentin ara sokaklarına girdiğinizde çok şık ve ucuz kıyafetler satan mağazalar göreceksiniz. Ben sonbahar mevsiminde gitmiştim ve yeni sezon İtalyan çizmelerin 30-40 €’ya satıldığını gördüm. Üstelik mağaza çeşitliliği de çok fazla.
Trieste Limanı aynı zamanda çok sayıda cruise ve yat seferinin uğradığı bir liman konumunda. Sahilde çok sayıda yat ve transatlantiği sıklıkla görebilirsiniz.
Roma tiyarosu da şehirde dolaşırken şans eseri karşımıza çıktı
Ayrıca şehirde görülmesi gereken bir 19. yüzyıl şatosu Avusturya İmparatoru Maximilian’ın yazlık sarayı olan Miramare var. Biz vakit ayıramadık şehir merkezine yakın olmadığı için. İtalyanca anlamı denize bakan göz demekmiş ve içinde çok değerli heykeller ve tarihi eşyalar barındırıyormuş.
Kentin diğer tarihi yapıları
İtalya'da olursunuz da sokaklarında müzik olmaz mı
İçimdeki İtalya’yı görme istediğinden midir bilmiyorum ama bu ülkede ilk ayak bastığım yer olan Trieste’yi ben çok sevdim. Daha sonra gezdiğim Roma, Floransa, Venedik şehirlerinin yanında özellikle gidilip görülecek bir yeri olmadığı doğru ama yolunuz o taraflara düşerse birkaç saatlik bir geziyi hak ediyor bence.
