Uzak Doğu Seyahati: Filipinler Gezisi

Bu kez Uzak Doğu seyahatimiz için belirlediğimiz rota Filipinler. Güneydoğu Asya'da Malay Takımadaları içerisinde yer alan Filipinler toplam 7.107 adadan oluşan bir ada ülkesi. Bu adalardan yaklaşık 5.000’e yakını üzerinde yerleşim var. Adalar arasında en büyük olanı ise Luzon Adası. Ülkenin başkenti Manila da bu ada üzerinde. Diğer büyük adalar arasında ise Visayas ve Mindanao adaları sayılabilir. En turistik adaları Cebu, Bohol, Palawan, Busuang, Boracay olarak belirtilebilir. Her birinin kendine özgü özelliği var:

Cebu: Lapu-Lapu ve Macellan’ın Hacı

Bohol: Dünyaca ünlü dalış merkezleri, çikolata tepeleri, tarsier ve leziz balı

Palawan: Sabang bölgesi yeraltı nehri, balta girmemiş ormanları ve balayı rotası El Nido

Busuang: Coron bölgesi masmavi suları

Boracay: Dünyaca ünlü dalış merkezleri, White Beach, kite surf ve balayı rotası

Bölgeler:

Cordillera bölgesi: Dağlar ve pirinç terasları

Negros Adası’nın doğusundaki Dumaguete: Muhteşem gün batımı

Subic: Bembeyaz kumsalları, ormanları, Zoobic Safari ve meşhur balı

Banaue: UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan pirinç terasları

Baguio: Meşhur çiçekleri ve Panagbenga Çiçek Festivali

Adalar volkanik olduğundan çok engebeli, bu nedenle adalarda ulaşım çok kolay değil. Adalar arası ulaşım da yeterli değil. Bu nedenle seyahatinizi planlarken kesinlikle o adadan şu adaya tekneyle geçiş vardır diye düşünmeyin. Bazılarının arasında var, bazılarında ise yok ya da var ama pek konforu olmayan ortamda saatlerce seyahat etmek durumunda kalabilirsiniz.

Ada içerisinde bir yerden diğerine ulaşım için ise dikkat etmeniz gereken en önemli 3 nokta var; birincisi büyük şehirlerde trafik, ikincisi kilometreler sizi yanıltmasın 20 kilometrelik yolun 1 saatte alındığı yerler var, üçüncüsü nasıl bir ulaşım aracı ile gitmek mümkün.

Filipinler’de ulaşım tam bir kaos. Manila’da normalde 20-25 dakikada havaalanına gidebileceğiniz bir yola, eğer iş saatlerinde yola çıkmışsanız 3 saatte bile ulaşamayabilirsiniz. Uçağınız rötar yapabilir ya da tamamen iptal olabilir. Tabii burada hava şartları da çok önemli bir faktör. Özellikle daha küçük adalarda bazı yollar çok bozuk. Çoğu ada arasındaki tekne seferlerinin bir saat tablosu yok.

Adalar her ne kadar turistleri cezbetse de buradaki körfezlere cruise gemileri yanaşamıyor. Çünkü yer yer mercan kayalıkları ile kaplı. Aynı nedenden dolayı yıllarca deniz ticaretinde de hep geri kalmış Filipinler.

Sıcak, nemli ve tropikal bir iklime sahip olan bu adalar ülkesinde iki ana mevsim var; Haziran-Kasım arası yağışlı mevsim ve Aralık-Mayıs arası kuru mevsim. Gerek yağışlı gerekse kuru mevsim olsun, ülkede hava hep sıcak. Yıllık ortalama hava sıcaklığı 28 derece.

Adanın en büyük doğal felaketleri deprem ve tayfun. Volkanik olan adada çok sayıda aktif volkan da var; Mayon Volkanı, Pinatubo Dağı ve Taal Volkanı bunlar arasında en önemli olanları. Ada en son yıkıcı depremini ise çok yakın bir zamanda 2013 Ekim’inde Bohol Adası civarında yaşadı. Büyüklüğü 7,2 olan Bohol depremin 100’e yakın can aldığı tespit edilmiş.

Diğer önemli felaket olan tayfunlara ise halk neredeyse alışmış. Batı Pasifik tayfun kuşağı içinde yer alan ülkede yılda ortalama 19 tane tayfun yaşanıyor. Son yaşanan yıkıcı tayfun 2014 Temmuz ortasındaki Rammasun iken geçen sene yaşanan Haiyan tayfunu ise ülkenin orta kesiminde etkili olmuş ve büyük hasara yol açmış. Bu tayfunda yaklaşık 6.000 kişi hayatını kaybetmiş.

Dünyanın en kalabalık 12. ülkesi olan Filipinler’in nüfusu yaklaşık 91 milyon. Ancak genç nüfus o kadar fazla ki gerek turistik adalarda gerekse büyük kent merkezlerinde bu durum ister istemez dikkatinizi çekiyor. Toplam nüfusun yaklaşık % 72’si 20 yaş altı. Çünkü dünyadaki nüfus artış oranının 2 katına sahip bir ülke Filipinler. Nüfus artışı bu hızda olunca işsizlik ve tabii yoksulluk artıyor. Bu nedenle ailesine para göndermek için pek çok Filipinli başka ülkelerde çalışmaya gidiyor. Yurtdışında çalışan Filipinli sayısının yaklaşık 11-11,5 milyon olduğu tahmin ediliyor. Özellikle Ortadoğu’da hizmet sektöründe yoğun olarak çalışıyorlar. Yurtdışında kolaylıkla iş bulabilmelerinde İngilizce bilmelerinin de büyük etkisi var. Dünyada İngilizcenin resmi dil olarak konuşulduğu tek Uzakdoğu ülkesi Filipinler. Hatta İngiltere ve Amerika’dan sonra İngilizcenin en fazla konuşulduğu yer Filipinler’miş. İngilizce, Filipinler’in iki resmi dilinden biri; diğeri ise Filipince yani Katalokça.

Buradaki üniversitelerde de eğitim dili İngilizce. Ülke genelinde çok sayıda İngilizce dil eğitimi veren okul var ve bu okullar İngiltere ya da Amerika’daki dil okulları ile kıyaslandığında çok çok ucuz kalıyor. Bu nedenle Uzakdoğu ve Asya’daki durumu müsait pek çok aile çocuklarını buradaki okullara dil öğrenmeye gönderiyorlar. En fazla talep ise Kore’den geliyormuş.

Ülke ekonomisinde en büyük rolü turizm ve tarımcılık üstleniyor. Özellikle muz ticaretinin ekonomiye katkısı büyük. Ülkeye yıllık ortalama 3 milyon turist geliyor. En yoğun turist grubu Koreliler. Ancak turizm konusunda daha alınacak çok yol var. Zaten ülkeye gelir gelmez hemen göze çarptığı gibi ülkenin pek çok yeri yeni yapılan otel inşaatları ile dolu.

Ülkede yaşayanların % 86’sı Hristiyan, oldukça geniş koyu Katolik bir grup var. Ülke nüfusunun yaklaşık % 10’a yakını ise Müslüman. Yerel dilde Müslümanlara “Moros” diyorlar. Morosların yoğunlaştığı bölge ise ülkenin güneyindeki Mindanao Adası. Ülkede küçük azınlıklar halinde Budistler ve Hindular da yaşıyor. Ülke genelinde çok sayıda kilise var ve pek çoğunda neredeyse her gün vaaz veriliyor. Başkent Manila’da büyük bir alışveriş merkezinin ortasındaki açık alanda bile içinde günlük vaaz verilen büyük bir şapel var. Hatta talep o kadar yoğun oluyor ki verilen vaazı içeriye sığamayanlar da görsün ve dinlesin diye şapelin dışına projeksiyon perdeleri kurulup buradan inananlara hitap ediliyor.

Çok sayıda etnik grubun oluşturduğu Filipinliler kendi dillerinde kendilerine Philippino (erkek) ve Philippina (kadın) diyorlar. Filipin halkının çoğunluğunun kökeni Avusturalyalılara dayanıyor. Bunun yanında kökeni Çinlilere, İspanyollara, Amerikalılara ve Araplara dayananlar da var.

Ancak kökeni fark etmeksizin bizim gözlemlediğimiz; Filipinlilerin samimi, sıcakkanlı ve yardımsever oldukları. Taksi şoföründen resepsiyonistine, kasiyerinden masözüne kadar herkes oldukça olumluydu. Turiste alışkın olmaları da buna etken olabilir. Çünkü Filipinler yılda yaklaşık 3 milyon turist ağırlıyor. Üstelik Türk vatandaşlarından vize de istemiyor. Vakit kaybetmeden gitmenizi öneririm.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni